26/10/2020

Başarısız Türk olamaz

Dikkat edin, Türkiye'de herkes kendini övüyor, ekonomik krizin ağababası yaşanır, hükümet üyeleri destansı methiyelerle mükemmel icraatlarını söylerler; futbol kulüpleri hem madden hem sportif anlamda batar, idareciler başarılı olduklarını öne sürerler. Yolda yürürken yedi yaşındaki çocuk size sataşsa ve kibarca uyarsanız ebeveynleri size diklenirler, onlara uysanız kavga ederseniz. Örnekler saymakla bitmez. Böyle bir ülkede hicivci olmaktan kötü ne olabilir?

09/09/2020

Televizyonda bir saat kişneyeceğim


Yakında bir televizyon kanalında bir saat boyunca kişneyeceğim. Tek konu, tek konuk, borsa eksenli bir sohbet olacak, tarihi kesinleşince bildiririm. Aman bre!

21/08/2020

Türk'e hiçbir Türk inanmaz :)


Bugün dünya rekoru kırdım


Bugün borsa yüzde 1.50 düştü ama ben sondan ikincisi hariç hepsi de karlı 24 işlem yaptım, tektuş oynadığım için paramı 12 kere çevirdim. Tüm hareketlerim karlıydı, yalnız gün sonunda minik bir zararla değişim yaptım, çünkü aldığım hisse az düştü, bir kağıt çok cazip oldu, cumburlop atladım.

Kitap okuma alışkanlığımız


Türkiye'deki kütüphanelerin durumu malum, kitap kalitesi vasatın altında, sahaflar hakeza, fakat turistik yörelerde daha vahim bir panorama var, kimse okumuyor, nitelikli eser anca internet üstünden getirtiliyor. Galiba nadir.kitap değişmez adresim olacak.

20/08/2020

20 Ağustos 2020


20 Ağustos 2020


Yeni evime 17.08.2020'de yerleştim


Pazartesi günü, 17.08.2020'de yeni evime yerleştim, elektrik, su bahsini hallettim, ikametgâhımı aldım, rahatladım, çünkü yaklaşık beş aydır adresim yoktu. Oh be, dünya varmış.

Pegasus'un paramı iadesi


Pegasus 4 Mart 2020'de tahsil ettiği paramı dün akşamüstü iade etmiş, bankadan mesaj geldi, gördüm, ancak hesabıma geçmemiş. Bankayı aradım, muhasebe işlemi yapılmamış, bugün 20.08.2020 saat 15.30 itibarıyla param gözükmüyor, herhalde önümüzdeki günlerde gelir. İstanbul-Belgrad 30 Mart 2020 tarihli uçuşum 16 Mart 2020'de corona yüzünden iptal edildi. Pegasus görevlileri önce üç gün diye beni oyaladılar, sonra twitter üzerinden o ülkeye uçuşun başlatıldığı tarihten iki ay sonra dediler. Bereket Sırbistan hattı 15 Haziran'da açıldı, fakat param 15 ağustosta iade edilmedi, ben de umudumu kesmiştim ki böyle bir gelişme oldu. Bir gün yurt dışına gidersem asla Türk havayolu firmalarıyla yolculuk yapmam. Şu laçkalığı görüyor musunuz? E-devlet'e iki kere başvurdum, twitter'da ulaştırma bakanına defalarca mesaj gönderdim, aylarca netice alamadım. Pazartesi taşındım, bu nedenle cuma günü borç aldım, 1 eylülde maaşımı alınca ödeyeceğim, neler yaşıyorum, yuh!

07/08/2020

Nereli olduğumu herkes doğru tahmin ediyor


Son yıllarda bana nerelisin diye soranlara "tahmin et" diyorum, hepsi de Trabzon diyor. Şaştım, kaldım, şimdiye kadar bir kişi yanıldı, Trakya dedi. Vay be, gagaburunlu değilim, şivem belli etmiyor ama anlıyorlar.

