08/01/2018

Türkçem kadar İngilizce bilseydim ne olurdu?

Evet, başlıktaki sorumu ben yanıtlayayım: Türkçem kadar İngilizce bilseydim şu anda dünyanın en saygın kalemlerinden biri olurdum, telif kazançlarımı borsa ve arbitrajda katlardım, darphaneye dönerdim, küçük bir kulübede Jack Russell cinsi köpeğim, dört tavuğum, bir horozum ve bir de keçimle inzivaya çekilirdim. Kafalı bir gavur kadınla tanışırsam onu da hayat arkadaşım yapardım. Kayığın biraz büyüğü denebilecek bir tekne de alırdım, ara sıra denize açılırdım, kalan paramı hayvanlar için geliştirdiğim (detaylarını bile hazırladım,) projeye harcardım. Oku, yaz, spor yap, hayvanlarla oyna, televizyonda spor seyret, işte cennet!

Kafiristan deha dolu, beni tanısalar şok olacaklar, elbet çok sevecekler. Misal BBC WORLD NEWS kanalının sunucuları ve yorumcularına bakıyorum, sanki ikiz kardeşini gören birinin hissiyatına kapılıyorum. Ne akıllı, kültürlü, uygar adamlar, madamlar, izledikçe ah vah ediyorum. Lağım faresinden farksız herifler burada bana allamelik taslıyorlar, hot zot ediyorlar. Saf kan kıro, katıksız maganda, ancak toplumsal paye edinmiş, koltuğa kurulmuş, kendini matah biri sanıyor. Zottirik leyla! Sen benim hangi kitabımı okudun, ne anladın? Allah'ın şapşalı, ben düzenle barışık olsaydım, askerliği sevseydim, Kuleli ve Harbiye'de dereceye girerdim, üniversite sınavında dahi Türkiye birincisi olabilirdim. Egemen gücün öğretisi ve ezberci müdredatın etkisiyle beyin amcıklamasına uğramışsın, akıldan malul olmuşsun, tabii Hanya'yı Konya'yı kavrayamazsın. Altının kıymetini sarraf bilir. Devalüe olmuş lira kadar değersiz biri benim kıratımı ölçebilir mi? Vay zevzek, acınacak haldesin, yine de kurumlanıyorsun.

Türkiye'den güzel ülke olamaz, çünkü terkidiyar eylediğinizde dünyanın en mutlu kişisi oluyorsunuz. Bu hissi yaşatan başka devlet var mı? Geriye sayım başladı, Coni (15 Nisan 2005 doğumlu, dünya rekoruna gidiyor,) çıngırağı çekince bu şerefe nail olacağım, yaban ellerde abat olacağım. Aslında ben burada da mutluyum, zihinsel kapasitemle kendime yetiyorum, ancak becerilerimi sergileyemiyorum, sansür dahil binbir engelle, Ali Cengiz oyunuyla susturuluyorum. Kitapçılar kitaplarımı satmıyorlar, halbuki sıfır maliyet, dağıtımcı bedava veriyor, satılmayan ürün 6 ay sonra iade edilebiliyor. Hakeza kütüphaneler abidik gubidik karalamaları alıyor, beni pas geçiyor. Söyleyecek sözüm çok, ancak hapsi, ölümü göze alacak cesaretim yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder