Pazar, Kasım 18, 2012

Reziliazam Kapak



Reziliazam


Bu dev esere yıllarımı verdim; yayıma hazır hâle getirdiğim dosyamı, biyografimi, arka kapak tanıtım yazısını, fotoğrafımı ve Cumhuriyet Gazetesi karikatüristi Mustafa Bilgin’e 100 liraya çizdirdiğim ön kapağı (Kompozisyonu ben tasarladım, tarif ettim,) maille yayıncıma yolladım.

Daha önceki üç hiciv romanım yayımlandığında heyecanlanmıştım ama gururlanmamıştım; kasılmak, triplere girmek misali düşünceler aklıma bile gelmemişti. Reziliazam ile öyle gururlanıyorum ki bu duyguyu tarif edemem; hele bir okuyun, bana hak vereceksiniz. Türkiye sınırları içinde böyle bir eser görülmedi; makaraya sardığım şahısları şırak şırak şamarlasam bu denli üzülmeyeceklerine eminim. Bence attığım taş ürküttüğüm kurbağaya değecek, kodese tıkılsam da ne gam!

Reziliazam için borsacıların Kur’an-ı Kerim’i desem mübalağa olmaz. Borsa peygamberi Şenol Onay kendisine vahyolunan ayetleri bir bir yazdı. Size okumak, sindirmek ve şapşal spekülatörleri tokatlamak kalıyor.

Büyük olasılıkla hapse girerim ama zerre kadar korkuyorsam namerdim. Ömrümce sustum da elime ne geçti? Ciğerlerim kebap oldu, hep süründüm, artık salvonun zamanı gelmişti, önüme gelen kalemşörü yaylım ateşine tuttum. Şu gerçeği de vurgulayayım: Bu kitabı bir tek Şenol Onay yazabilirdi ve yalnızca Togan Yayıncılık yayımlayabilirdi. İçimi kusma fırsatı verdikleri için Togan camiasına müteşekkirim.

Sevdiklerimin ölüsü üzerine yemin ediyorum: Reziliazam’dan mahkûm olmazsam benden ne dilerseniz dileyin, her önüme gelen okura ziyafet vereceğim. Ha, hapse düşersem de çok üzülmem, bu mahkûmiyeti şeref madalyası sayarım.

Ben salak mıyım? Milleti pohpohlamayı, "Abicim sayende adam oldum," mealinden yaltaklanmayı, alçak gönüllü ayaklarına yatmayı ve parsayı toplamayı bilmiyor muyum? Elbet biliyorum ama haysiyetli yaşamanın verdiği gururu/mutluluğu da biliyorum. Maddiyata karnım tok, kanaryamın pipisini milyar dolara değişmem; "gelen ağam, giden paşam felsefesi" benim indimde ölmüştür. Akbaba kılıklı akrabaları da arkadaş geçinen arka taşları da iplemiyorum. Devalüe olmuş lira kadar kıymeti olmayan adam yahut madamla diyaloga gireceğime ıssız adada yılanlarla akreplerle yarenlik etmeyi yeğlerim.

Reziliazam beni rahatlattı. Türk milletine şükran borçluydum, bu kitapla ödedim, hesabı kapattım. Fakirin karekökü bir babam vardı, beni lisede bile okutamazdı. Kuleli ve Harbiye yıllarımda en kaliteli yemekleri bedava yedim, bol bol protein aldım, beynimi geliştirdim, masraflarım necip milletimin vergileriyle karşılandı. Hülasa Türk halkı beni besledi, bilgiyle karşılık verdim. Ne mutlu bana, Reziliazam’ı yayımlatabildim.

My future plan

After translating my first satirical novel, Horgeneral, into English, I will try to reach foreign publishers, but I will not delay, I will t...