13/01/2018

Milli Görüş ile Pilli Görüş

Rahmetli peder şeriatçıydı ve kitap kurduydu, gece gündüz okuyordu, ancak İslami eserlere odaklanmıştı, yani havanda su dövüyordu, İmamı Gazali, Sahihi Buhari, Kütubu Sitte derken beni bunaltıyordu, yazları Kur'an Kursu'na gönderiyordu. Babam fakirdi, üniversite şöyle dursun, beni lisede okutacak gücü yoktu, bu yüzden leyli meccaniye şutladı; muska yazsa, cin çağırsa, küpünü doldurabilirdi, servet yapabilirdi, lakin tenezzül etmedi, iki lokma bir hırka yaşadı, kula kulluk etmedi, Allah'tan başkasına boyun eğmedi. Nice tarikatçı, hacı, hoca gördüm, onun kadar samimi Müslüman'a rastlamadım. Ömründe haram lokma yememiştir, en bilgili müftüyü katbekat sollamıştır, derin bir mümin idi ve Erbakan'dan başka siyasetçiye prim vermiyordu. O zamanki Milli Selamet Partisi sonradan ikiye bölündü, başkomutan Recep Tayyip Erdoğan Ak Parti'yi sürükledi, kervanın kalan kısmı Saadet Partisi çatısında toplandı. Saadet Partisi'nin saadetsiz delegeleri izledikleri yolu "Milli Görüş" diye tanımlıyorlar, fakat ben "Pilli Görüş" diyorum, çünkü bazı dönemlerde akü bitiyor, marş basmıyor, pil Pentagon'a gönderiliyor, şarj olduktan sonra yeniden takılıyor. Saadet Partisi 15 Temmuzdan sonra gerçek yüzünü sergiledi, CHP ile kol kola yürüdü, teröristlere müzahir kesimlerle istişarede bulundu, başkanlık için yapılan halkoyunda hayır kampanyası yürüttü. Yuh! Tonyalıoğlu Mustafa, namıdiğer Vaizin Emin'in oğlu yaşasaydı, genel başkanın yüzüne tükürürdü. Bunların dini, imanı para, yeşil banknotlara tapıyorlar, başka kaygı gütmüyorlar. İkbal düşkünü bir topluluktan bahsediyorum, ilke, prensip Hak getire!

12/01/2018

Connie

Coni'nin vefatından sonra yurt dışına yerleşmek için azami çabayı göstereceğim, başarabilirsem, bir ülkeden kalıcı oturma izni koparabilirsem, yani vatandaş olabilirsem, adımı Connie yapacağım, böylece kuş beyinli evladımı yad edeceğim. Bu değişikliğin bir artısı daha var: Geçmişle bağlarım kopar, kötü anılar otomatikman silinir. Seçimlerde başkomutana oy vermek için en yakın yerdeki sandığa giderim, onun dışında Türk veya Türkiye adını anmam. Öyle bir nefret ki misli menendi görülmemiş, bu mikyasta bir çıban deşilmemiş.

11/01/2018

Yargı Çığrından Çıktı

Anayasa Mahkemesi tutuklu gazeteci Şahin Alpay ile Mehmet Altan'ın tahliyesine hükmetti, güya hak ihlali varmış. Bir hakimin iki kere ağırlaştırılmış müebbet cezası verdiği mahkumu öbür meslektaşı salıverebiliyor, bu film son yıllarda vizyondan inmiyor.

Türkiye zor bir dönemden geçiyor, 15 temmuz kahpeleri ve geçmişteki darbeciler el ele verdiler, siyasi ve ekonomik cepheden saldırıyorlar.

Türkiye ilk kez antiemperyalist, anticuntacı lidere kavuştu. Bugün sağ, sol, ileri, geri hesabı yapılmaz; dincisi, dinsizi, sağcısı, solcusu herkesin başkomutan Recep Tayyip Erdoğan etrafında kenetlenmesi gerekir. Devlet Bahçeli'yi 2000 yılından beri övüyorum, kitaplarımda methiye düzdüm, zaman haklılığımı ispatladı. İkisi de pırlanta, güvenilirlikleri su götürmez. AKP ile MHP, sanki kale, surlarında siperlenelim, hainlere set çekelim. Ölümden ötesi yok, er ya da geç cızlamı çekeceğiz. Ya olalım ya ölelim!

Not: Şu sıralar can güvenliğim yok, aracı vasıtasıyla tehdit aldım, diyaloğun gizli kalması söylendi, fakat dinlemedim, cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza, iç işleri ve MSB bakanımıza twitter'dan mesaj gönderdim, ayrıca başkomutana e-devlet yoluyla başvurdum, orduevi vesair askeri tesislere girişim yasaklandığı için MSB önüne dilekçe yazdım. Türkçesi stresli günler geçiriyorum, ancak başkomutanın sağlığını daha fazla önemsiyorum, çünkü o olmasa beni anında yok ederler. Demem o ki kendimizi değil de memleketi düşünelim, kurtuluş savaşı verelim. Şunu da unutmayın. Dış güçleri ve yerli iş birlikçilerini AKP'li partizanlar değil de benim gibiler düşündürüyor, şaşırtıyor, endişelendiriyor, çünkü eserlerimde Tayyip ağamı eleştirdim, üstelik ömrüm boyunca alnım secdeye vurmadı. Ne mutlu başkomutana ki azılı muhalifini sadakatli kamikazeye dönüştürdü.

Başkomutanın dedesi Mustafa oğlu Kemal

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli bugün belgeyle açıkladı: Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın dedesi "Mustafa oğlu Kemal" Sarıkamış muharebelerinde şehit düşmüş. Dost düşman bilsin, ulu zatın ahfadına saygı duysun.

08/01/2018

Türkçem kadar İngilizce bilseydim ne olurdu?

Evet, başlıktaki sorumu ben yanıtlayayım: Türkçem kadar İngilizce bilseydim şu anda dünyanın en saygın kalemlerinden biri olurdum, telif kazançlarımı borsa ve arbitrajda katlardım, darphaneye dönerdim, küçük bir kulübede Jack Russell cinsi köpeğim, dört tavuğum, bir horozum ve bir de keçimle inzivaya çekilirdim. Kafalı bir gavur kadınla tanışırsam onu da hayat arkadaşım yapardım. Kayığın biraz büyüğü denebilecek bir tekne de alırdım, ara sıra denize açılırdım, kalan paramı hayvanlar için geliştirdiğim (detaylarını bile hazırladım,) projeye harcardım. Oku, yaz, spor yap, hayvanlarla oyna, televizyonda spor seyret, işte cennet!

Kafiristan deha dolu, beni tanısalar şok olacaklar, elbet çok sevecekler. Misal BBC WORLD NEWS kanalının sunucuları ve yorumcularına bakıyorum, sanki ikiz kardeşini gören birinin hissiyatına kapılıyorum. Ne akıllı, kültürlü, uygar adamlar, madamlar, izledikçe ah vah ediyorum. Lağım faresinden farksız herifler burada bana allamelik taslıyorlar, hot zot ediyorlar. Saf kan kıro, katıksız maganda, ancak toplumsal paye edinmiş, koltuğa kurulmuş, kendini matah biri sanıyor. Zottirik leyla! Sen benim hangi kitabımı okudun, ne anladın? Allah'ın şapşalı, ben düzenle barışık olsaydım, askerliği sevseydim, Kuleli ve Harbiye'de dereceye girerdim, üniversite sınavında dahi Türkiye birincisi olabilirdim. Egemen gücün öğretisi ve ezberci müdredatın etkisiyle beyin amcıklamasına uğramışsın, akıldan malul olmuşsun, tabii Hanya'yı Konya'yı kavrayamazsın. Altının kıymetini sarraf bilir. Devalüe olmuş lira kadar değersiz biri benim kıratımı ölçebilir mi? Vay zevzek, acınacak haldesin, yine de kurumlanıyorsun.

Türkiye'den güzel ülke olamaz, çünkü terkidiyar eylediğinizde dünyanın en mutlu kişisi oluyorsunuz. Bu hissi yaşatan başka devlet var mı? Geriye sayım başladı, Coni (15 Nisan 2005 doğumlu, dünya rekoruna gidiyor,) çıngırağı çekince bu şerefe nail olacağım, yaban ellerde abat olacağım. Aslında ben burada da mutluyum, zihinsel kapasitemle kendime yetiyorum, ancak becerilerimi sergileyemiyorum, sansür dahil binbir engelle, Ali Cengiz oyunuyla susturuluyorum. Kitapçılar kitaplarımı satmıyorlar, halbuki sıfır maliyet, dağıtımcı bedava veriyor, satılmayan ürün 6 ay sonra iade edilebiliyor. Hakeza kütüphaneler abidik gubidik karalamaları alıyor, beni pas geçiyor. Söyleyecek sözüm çok, ancak hapsi, ölümü göze alacak cesaretim yok.

Cenk Tosun

Cenk Tosun rekor bir bedel karşılığında Everton'a transfer oldu, göreceksiniz İngiltere'de sapır sapır dökülecek, aslında burada da bir numarası yoktu, Abdurrahman Çelebi deniliyordu. Bu hafta sonu Tottenham deplasmanında ilk kez oynar, ondan sonra kumda oynar, seneye annesinin ligine döner, fıs diye söner. Fasulyeden bir santrfor, kulis gücü olmasa ikinci, üçüncü ligde forma giyer, belki orada bile yedek kalır.

Orta ve uzun vadeli tahminlerimde hiç yanılmadım, borsa, futbol, şu bu hedefi ortasından vurdum. Tarih tekerrür edecek, bu sefer Türkler İngilizleri kazıklayacak.

Melike Hatun Cami

İnşası devam ederken twitter'de yazmıştım, "Gençlik Parkı'nın karşısında harikulade bir cami yapılıyor, ömrümce alnım secdeye vurmadı, ancak orası beni cezbediyor, kıbleyi şaşırabilirim, üç rekat namaz kılabilirim," demiştim.

Bugün oraya uğradım, görkemli bahçesini gezdim, alt kattaki abdesthane ile tuvaletlere baktım, bayıldım. Tuvaletler ücretsiz, tertemiz, arkadaş, öyle yerde ibadet edilir. Kimin emeği geçtiyse sağ olsun, var olsun, ömrü uzun olsun!

İran'daki Protestolar

Twitter takipçilerim İran'a meftun olduğumu bilirler, bu ülkeyi ve vatandaşlarını seviyorum, Orta Doğu'yu renklendiriyor.

İran'da rejim karşıtı grupların gösterilerini dış güçlerin karıştırıcılığına bağlıyorlar. Bence mümkün değil, çünkü o topraklar işgal edilmedi, düşman çizmesiyle çiğnenmedi. Köşebaşlarına yerli iş birlikçileri yerleştirmek için işgal şart, dolayısıyla İran'daki kaosu samimi muhalefet olarak görüyorum. Bence sorun teolojik kaynaklı, ifade özgürlüğü olmadığından daha fazla yazamam, mezarımı kazamam.

07/01/2018

A Haber

Spor haricindeki televizyon yayınlarını izlemiyorum, tek istisnası var: A Haber. Aylardan beri bu kanalı tuşluyorum, hap, aspirin, kapsül niyetine her gün en az beş on dakika kulak kabartıyorum. Korkunç şeyler anlatılıyor, kitaplarımda ne yazdıysam bir bir belgelendiriliyor. Fikrim iktidara geldi, ben hâlâ mahkûmum, Kunta Kinte'likten kurtulamadım. Bravo A Haber, çok yaşa başkomutan!