06/08/2020

Twitter yedek hesabım yine kitlendi


Twitter yedek hesabım @tektusconi son on günde ikinci kez kitlendi. Pegasus paramı iade etmedi diye girmiştim, sesimi kitlelere duyurmuştum, sonra hesabım kitlendi, yelkenleri indirdim, takipçiye özel ayarladım, bu akşam yine kitlendi, binbir sınavdan geçtim, şifreyi değiştirmem istendi, derken gerçek hayatta tanımadığım herkesi sildim. Aslında yazmıyorum, öyle bir isteğim yok, zaten evsizim, ev arıyorum, demek ki birileri benle uğraşıyorlar. Kimler onlar? :)

25/07/2020

Ev arıyorum


Corona yüzünden Sırbistan'a uçuşum iptal edildi, ev sahibi yeni kiracı bulmuştu, dımdızlak ortada kaldım. Bereket komutanımın ablası Almanya'da imiş, eşyalı evi boşmuş, ayıla bayıla yerleştim, gayet mutlu oldum, fakat yurt dışı uçuşlar açıldı, ev sahibi ağustosun ikinci haftasında Türkiye'ye gelecekmiş. Abu, paçam tutuştu, iki hafta kaldı, bir haftası Kurban Bayramı, yaz sezonunda kıyı şerifinde kümes bile bulamam. Yeniden ev arıyorum, Türkiye'nin her yeri olabilir, bir yıllık kontrat yaparım, 1 artı 1, eşyalı daire tutarım. Evliya Çelebi'ye döndüm. Bahtıma ne çıkarsa!

22/07/2020

Sosyal medyada yazamıyorum


Kamu bankalarının sermaye artırımı ciğerlerimi kebap etti, mevzuyu kamuoyuna aktarayım diye yedek twitter hesabımı açtım, dört, beş gün sonra kaçtım. Birincisi sosyal medyada fikir açıklamak çok tehlikeli oldu, yayımlanmış kitaplarıma bakıyorum, yaşadığıma şükrediyorum. İkincisi o kadar önemli paylaşımlarıma rağmen 55 takipçi buldum. Çüş! Sanki başçavuşun eşeği osuruyor. Benim yazdıklarımı bir çuval para harcasanız bulamazsınız. Yuh! Gafile kelam, nafile kelam dedim, sırra kadem bastım. Canımı yolda bulmadım. Bu arada bugünden itibaren ev aramaya başladım, komutanımın Alamanistan'daki ablası ağustosun ikinci haftasında gelecekmiş. Ankara'yı 25 Mart 2020 akşamı 22.30 otobüsüyle terk ettim, neredeyse 4 ay geçti, kira kontratı yaptıktan sonra ikametgâhımı da değiştirttirebilirim. Aman bre deryalar!

13/07/2020

Halkbank ve Vakıfbank'ın sermaye artırımının gerçek manası kamuoyunda niye tartışılmadı?


Geçenlerde Ziraat, Vakıfbank ve Halkbank'ta bedelli sermaye artırımı yapıldı, borsadaki yatırımcının rüçhan hakkı kullanımı engellendi ve karar oldubittiyle (maç doksan dakika, ben bitti demeden bitmez. Bugünün yarını da var. Gelgit esnasında sular çekildiğinde karıncalar balıkları, sular yükseldiğinde balıklar karıncaları yer. Dünyanın en güçlü silahı kalem, en önemli mühimmatı da beyin, o halde hayli güçlü bir adamım, etkili olmam kafiristana hicret edebilmeme bağlı,) uygulandı. Niçin muhalefet partileri, muhalif ekonomistler bu konuyu tartışmadılar? İflas eden şirketleri saymazsak borsa tarihinin en mağdur hissedarı herhalde Halkbank yatırımcısıdır. Birinci halka arz ile ikinci halka arzı fiyatlarını enflasyondan arındırılmış biçimde hesaplarsanız işin vahametini anlarsınız. O arzlar yapılırken (2007'de 8 tl, 2012'de 15.10 tl) başka bir hükümet yoktu, şimdikiler görev yapıyorlardı. İfade özgürlüğü o derece kısıtlandı ki cebimizden paramızı alsalar kolluk kuvvetine başvurmaktan korkar olduk, hiçbir konuda fikir beyan edemiyoruz, birisine selamünaleyküm desek yatırım tavsiyesi değildir diye ekliyoruz. Billahi bu kadar bunaltıldık. Hayır, meraklısı değilim, bu coğrafyada hiçbir kurumla aidiyet bağı hissetmiyorum, modern ülkelerden birinden yerleşim vizesi alabilsem bir saniye durmam, derhâl kaçarım, ölene dek İngilizce okurum, yazarım. Halkbank'ı örnekleyeyim, aynı mantıkla Vakıfbank mevzusu da anlaşılabilir. Borsacı hisseyi niye alır? Piyasa değerine bakar, gerçekte şuraya ulaşması gerekir der, yatırım yapar. Halkbank'ı 12.9 milyar usd piyasa değerinden halka arz ettiler, 1 milyar piyasa değerine gerilediğinde bedelli sermaye attırdılar, küsuratı tamamlayalım, net ifade olsun diye yüzde yüz diyelim. Fiktif bir işlemle firmanın değeri bir anda ikiye katlandı, 2 milyar dolara ulaştı, ayrıca halka açıklık oranı yarı yarıya azaldı. Kısacası devletin gelecekte yeniden arz edebileceği hisseler yaratıldı, borsacının ortaklık payı yani temettü hakkı yarıya düştü. İşin trajik yanı 12.9 milyar usd piyasa değerinden halka arza katılan vatandaşın reel kara geçmesi için artık 25.8 milyar usd üstünde bir piyasa değerine ulaşması gerekecek. Medyada bu bedelli sermaye artırımını matah bir şey gibi gösterdiler, CHP, İYİ PARTİ vs partilerden itiraz eden olmadı. Benim elimden tutan hukukçu, avukat, ... olsa kararın iptali için uluslararası mahkemeler dahil her platforma başvururdum. Yanlış değerlendirdiğimi, yatırımcının korunduğunu iddia edebilirsiniz. O tezinizi hemen çürüteyim: Amaç yatırımcıyı korumak olsaydı bunun son derece kolay bir yolu var: İki yıldır bankaların temettü dağıtımını yasaklıyorlar, herhalde seneye de aynı yolda yürürler, bu meseleyi karıştırmayayım. Madem sermayesi güçlensin istiyorsun, eyvallah, yüzde 300 bedelsiz sermaye artırımı yapardın, zaten yedekler buna müsait, üstelik hazinenin kasasından şimdikinden az para çıkardı. Yüzde 300 bedelsiz sermaye artışında ne olurdu? Sokaktaki simitçi dahi bilir, Halkbank tavanları kitlerdi. E, sen borsacının mağduriyetinden sorumlu değil misin? Fiyattaki tarihi düşüşün müsebbibi ben miyim? Durumu gayet açık biçimde izah ettim. Halkbank eskiden on misli ucuzdu, o kararla beş misli ucuz oldu. Tabii halka arz fiyatını baz alıyorum, şahsi kanaatimi kendime saklıyorum. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun, bu sermaye artırımı borsacının iyiliği için yapıldı diye Kur'an'a el basabilir misiniz? Şayet evet diyebiliyorsanız, dünyanın en aşağılık insanı olduğumu kabul ediyorum. Benim fikrimce devlet Halkbank hissesini halka arz ettiği fiyattan geri almalı, hisse borsa kotundan çıkarılmalı, yoksa bir asır sonra bile bugünler yad edilir. Geri alımda enflasyondan arındırılmış rakam yahut usd tercih edilebilir, orası yansız bir komisyonca belirlenebilir. Alım yahut satım tavsiyesi yapmadığıma dikkatinizi çekerim. Hazreti Ömer adaletini arıyorum, mevcut durumu içime sindiremiyorum. Ayrıca şunu da vurgulayayım: Aşağı yukarı iki yıldır borsadayım, 2008 global krizinde dalmış ve çıkmıştım. Şerefim üstüne yemin ederim, borsada Halkbank'tan daha kötü performans gösteren hisse görmedim. Varsa yazın, öğreneyim. Yanlış anlaşılmasın, son altı, yedi senelik düşüşü kastetmiyorum, borsanın dipten döndüğü anlardaki gidişatı yazıyorum. E, bu bedelli sermaye artırımını iki yıl önce borsaya girerken bilseydim, tahmin edebilseydim, elbette kağıttan uzak dururdum, diğer kelepirlere yönelirdim. Şöyle noktalayayım: Veri sağlayıcılar fiyatı niye ayarlamadılar? Temettü ve sermaye artırımında bu yapılmalı, nedense es geçildi. Halkbank'ın fiyatı 6 liraysa eski duruma göre 12 lira oldu ama yatırımcı bu sıçrayıştan bir kuruş kazanamadı, üstelik halka açıklık oranı yarı yarıya azaldığı için şirketteki payı düştü, gelecekte daha az temettü alacak, en kötüsü de birinci ve ikinci halka arzdaki kadar bir hisse tekrar halka arz edilebilecek. Bu durumu muhalefet partileri niçin görmezlikten geliyor? Devlet halkına karşı ticari menfaat güder mi? Tüketici hakları diye bir hadise var, kusurlu mal iade ediliyor. Halkbank'ın davası devam ederken kamuoyuna "hiçbir olumsuzluk olmayacak" içerikli demeçler veren şahıslar 10, 9 ve 8 liranın üstünde mini ralliler yaşanmasına sebep oldu. Bunların hukuki skandal olduğunu ta o günlerde twitter hesabımda yazmıştım. Dürüst olalım, bir kelimemi yalanlayacak bir kişi varsa canlı yayında karşıma çıksın, boyunun ölçüsünü alayım, bir tek yanlışımı bulsun, tüm mal varlığımı onun üstüne bağışlayayım, şeref ve namus sözü!

MP3 denilen zımbırtı nelere kadirmiş


Senelerden beri cep telefonuma istediğim müziği zil sesi olarak seçmek istiyordum ama başaramıyordum. Yirmi yıl önce melodiler cüzi bir meblağ karşılığında yükleniyordu, şimdi o imkandan da mahrum kaldık. Geçenlerde ucuzundan bir mp3 aldım, cebe taktım, youtube downloader ile parçaları indirdim, ondan sonra kafamda şimşek çaktı, playstore'de şarkıları kesen programlar buldum, mp3 kesici filan deniliyor, yükledim, gerisi çorap söküğü gibi geldi, en sevdiğim eserlerin nakarat kısımlarını ayarladım, cebime çağrıi mesaj, mail sesi olarak ayarladım. Ne kolaymışmeğer, kimse bilmiyor yahut bilenler de millete anlatmıyor.

11/07/2020

Youtube


Youtube ayarlarında değişiklik mi var, cepten yüklemek mi değiştirilmiş, bilemiyorum, sorunu çözebilirsem, cepten yahut laptop üstünden kısa videolar yükleyebilirim, çeşitli konularda kükreyebilirim. Aman bre deryalar!

07/07/2020

Muhalefet ve medyanın gerçek yüzü


Borsa endeksi 17 Mart 2020'de 81 936'ya geriledi, ondan önce de atağa kalkmıştı, fakat Corona salgını paniğe yol açtı, kimi yatırımcı don gömlek sattı, derken borsa enflasyondan arındırılmış hesapla 2001 krizinin çok daha altında bir rakamı test etti. İyi de o esnada medyadaki muhalif yorumcular ve muhalefet partilerinin sözcüleri neler anlatıyordu? Hepsi karamsardı, kötü günleri geride bıraktık artık en kötü günler yaşanacak diyorlardı. Ne oldu? Borsa tayyare gibi uçtu, o günden beri yükseliyor. Neymiş? Yabancı sermaye aylardan beri çıkıyormuş, ekonomi çökecekmiş, cart curt, sen bunları külahıma anlat! Ekonomi profesörleri, borsa yorumcuları, ... alayı zırcahil tipler, yanlış öğretileri papağan gibi ezberlemişler, zihinleri dumura uğramış. Ayrıca hiçbiri bağımsız değil, maaşlarını veren patronlarının hoşuna gitmeyecek tek bir söz söyleyemezler, yoksa işsiz kalırlar. Muhalefetle iktidarın kol kola yürüdüğünü yıllardır söylüyorum, yazıyorum ama kime anlatabilirim? Hepsinin kaynağı aynı, egemen gücün emir eri olan şahısları farklı yelpazede sanıyoruz, halbuki direktifleri yerine getiriyorlar, kendilerine biçilen rolü oynuyorlar. Bizim iktisadi öngörülerimizi paylaşmamız tam da bu yüzden yasaklanıyor, benim veya birinin "borsa yükselecek, düşecek" yollu yazısının kime zararı olabilir? Kalantorlar haricinde kimsenin fikir açıklamasına izin verilmiyor. Adamlar zarar etme pahasına bize ne yapacaklarını açıklayacaklar, "satacağım, alacağım" diyecekler, biz de kar edeceğiz. Vay be, ne büyük fedakarlık, gözlerim yaşardı.

06/07/2020

Alkol alımım sıfıra düştü


İçkinin hiçbirini sevmedim, bir tek Doğubayazıt'ta sütle içtiğim Malibu hoşuma gitmişti, sonradan sütkolik oldum, sütle balı karıştırdım, çoğu gün süt komasına girdim, Malibu'ya ihtiyacım kalmadı, fakat rakı, viski, şarap, bira türü şeylerden hoşlanmadım. Çok neşelendiğimde bira içiyordum, artık onu da bıraktım, çünkü Coni'nin gidişinden sonraki birkaç haftayı saymazsak son yıllarda keyfim gıcır, hele son aylarda dünyaya yeniden gelmiş gibiyim, bu durumda her akşam bir galon, fıçı, ... devirmeliyim, zilzurna dolaşmalıyım. Öyle ya, neşeliyken içiyorum. Geçin o işleri, bana süt, ayran, limonata getirin, gerisi sizin olsun. Bir damla alkol almayalı herhalde bir seneyi geçmiştir. Aman bre!

01/07/2020

Salon sporunu bugünden itibaren bıraktım


Corona yüzünden salonlar kapatılmıştı, 1 Haziran 2020'de açılınca bir aylığına üye olmuştum, fakat şartları beğenmedim, ortam iyileşene kadar evde spor yapmaya karar verdim, şinav, jimnastik ve karın kası egzersizleri ile idare edeceğim. Bir yerde barfiks olsaydı harika olurdu ama yok.

27/06/2020

Orhan Pamuk okumak TCK maddelerine eklenmeli


Orhan Pamuk'u okumaktan daha büyük bir işkence olabilir mi? Herhangi bir romanına otuz sayfa tahammül edebilmek her babayiğidin harcı mı? Bence Türk Ceza Kanunu'na "İki sene boyunca Orhan Pamuk kitabı okuma" diye bir madde eklense, caydırıcı etkisi idamı aratmaz. Düşünmesi bile korkunç, eyvah, kaçın, Orhan Pamuk geliyor. Müslüm Baba'nın konserinde bağrını jiletleyen abimiz Kara Kitap'ın yirminci sayfasına geldiğinde herhalde harakiri yapar. Yaktın bizi Orhan Pamuk, her satırın yamuk, şu milleti edebiyata düşman ettin.

25/06/2020

Google.books demin beni terletti


Google.books vergi bilgilerimi istedi, kitaplarımı yükleyen hoca kaydetmişti, bu işlerden hiç anlamıyorum. Neyse, zor bela girdim, bana acayip sorular yöneltildi, Amerika'da bir firma olmadığımı, ikamet adresimi filan yazdım. İşin komiği devlet beni Ankara'da oturuyor farz ediyor, üç ay önce 25 Mart 2020'de boşalttığım evim ikametgahım gözüküyor. Burada anlatmıştım, E-devlet üstünden başvurduğum halde sorun çözülmedi. Kısacası ben aslında yokum, var numarası yapıyorum. :) Şıkları boş bırakmamak lazımmış, vergi oranını yüzde 15 yazdım, aslında uçtum, çünkü edebi kazançların stopajına dair hiçbir şey bilmiyorum. Ankara'da devlet kademelerine sormuştum, e-kitaplar vergiden muaf denilmişti. Konuyu bilen yok, öğrensem gereğini yaparım. Gerçi kitaptan bir kuruş kazanmayı hayal etmiyorum ama 1 liralık hasılat vergiye tabi ise illaki öderim. Suda hile var, bende yok, yalnız aklım karıştı, google.books niçin beni sorguya çekti? Ortada para olsa neyse ne, bu iş nereden çıktı? Destek alacağım kimse yok, zırcahil olduğum bir alan, internet bilgim zayıf, beni niye bocalatıyorlar? Yazarlığa maddi amaçla girmedim, aklımdan bile geçirmedim, hele buraya korunmak için geldim, Türkiye'de birtakım güçler benle uğraşıyorlar, askeriyeden beri yakamı bırakmıyorlar, kitaplarımın dağıtımını ve satışını engelliyorlar. Yurt dışına gideceğim, İngilizce yazacağım, yayımlanmışları başka dillerde okurlara ileteceğim. Bir nevi google.books'a sığındım, eserlerimin geleceğini garantiye aldım, nelerle boğuşuyorum? Kitap kapaklarımı ben tasarladım, karikatüristlere her birini 100 liraya çizdirdim, herhalde o meblağı yirmi sene sonra filan teliften çıkartırım. :) Cepten siteye tıkladım, abidik gubidik satırları doldurdum. Vergi kaçırmaktan daha büyük bir alçaklık var mıdır? Rüşvet, zimmet, irtikap, hırsızlık da soysuzluktur ama vergisini tam ve zamanında ödemeyen biri benim gözümde aşağılıktır.

22/06/2020

Avrupa'da anca hela temizleyecek kelleler


Avrupa'da anca hela temizleyecek yahut işsizlik maaşı alacak kelleler bir şekilde makam, statü, servet ediniyorlar, hot zot ediyorlar. Bense uygar ülkelerde el üstünde tutulurum, saygı görürüm. Arif olan anlar. Gelecekte bir gün gelecek, Horgeneral gabileri elek gibi delecek. Anayasa ve babayasa cevaz vermiyor, yoksa epey karalardım.

13/06/2020

Şampiyonlar Ligi Finali (2020) niçin Türkiye'den alındı?


Şampiyonlar Ligi finali (2020) İstanbul'da oynanacaktı, UEFA corona salgını yüzünden karar değiştirdi, maçı Portekiz'e verdi. Niye? Özgür ve bağımsız Türk basını bu meseleyi hiç eşelemedi. Devlet görevlileri Covid-19 ile mücadelede üstün performans sergilediklerini söylüyorlar ve şişiniyorlar, acaba gavur farklı mı düşünüyor?

Sandalet


Yurdum ayakkabılarından el aman çektim, Paramatör'de zaman ve mekan isimlerini verdiğim üzere canım yandı, çözümü buldum, artık sandalet giyiyorum. Mevsimsel bir giyecek ama olsun, ben de kalıcı değilim, corona salgınının bitmesini bekliyorum, dünya normale dönünce yolcudur Abbas, bağlasan durmaz. Sandalet şahane bir şey, zannederim Sezar, İskender, Napolyon gibi şahsiyetler de sandalet giymişler. Kendimi muzaffer bir komutan gibi hissediyorum, yıllardan beri ilk kez ayağımı vurmayan, sıkmayan, ... bir şeye rastladım.

12/06/2020

Dövizi bozdurduğuma da borsaya girdiğime de çok pişman oldum


Kamu bankalarının bedelli sermaye artırımı beni Türkiye piyasalarından tamamen soğuttu, kıblemi şaşırdım, bu kadar da olmaz dedim, en çok da muhalefet partilerinin, muhalif ekonomistlerin, akademisyenlerin, yorumcuların suspus durmalarına üzüldüm. Kararın medyada tartışılmasını hatta mahkemelerde iptal davası açılmasını beklerdim, maalesef hayal kırıklığına uğradım. Şimdi işin iç yüzünü açıklasam, suç sayılacak, SPK yasağını ihlal ettiğim için kovuşturma başlatılacak. Ne yazabilirim? Güreşçi Hamza Yerlikaya Vakıfbank yönetim kurulu üyesi olmuş, benim gibi cahillere susmak düşer. İki konuda hayatımın hatasını yaptım: Bir, darbeye karşı durdu diye Erdoğan'ı kayıtsız şartsız destekledim, dövizi satın dediği için bir daha arbitraja bulaşmadım, usd, euro, gbp defterini kapattım, liraya geçtim. İki, borsaya girdim, oysa doksanların borsasının yerinde yeller esiyordu, 2008 global krizinde de IMKB'ye dalmıştım, o zamanki piyasa daha şeffaftı, şimdikinden katbekat güzeldi. İfade özgürlüğü olmadığı için detaylandırmayacağım, şu kadarını aktarayım, gerisini izanınıza bırakayım: Eskisi kadar usd alabilecek portföy büyüklüğüne eriştiğim anda borsadan çıkarım, arbitraj ile yurt dışı borsalar arasında tercih yaparım. Beni tanıyanlar bilirler, maddiyata hiç önem vermem, ancak haksızlığa tahammül edemem. Şu saatten sonra borsadaki hissem 10 misli değerlense bile şahit olduğum mevzuları unutamam. Finans alemindeki dejenerasyonu kitaplarımda da yazdım, kim okuyor? Hepsi google.books'ta, Türkiye vergi rekortmeni niçin on milyon dolar civarında ödüyor? Bunları merak ediyor musunuz? Doğruyu konuşmak için iki kişi gerekir: doğru söyleyen, doğru dinleyen. Gafile kelam, nafile kelam!

Twitter icabına bakmış


10/06/2020

Tarak kafalı


Ülkemiz asabimanyak dolu, övseniz de sövseniz de muhatabınız cinlenebiliyor. En iyisi susmak yahut hiciv yoluyla içinizi kusmak... Kafasında tüy kalmamış adama kabak kafalı yahut kel diyemiyorsunuz, mahkemelik oluyorsunuz, o reddeye geldik. Çözümü buldum, madem saçsızlıktan dolayı derin bir komplekse kapılmış, o zaman teselli verelim, tarak kafalı diyelim, o da gür saçım var sansın, dazlağını tarasın.

Memleketi yasağa boğdular


Kitap yazmayı ve yayımlatmayı bırakın sosyal medyada fikir açıklayamıyoruz, tweet atamıyoruz, zira mahkemeye veriliyor, erişim yasağı isteniyor. Gerçi twitter bizimkileri tanımış, yaptırım uygulamıyor, bilgilendiriyor, fakat mahkemeleşme ve olası masrafları ödeme korkusuyla tweetimizi siliyoruz. Sıkıysa silme! Bu çağda bu kadar baskıcı bir rejim olur mu? Oldu bile, ister inan ister inanma, rüyanı dahi kamuyla paylaşamazsın. İşin cılkı çıktı, finansal alanlarda dahi bizi susturdular, şimdilerde borsa ekranını açtığımda karşıma SPK tebligatı çıkıyor, maille aynı uyarı gönderilmişti, yetmemiş ki iyice korkutuyorlar. İfade özgürlüğünün kırıntısı yok, olsaydı neler yazardım, özellikle kamu bankalarının çekirdek sermayelerinin artırılması olayının gerçekte ne olduğunu bilimsel biçimde anlatırdım. Korkunç şeyler yaşanıyor, anlamak mümkün değil! Bana para verseler borsaya dair beklentilerimi paylaşmam, fakat niçin yasaklandığını anlayamıyorum. Aracı kurumlar hisselere alım, satım fiyatı koyuyor, bize öneri yapıyor, biz susuyoruz, sadece onları dinliyoruz, okuyoruz. Bu ne demek? Ekonomi profesörü, borsa yorumcusu, arge departman görevlisi maaş karşılığı çalışan bir vatandaştır, bizden farkı yoktur, hatta daha bilgisizdir, kendisine doğru diye belletilen yanlışları beynine zerk ettiği için hemen her sözü gerçeklerden kopuktur, zaten patronlarından onay almayan bir beyanat bize yansıtılmaz. Demem o ki milyar dolarlık portföyü olan kişi, dişi, ... bizi doğru bilgilendirecek, ben satacağım, siz de satın yahut ben alacağım, siz de alın diyecek, dolayısıyla bize kazandıracak, tabii kendisi zarar edecek. Vay be, ne büyük fedakarlık, gözlerim yaşardı. Yasakçılığın ardındaki sis perdesini aralayabildiniz mi? Birisi beni eleştirse, yazınsal hatalarımı gösterse, sevinçten havalara uçarım, çünkü katkı sağlar, o vesileyle gelişirim. Her tür kritiği yasaklarsan, sansürü ağırlaştırırsan o zaman gıllıgıştan şüphelenirim. Tıraşı keseyim, Türkiye'nin ifade özgürlüğü ve demokrasi mevzularında ciddi hamlelere ihtiyacı var.

09/06/2020

Muhtemelen ilk kez bu kadar kaliteli besleniyorum


Coni gitti, pasaportu kaptım, Belgrad biletini aldım, ancak corona yüzünden uçuş iptal edildi, ev sahibi başka kiracı bulmuştu, şimdiki mekanıma geldim, ömrümde ilk kez bu kadar leziz yiyecekleri, meyveleri yeme fırsatı buldum. İdeal diyete gayet yakın program uyguluyorum, salonlar da on gün önce açıldı, hayvanvari antrenman yapıyorum, önümüzdeki aylarda semeresini görürüm. Sol şeridi boşaltın!

9 Haziran 2020, antrenman bitimi


08/06/2020

Orduevi giriş yasağım sürüyor


Orduevi ve askeri sosyal tesislere girişim üç yıllığına yasaklanmıştı, Paramatör'de detaylıca anlatmıştım, iki-üç ay sonra filan süre bitecek, emin değilim, hiç girme ihtiyacı hissetmedim, fakat kimseye 6 aydan fazla ceza verildiğini duymadığım için durumumu merak ettim, iddiaya girmeye hazır olduğum neticeyi gördüm, yasak kaldırılmamış. Bu balyoz beni uyandırdı, yoksa uyuyacaktım, darbeye karşı durdu diye reisi övecektim. Kararın ardından cumhurbaşkanına üç kez dilekçe verdim, filancayı şikayet edeceğim, özel ifade vereceğim dedim, zira yolladığı emekli albay vasıtasıyla beni tehdit etmişti, "adım adım izliyoruz, ayağını denk alsın, mahkemeye vereceğim, tüm parasını alacağım," demişti ki TCK'ya göre açık bir suçtur, gelgelelim dilekçelerime geri dönülmedi, birisini elden Külliye'ye vermiştim, twitter'dan tarih ve sayı ile hatırlatmıştım. Tarihe not düşmek için yazayım dedim. Bunların korkusuyla üç yıldır sosyal medyadan uzaklaştım, son iki eserime yayıncı bulamadım, hepsini google.books'a yükledim. Meşhur bir söz var: Gelgit esnasında sular çekilince karıncalar balıkları yer, sular yükselince balıklar karıncaları yer. Sap döner, keser döner, gün gelir, hesap döner. Benim vergimle benim için inşa edilen tesise girişimi kim, ne hakla yasaklayabilir? Mahkeme kararı yok, orası kimsenin tapulu malı değil, engelleyişin hukuki dayanağı var mıdır? Not: Mahkemeye vermek istedim, BM dahil her platforma taşırdım, sivil avukatlar bizim alanımız değil dediler, asker orjinli avukatlar davayı almadılar.

07/06/2020

Meyve cennetindeyim


Arkadaş, Corona yüzünden uçuşum iptal oldu, evi boşaltacağım dediğim için ev sahibi yeni kiracı buldu, dımdızlak ortada kaldım, neyim varsa biradere verdim, yer aramaya başladım, vaktiyle birinci sicil amirim olan (o kurmay albaydı, ben yüzbaşıydım,) komutanım imdadıma yetişti, Almanya'da yaşayan ablamın dairesine gel dedi, hoplaya zıplaya koştum, cennete kondum. Vay be! Çanakkale'de görev yaptığım yıllarda meyve manyağıydım, korkunç spor yapıyordum, vitaminleri depoluyordum. Sonradan Ankara'ya geldim, hayatım kaydı, doğru dürüst meyve yiyemedim, hepsi çürük, kurtlu, ham, ... üstelik pahalı, maalesef marketlerde kaliteli gıda seyrek görülüyor. Şimdiki mekanımı sormayın, şehir süper, ayrıca en lüks mahallesinde oturuyorum, her şeyi bu mahalleye göre programlamışlar. Haftada dört gün pazar var, üçü en çok beş dakika yürüyüş mesafesinde; stadyum 3 dk, valilik 5-6 dakika, kütüphane 7 dakika, en uzağı 5 dakika yürüyüş mesafesinde 3 BİM, 3 A-101, 3 Şok, 1 Pehlivanoğlu, 1 Migros var. Ayrıca 15 dakika ötede başka kütüphane, 25 dakika yürümeyle üçüncü kütüphane var. Üç katlı binamızın her katında iki daire var, en üstte demleniyorum, bina komple ev sahibeme aitmiş, eşi bir buçuk yıl önce vefat etmiş. Elektrik, su, doğal gaz ev sahibinin üstüne kayıtlı, buzdolabı, fırın, tv, ... aklınıza ne geliyorsa var, pencere sineklikli, klima dahi konulmuş, konforlu yaşam diye buna derim. Her şey mükemmel, bir de devlet beni nüfusa kaydetseydi daha güzel olacaktı. Kira kontratı yok, geçici yerleştim, Corona vaziyetleri düzelene dek Türkiye'de kalmak zorundayım, bu süreçte hem borsada rızkımı çıkarırım hem İngilizce dağarcığımı geliştiririm. Tüm zamanların en iyi Türk yazarı olduğumdan şüphem yok, fakat bu ülkede yok sayılacağımı, kitaplarımı yayımlatamayacağımı da biliyorum, illa hicret etmeliyim, eserlerimi yabancı dillere çevirtmeliyim, bundan sonra İngilizce yazmalıyım. Evet, Corona bana yaradı, olağanüstü bir mevzide siperlendim, fakat büyüye kapılmayacağım, hedeften sapmayacağım. Geçen hafta salonlar açıldı, antrenmana başladım, adalenin ilmini yaptım, bu yaşta olabilecek en güzel görünüme kavuşacağım, tabii doğal beslenmeyle olacak, protein tozu, stereoids, anabolizan gibi absürtlüklere hiç heveslenmedim. Pazarlarda çok ucuza ve taptaze meyve bolluğu var, dün 1 kilo kiraz ile 4 şeftaliyi iç ettim. Bu sabah 4 şeftali ile başladım, devamı gelecek. