Coni, 9 Kasım 2019

Borsacıları anlamıyorum

Son vuruşumu 2008 krizinde yaptım, tokadı aşk ettim, kaçtım, senelerce borsadan uzak durdum, derken geçen senenin son ayında (2018'de sekiz-dokuz al-sat yaptım, onu saymıyorum, dişimin kovuğuna gitmedi, toplam kar oranı yüzde yirmiyi bulmaz, zaten çoğu aynı gün içinde idi, birkaçını birkaç gün tuttum, sürekli faizde soteledim,) sahne aldım ve bir alay şirketin BİST'e kote olduğunu gördüm. On kademe derinlikli ekranım var, yine de hiç ilgilenmiyorum, radara aldığım kağıt sayısı beş veya altıdır, onları da takip etmiyorum, alarm kuruyorum, tuşa basıyorum. Hangileri diye sormayın, çenenizi yormayın, size günahımı vermem, oğlumun sikini yiyin. Gidi zıbıdıklar! Millet yüzlerce kağıdı analiz ediyor, hesap kitap yapıyor. Ben ezelden beri tek hissede tektuş işlem yapıyorum, ya herru ya merru diyorum. Gruplarım belli, milim şaşmam, kamu, Koç, İş grubu hissesi dışında,senet almam. Eskiden Sabancı da favorimdi, Sakıp ağadan sonra tadı kalmadı, defterimden sildim. Aslında Koç'u laf olsun, torba dolsun diye yazdım, çünkü bana hitap eden derinlikte bir tek ykbnk var, onu da şu anda boşladım, sektörde çok daha ucuz bankalar var. Demek ki bir kamu bir İş, para mafiş! Teknikmiş, temelmiş, ötekilere hiç bakmıyorum, yüzlerce hisse kodunun hangi şirkete ait olduğunu dahi bilmiyorum. Zamanım değerli, fuzuli mevzulara kafa yoramam. Not: 8 Kasım 2019 Cuma kapanışında ekranımda 7 hisse var, kalan kısmı paritelerle doldurdum.

Yurt dışı borsalar her gün rekor kırıyor

Vay anam, babam, Amerika başta olmak üzere dünya borsaları ralli yapıyor, Dow Jones iki gündür rekor tazeliyor, galiba bugün daha da yukarıdan kapanacak. Bizim BİST iki üç gündür dipten atak geliştirdi, bugün 103 544 kapandı, en düşük seviyesine göre yüzde 15, 20 filan prim yaparsa seyredin muhabbeti! Endeks yüzde 15 yükselir, birileri yüzde 35 uçtuk diye demeç verir. Bu filmi çok seyrettim.

İnanılmaz!

Az önce AZ Alkmaar deplasmanda Astana'yı 5-0 yendi. Maçın uzatma dakikasında Alkmaarlı oyuncu sağdan ceza sahasına girdi, yerden kesti, kaleci öne çıkmıştı, kale bomboştu, Boadu altıpastan topu stratosfere yolladı. Yuh!

Var sistemi

VAR sistemine geçildi, tartışmalar daha da arttı. Herkes hakemleri eleştiriyor, video görüntülerine rağmen kararları beğenmiyor. Arkadaş, bizim her şeyimiz böyle, ha bire kavga ediyoruz, yedi düvele çatıyoruz. Altı üstü maç, kaybetsen ne olur? Sanki sportif başarıyı önemsiyorsun. Başkan ve idareciler allahlık, teknik direktörler birbirinden beter, menajerler son turfanda mahsulatı, futbolcular ıskartaya çıkmış. Tek gaye küpü doldurmak, açıkça anlaşılıyor. Hal böyle olunca ortam gerginleşiyor. Gidi lüpçüler!

Dünya borsaları

Borsa ekonominin barometresidir, dünya borsaları son günlerde rekor tazeliyor, Amerika, Japonya, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere uçuyor, bizse enflasyon oranında hesap yapılırsa 2001 krizi seviyesinde debeleniyoruz, bugün 100 525 puan kapandık. Yazık, millet deveyi havuduyla yuttu, biz çuvalladık. Ekonomik seferberlik ilan etmemiz gerekir, sağa sola çatıyoruz. Zor dostum zor, bu hükümetle bu işler zor...

