Darbe girişiminden sonra televizyonlara çıkartılan
şahısların büyük çoğunluğunun ahmak olduğunu görüyorum. Emekli askeri savcı
Ahmet Zeki Üçok gibi birkaç cevheri tenzih ediyorum, hemen hepsi tehlikenin
büyüklüğünü kavrayamamış, ülkemizin iç savaşa sürüklendiğini göremiyor, zaten
çözüm geliştirecek yeterlikte değiller, boşuna ekranı işgal ediyorlar,
dinleyicileri uyutuyorlar. Muhalefet partileri şöyle dursun, AKP dahi vahim
durumdan kurtuluş reçetesi geliştiremiyor. Darbecilerin hepsinin içeri
alınmadığı kesin, dışarıdakilerin sayısını tahmin edemiyoruz, ayrıca
tutuklananların ortalama iki çocuğu, bir eşi, iki kardeşi ve birer anne babası
olduğunu farz edelim, potansiyel düşmanı rakama vuralım. Buz dağının arkasını
göremedik, 15 Temmuz 2016 gecesi yabancı medyanın yanlı yayın yaptığını,
dünyayı manipüle ettiğini, darbeyi destekleyen makalelerin manşetten servis
edildiğini gördük. FOX tv.deki bir yabancının İngilizce makalesi yahoo vs. sitelerde öne çıkarıldı, ayaklanmanın başarısızlığıyla Türkiye'nin tarihi bir fırsatı kaçırdığı, İslami teröre boyun eğdiği söylenildi. Bu isyanın arkasında Amerika’nın olduğu kesin, onlarla başa
çıkamayız diye teslim mi olalım? Ortalık karıştı, tozdan dumandan ferman
okunmuyor, yasal tedbirler geliştirmeliyiz, henüz adım atmadık, üstelik CHP
milletvekilleri toplumsal emniyeti baltalayan demeçler veriyorlar. Anayasa değişikliği
ve yeni kanunlarla diş göstermeliyiz. Öncelikle Fethullah tehlikesini
bertaraf edelim, sonrasına sonra bakalım, cuntacıların çöplendiği siperlerin
tamamını kurutalım. Bugün tek yürek olma ve AKP etrafında kenetlenme zamanı, CHP’liler
demagoji yapmasınlar, kurusıkı sallamasınlar, MHP’liler suskunluklarını
bozsunlar, yarın çok geç olabilir. İstihbarat faaliyetlerindeki aksaklık inkar
edilemez, MİT, TSK ve polis teşkilatındaki istihbaratçıların aymazlıklarını
yahut kalkışmaya meyilli olduklarını tartışmak, neticeye bağlamak, süratli
kararlar almak gerekiyor. Kimse merak etmesin, eleman eksikliğinden
telaşlanmasın, devlet hizmeti aksamaz, zaten atıl istihdam sorunu vardı. Sırat
köprüsünün eşiğindeyiz, yarın gayya kuyusuna yuvarlanabiliriz, OHAL’in ilanı
fırsattır, bir an evvel tetiği çekelim, problematiğe neşter vuralım.
Yazar, trader, horgeneral, Türk Silahsız Kuvvetleri Başkomutanı, Yokluk Fonu reisi, Hıyanet İşleri Başkanı, kuş pezevengi, düş hekimi, hayal taciri, borsa peygamberi, parayolları genel müdürü, parabulucu, kültür aristokratı, üstün korkaklık madalyası, beyaz zenci, haymatlos, tektuşconi, heccav, beisicumhur, meritokrasi, ekomünist, futbolog, sütkolik, arbitraj, satranç, snooker, müzik, briç, body building, kafes dövüşü. Yedi kitabımı da google.books'a yükledim.
Cumartesi, Temmuz 23, 2016
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
My future plan
After translating my first satirical novel, Horgeneral, into English, I will try to reach foreign publishers, but I will not delay, I will t...