Devalüasyon 2015 Ocak ayından beri sürüyor, bu sene usd 8.8012 çalıştı

Türkiye'de Müslüman var mıdır?

İslam'ın beş şartından biri zekat vermek olduğuna göre 83 milyonluk Türkiye'de 83 Müslüman var mıdır? Bence 10 tane bile yoktur. Ha ateist olmuşsun ha sahte mümin, kime lolo yapıyorsun?

Neden kâfir olamadım?

Ilkokul ve ortaokulda parlak talebeydim, misli zor görülecek sporcuydum, Bati'da yaşasam dünya çapında futbolcu olabilirdim, hulasa yetenekli bir gençtim ama Kuleli birinci sınıfta hayatımın en büyük gayesi olarak yurt dışına yerleşmeyi hedefledim. Şu yaşıma kadar gidemedim, Coni'den sonra uçak bileti almıştım, corona hortladı, uçuşlar iptal edildi. Bir kere Kuleli'den ayrılış tazminatı yüklüydü, peder zaten züğürt ağaydı, o meblağı bir asırda ödeyemezdi. İkincisi, okula girerken ebeveynlerim bana kefil bulana kadar çok zorlanmışlar, dedemler, amcalarım, dayılarım kabul etmemişler, şimdi Hollanda'da yaşayan dayizade razı olmuş, notere gitmiş, imzayı basmış. Liseliyken kafiristan'a firar etseydim kefilime de karaktersizlik olurdu, babamın malı mülkü olmadığından tahsilat ondan yapılırdı. Sonuçta ite kaka gittik, bir adım ilerleyemedik. Burada mesleğimi icra edemiyorum, özgürce yazamıyorum, dosyalarımı kitaplaştıramıyorum, kitaplarımı okura ulaştıramıyorum , çünkü müthiş barikatlar konuluyor. Covid hadisesi müsaade ettiği anda tüyeceğim, Ingilizce konuşulan bir yerde kalıcı vize şansı arayacağım, sonra ölene dek okuyacağım, yazacağım.

Benle uğraşanlar var

Yazar olmayan, bu işlerin içine girmeyen bilemez. Gazetelerin kitap eklerinde eserin kapak fotoğrafının küçük bir çerçevede gösterilmesi, goygoycu eleştirmenlerce değerlendirilmesi, ... ücretlidir, tarifeler boyuta göre belirleniyor. Okur sayısı belli, zengin ve şımarık burjuvalarla rekabet edilebilir mı? Misal Orhan Pamuk, Elif Şafak yeteneksiz ama oluk oluk para akıtıyorlar, çığırtkanları ciyaklatiyorlar. Benim tek tanıtım mecram burası ve twitter, üçüncü facebook hesabim seneler önce kapatılmıştı, tweetlerime de iki kere mahkemelerden erişim yasağı gelmişti ki asıl hesabımı senelerden beri kullanmıyorum, Paramatör yayınlandığı için @paramator rumuzlu yedek hesabımı aktif tutuyorum. Ürkütücü bir gerçeği geçenlerde tesadüfen keşfettim. Birisi twitter'da mütekabiliyet diye kelime var mı diye sordu. Google'dan mütekabiliyet yasasını tarattım, link bulsam kopyalayacaktım, o arada ekşi sözlük çıktı, tıkladım, aradığımı bulamadım, hazır girmişken adımı taratayım dedim, yoktu, afalladım, çünkü tv programında Ahmet Çakar okumuştu (youtube'da videosu var,) ve öğrenmiştim, Şükela rumuzlu birisi beni göklere çıkarmıştı, "Horgeneral ve Gazilerle Niyaziler'in yazarı, kitap okuyamıyorum diyenlerin ilacı, gözleriniz satirlar arasında patencinin buz üstünde dans etmesi misali hızla kayıyor, borsa dehasıdır," filan deniliyordu. Paramatör yayınlanınca bir yerden ekşi sözlük'e talimat gitmiş ki silmişler. Kitapçıları tembihliyorlardı hatta kitaplarımın Giresun'da satılışını yasakliyorlardi, artık bu raddeye gelmiş. :)

Medya Kontrolü

Hangi aklıevvel icat ettiyse basketbolcularla voleybolcular dev adam, efeler, sultanlar, periler diye isimlendirilmiş; tuhaf bir saçmalık ama senelerden beri uyuluyor, tv ve gazetelerde öyle bahsediliyor, liglere bile o adlar veriliyor. Saçma sapan ifadeler de ağızlara sakız ediliyor, adını finale yazdırdı, start aldı filan deniliyor, kitlelerce benimseniyor. Bu durum memleketin kolayca idare edildiğini, bir merkezden direktiflerin iletildiğini gösteriyor. İşbu ahval ve şerait içinde okur bulabilir miyim? Mucize gerekiyor, illaki kâfir olmalıyım, yurt dışına yerleşmeliyim, Ingilizce yazmalıyım, eserlerimi farklı dillerde yayinlatmaliyim.

Türkiye'de Futbol

Futbolda parti gibi bir oluşum gözlüyorum; iskelet kurulmuş, yöneticiler, menajerler, teknik adamlar belirlenmiş, dışarıdan kimsenin sızmasına izin verilmiyor, sektörün rantı afiyetle yeniyor, ne de lezizmiş deniyor.

Muhalefet ile iktidar işbirliği yapıyor

Kapitalizmde sermaye, egemen güç, para baronları, ... ne derseniz deyin, yönetici kesim var, siyasi partileri ve ilkelerini hatta üyelerini, delegelerini onlar belirliyorlar, biz gerçek idareciyi bilmiyoruz, kudretli sandığımız kişilerin gerçekte otoritesi yok, apartmandaki kapıcı misali tevdi edilen vazifeleri ifa ediyorlar. İktidar, muhalefet ayırmayın, mercek altına alın, danışıklı dövüştüklerini kavrayın. Kapitalizmde kriz diye bir hadise yok, paranın yer değiştirmesi var, yığınların cüzdanı boşaltılıyor, belirli ellere transfer ediliyor. Bizde bunu ekseriyetle devalüasyon yoluyla yapıyorlar, borsa, mevduat gibi enstrümanlar da var, ifade özgürlüğü dibe vurduğu için detaya inemiyorum, her şey yasaklanmış. Basit bir örnek vereyim: Altı senedir devalüasyon yaşanıyor, borsa çakılıyor, enflasyon raydan çıkıyor, hulasa dehşetli bir tablo yaşanıyor. Muhalefet partilerinden bu konulara dair eleştiri işittiniz mı? Misal, başbakan bize 2.90 liralardan itibaren usd satış fikrini aşılamadı mı? Cumhurbaşkanı usd 3.40, 3.50 bandında iken "döviz alan haindir, dış güçlerin kuşatması altındayız, liraya geçin," demedi mi? Sonra ne oldu? Kur fişekledi. Başka meseleler de var, uzatmanın gereği yok, hangisini muhalif ekonomistler yahut muhalefet parti liderleri eleştirdi? Kafiristan'daki durumu bilemem, bizdeki şablonu aktardım. Ayranım budur, yarısı sudur.