Mark Twain

Mark Twain müthiş bir yazar, gerçek bir dahi, onun tırnağı olamam, içerik ve biçem hadisesinin ikisi de beş beşlik, eserlerini İngilizce orijinal okuyun, büyüklüğünü fark edin.

Kaydedebilsem reyting rekorları kırabilirdim

Kameraya çeken olsaydı reyting rekorları kırılabilecek sahneler olabilirdi. Kedilerle, bahusus Tontini ve teyzesiyle akıllara,seza oyunlar oynuyorum, mesela sırtüstü yatıyorlar, çene altlarını okşuyorum, uzun uzun geriniyorlar. Daha neler, neler! Coni ile emsali görülmemiş anılar yaşadım, bir kısmını Kanadalı bir hatun web cam'den gördü. Örneğin,Coni sinirlenince beni kovalıyordu, ellerimle kafamı kapatıyordum, öteki odaya kaçıyordum, o arada parmaklarımı gagalıyordu, güya gözümü oyacaktı. Güle güle yarılıyordum, maalesef çılgın anıları kaydedemedim.

Kedi ümmetim çoğaldı

Kara Prenses bir yılda üç kez yavruladı, maşallah hepsini büyüttü, kimisini sahiplendiler kimisini Azrail sahiplendi, derken son doğumundan yetiştirdiği beş yavru da aramıza katıldı, veletler ya zifiri kara ya siyahlı beyazlı, bakalım yaşayabilecekler mi? Kara Prenses, Beşiktaşlı, beş yavru, Kara Prenses'in önceki hamileliklerinden doğan üç kızı, bir de Tontini, kaç etti? On bir, yani müritlerim arttı.

Tontini'nin babası

Tontini fikfikli ilişkiler yumağında doğdu, önce anneannesini takdim edeyim. Buraya geleli 3 seneyi geçti, kara prenses o günlerde vardı, tanıştık. Kocaoğlan tekir kediydi, kara prenses ile iş pişirdi, birkaç velet peydahladı, sonra Tontini'nin babası endam etti, siyah beyaz renklerdeydi, o yüzden Beşiktaşlı dedim. Beşiktaşlı ile kocaoğlan birbirlerine dayılandılar, bir iki kere gözümün önünde ferman okudular, belki benim korkumdan belki başka sebepten, kavga etmediler. İkisi de iriydi, derken kocaoğlan yitiklere karıştı, Beşiktaşlı ortaya çıktı ama her yanı yara bereydi, galiba kocaoğlan ile ölümüne dalaşmışlar, işini bitirmiş, fakat kendi de bitmiş. Neyse, özenli bakım ve gıda takviyemizin de katkısıyla iyileşti, azmana döndü. Manyak bir kedi, onu görünce ödüm kopuyor. Ayağımın dibine geliyor, bacağıma sürtünüyor, yine de sevemiyorum, bazen hışımla tıslıyor, sanki üstüme atlayacak. Abartıyorsam nefes almak nasip olmasın, dün Kangal iriliğinde bir köpek geldi, Beşiktaşlı oralı olmadı, aksine köpeğin üzerine yürüdü, köpek usluymuş, yavaşçacık olay mahallini terk etti. Yüzlerce kedi tanıdım, sevdim, böylesini ne gördüm ne duydum, tam bir çılgın, aslana dahi saldırır, korku nedir bilmiyor. Tontini de erkek, büyüyünce o da fedai olursa sıçtığımızın resmidir.

Bankalardaki açığa satış yasağının kaldırılması gerekir

Bence 7 bankaya uygulanan sınırlama artık kabak tadı verdi. Görünüşte halkb'ı korumayı amaçlıyor, oysa uygulamada tam tersi sonuç doğuruyor. Endeks 100 bine dayandı, halkb 5.23 ile 5.24 arasında patinaj yapıyor, halbuki yasak olmasaydı 6 lirayı aşabilirdi. Şu anda el freni çekilmiş bir araca benziyor, geri gidişi hızlı ama ilerlemeye gelince kağnı hızında dingildiyor, iyi niyetli bir önlem sanmıştım, şimdi farklı düşünüyorum. Halkbank'ın halka açık kısmının tamamı 500 milyon dolar, minicik bir meblağ, neyi, nasıl koruyorlar? Aksine panik yaratıldı, volatilite dibe vurdu, bu ortamda malı rahatça aşağı çekiyorlar.

ABD başkanı Trump

Başkan Trump pazar sabahı 05.00'de yapılan UFC dövüşlerini yerinde izledi. Karşılaşmalardan önce yerini almıştı, kameraya el salladığında şoke oldum, çünkü sade vatandaş gibi oturuyordu, Allah bilir bilet almıştır. Ekabir takımı, koruma, şu bu, etrafında onlarca koruma, yüzlerce yalaka, ... yoktu, yanındakilerle aynı şartlarda izliyordu, hatta koltuğu bitpazarından alınmış intibası veriyordu. Bizde bir bürokrat yahut devletlü bu duruma düşmeyi nefsine yediremez, ilçe nüfus müdürü hatta muhtar dahi o pozisyonda durmaz, protokole dahil zevat zaten hakaret sayar. Türk'ün büyüklüğü buradan anlaşılıyor. Bizim benzerimiz yok, tabiatüstü varlığız, kimse bizle boy ölçüşemez. Ne mutlu Türk'üm diyene! Helal olsun peynirli omlet yiyene!

Poşette gelinen nokta

Marketlerde poşeti 25 kuruş yaptılar, doğayı korumak amaçlanıyormuş, para devlete aktarılacakmış, yani bir nevi vergiymiş, derken poşet alımı büyük oranda düştü, ancak çöpleri boşaltmak için zorunlu olduğu hatırlandı, millet yeniden alıma başladı. Hurra! Yalnız eskiden bedava olan şeye ücret ödemek vatandaşın ağrına gitti, çöp poşeti tercih edildi. Gerçi daha pahalı ama öteki doğayı tahrip ediyormuş ya, buna dadandılar. O da poşet, bu da, farkı ücreti, bunun fiyatı 75 kuruşu buluyor. Hayaldi, gerçek oldu. Bedava verilen poşetler ticari markaya dönüştü, marketlerde kazık marka satılıyor. Mecbur alacaksın, yoksa çöpü ne yapacaksın? Kapıcıya aylık 120 lira (24 daire, oha!) ödüyoruz, başımıza yeni dert açıldı. Ulan Coni, kuyruğuna topluiğne batırayım da gör, senin yüzünden bunların kahrını çekiyorum.

Tontini büyüyor

Bugün bir hayat kurtardım

Tontini'yi özel beslediğim için sütünü, salam veya sosisini ihmal etmiyorum. Öğleyin bizim kedilerin yanına gittim, nevaleyi düzdüm, sütü yamyam gibi içtiler, derken kabın dibindeki sıvıda arı gördüm, hareketsizdi, öldüğü belliydi, yine de bir umuttur dedim, minik bir dal parçasıyla yavaşça aldım, incitmemeye özen gösterdim, güneşin vurduğu taşın üstüne koydum. O da nesi? Kıpırdandı, tabii sevince boğuldum, heyecanla bekledim, 10-15 dakika sonra uçtu, dünya benim oldu. Bunca yıl yaşamanın hakkını şu hareketimle verdiğimi düşündüm, mutluluktan uçtum. İnanılmaz bir duygu, arı gibi bir canlıya hayat verdim. Her gün bir litre sütü bal ile içiyorum, onları ne kadar sevdiğimi tahmin edebilirsiniz. Gerçi akrep, yılan, timsah olsaydı da fark etmezdi, kurtarmak için var gücümle çabalardım.