Dikkatli olalım

Nedim Şener

Nedim Şener'den tiksiniyorum, beni twitter'da blokladığı için de gurur duyuyorum. Adam Avrupa'ya gitse ya hela temizler ya işsizlik maaşı alır, burada kral oldu. Demin tvleri taradım, ligler tehir oldu, maç yok, salgına dair gelişme var mı diye meraklandım. O da nesi? CNN Türk kanalında Nedim Şener Coronavis hakkında fetva veriyor. :) Abu, el atmadığı bir tek bu konu kalmıştı, meğersem tıbbi mevzular da ondan soruluyormuş. Onunla muhatap olmaktan zül duyarım, ekranların demirbaşı oldu, ekonomi, otonomi, enfeksiyon, diksiyon, astronomi, gastronomi, hamaset, siyaset, felsefe, vesvese, spor, skor, caz, gaz, ... ondan sorulur

İngilizce konuşulan bir ülke kalıcı vize versin, Coronavirüs hastalarının koğuşunda yatmaya hazırım

İngilizce konuşulan modern ülkelerden biri, misal Y. Zelanda, Avustralya, İngiltere, Malta, G. Afrika bana kalıcı vize versin, Coronavirüs hastalarının karantinaya alındığı koğuşa gönüllü giderim. Kısacası burada yaşayacağıma orada ölmeyi yeğlerim.

Bu hafta barfiks antrenmanlarına başladım

Youtube'a 2018 Aralık tarihinde video yüklemiştim, nizami 15 barfiks çekmiştim, birkaç hafta sonra sol omuzundan sakatlandım, önemli bir problem değildi, sadece barfiksi etkiliyordu, sol omzum müthiş acıyordu, göğüs, kol vesair egzersizleri etkilemiyordu. Adaleyi zorlamadım, iyi de yaptım, bir yılı aşkın bir süre barfiksi askıya aldım. Bizim salon mükemmel, ancak barfiks barı acayip, hem eğri hem zor tutuluyor, bilindik barda 15 çekecek biri burada 10 çekebiliyor. Yakında başka bir alternatif olmadığı için mecburen orada kamera karşısına geçmiştim, yoksa yirmiyi aşardım. Ha, barfiks salonların en ağır egzersizidir, Harbiye'de on çekene tam not veriliyordu. Güreş veya boks milli takımı,sporcularına gidin, on barfiks çekeni zor bulursunuz, zorluğunu anlatabildim mi? Övünmek için değil de bilgilendirmek için yazdım, hormonlu gençlere zaten anlatamam. Sadede geleyim, omzumu iyileşmiş hissettim (beş, altı hafta önce denedim, sancı yüzünden bıraktım,), bu hafta barfikse başladım. İlk etapta fazla yüklenmedim,günaşırı çalıştım, pazartesi 7, çarşamba 9, cuma 10 çektim ve tamamen iyileştiğimi gördüm. Hayda bre! Coronavirüs bir engel çıkarmazsa, uçuş iptal olmazsa, Türkiye'den gelecek yolculara seyahat yasağı (fikir jimnastiği yapıyorum,) getirilmezse, bu ayın 30'unda tüyeceğim. Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.

Coronavirüs

Bu akşam televizyonlarda tıp profesörleri Coronavirüs hakkında konuştular, ister istemez karamsarlığa kapıldım. Virüsü yok etmeden hastalığın önünü alamıyormuşuz, yaz sıcakları çare olmayacakmış. Abu, yandık, ciddi tedbirler gerekiyor. Hastalığın seyri de çok yıpratıcıymış, hafif atlatılıyor diyenler uyduruyorlarmış. Corona'yı küçümsemeyelim ama paniğe de gerek yok, hayat devam edecek.

Coronavirüs aşısı

Coronavirüs aşısı veya ilacı icat edilmezse kısır döngü sürer, sonsuza kadar önü alınamaz. Bu gerçek nedense tartışılmıyor. Hastalığı atlatan bağışıklık kazanmıyormuş, o zaman nasıl kökünü kazıyacağız? Tıp bilimi çaresini bulmalı, yoksa kabus sonlanır mı?

Coronavirüs tedbirlerine öneri

Okullar tatil edildi, maçlar nisan sonuna kadar seyircisiz oynanacak, fakat asıl önemli mesele ihmal edildi. Camilerin bir süre kapatılması gerekir, cuma namazı ertelenebilir, kazaya bırakılabilir. Bu konuda adım atılmazsa diğer önlemlerin faydası olur mu?

Demokrasi ve Atılım Partisi kuruldu

Ali Babacan Demokrasi ve Atılım Partisi'nin kuruluşunu ilan etti. Ekonomik krize ve aksayan demokrasiye DEVA olsun!

Coronavirüsten zerre korkmuyorum ama olası tedbirler beni düşündürüyor

Coronavirüsten zerre korkmuyorum, grip gibi bir enfeksiyonmuş, tehlikeli hastalıklara benzemiyormuş, güçlü bünyesi olanı öldürmüyormuş. Gerçi nalları diksem de dert değil, önce hicret edeyim, ötesini umursamıyorum. Hayvan gibiyim, bana bir şey yapamaz, fakat ülkelerin tedbir alması beni düşündürüyor. Ömrüm boyunca yurt dışı hayaliyle yaşadım, Coni'm gitti, bileti aldım, şimdi uçak seferi iptal edilirse ne yaparım? Ayıkla pirincin taşını! Şu ülkeyi terk etsem, uçuş esnasında beni iki bin feet yükseklikten yere fırlatsalar dahi razıyım, belki de kuş gibi uçarım. Ah ulan Corona, yirmi gün kaldı, sık dişini, ben havalanayım, sonra ne yaparsan yap!

Trump duygularıma tercüman olmuş

Hayaldi, gerçek oldu

Doğum tarihim 1965, bu yaşıma kadar bu ülkede hilesiz iş, dürüst insan görmedim, rahmetli babamı saymıyorum, çünkü yaşamıyor; onun dışında gördüğüm, tanıdığım hiç kimseye kefil olamam. Beni dürüstlük timsali diye tanımlayacak bir sürü kereste çıkar, külliyen yalan, aslı yok, çevirdiğim dalaverenin haddi hesabı yok. Yiyecek, içecek, giyecek, cart curt, her şey sahte, müşteriyi kazıklamak yaşam biçimi olmuş. Yalansa nefes almak nasip olmasın, on seneyi aşkın süredir dışarıda balık, tavuk yemiyorum ya da döner misali karışık olanı yeğliyorum, yarısı bayatsa yarısı tazedir diyorum. En lüks lokantaya gitsem dahi güvenmiyorum, prensibimden şaşmıyorum. Neyse, bu mevzuyu Paramatör'de uzun uzadıya eşeledim, ilginizi çekerse okursunuz. Sizden de okumayı bekleyecek kadar keriz olduğumu ifşa ettim, sadede geleyim. Dün akşam naylonu cart diye yırttım,kantarıma pil taktım, bu sabah pilin bittiğini gördüm. Yalancı dünyanın en aşağılık insanı olsun, inanmayana noter huzurunda ispatlarım. Hayaldi, gerçek oldu, birkaç saat çalışan pili de gördüm. Ne mutlu Türk'üm diyene!

Kel olmak ayıp mı?

Bir kişi kendisine "kel" diyeni dava ederse tüm kellere hakaret etmiş sayılmaz mı? Nice keltoşa kel, kabak kafalı, dazlak dedim, böyle bir kellik görmedim. Kimse kele kelek yapmasın.

Ali Babacan partisinin kurulum hazırlıklarını bitirmiş

Ali Babacan yeni partisinin kuruluşunu bu hafta açıklayacakmış. Hayırlı olsun! Demokrasi, dış politika vesair sorunlara değinmeyeyim, senelerden beri ekonomik krizle boğuşuyoruz, kur, enflasyon, borsa, ... derken bunaldık, Babacan bu ortama ilaç olabilir. Bence mevcudun en iyisi, inşallah şansı açık olur, Türkiye bir nebze rahatlar.

Eshabı Kehf

Tam 41 yıl oldu, Eshabı Kehf'i bir dakika dahi yanımdan ayırmadım, her an cüzdanımda taşıdım. Sene 1979, yatılı okula gidecektim, babam bir kağıda Eshabı Kehf'i yazdı, verdi, yanından ayırma dedi, o günden beri belki 20 cüzdan eskittim, emaneti sakladım. Yurt dışına giderken rahmetlinin Eshabı Kehf'ini ve Coni'nin kavanozdaki tüylerini de götüreceğim. İnşallah kalıcı yerleşim hakkı alırım, fakat şunu iddia ediyorum: İngilizce konuşulan bir ülkeye yerleşebilsem, en geç bir yıl sonra o lisanın cambazı olurum, eserler üretirim. Gavur olsun, İngilizce olmasa da razıyım, bu coğrafyadan uzak kalmak dahi yeter!

Babam 1979 yılında yatılı okula giderken Eshabı Kehf'i verdi, yanından ayırma dedi, yurt dışına da götüreceğim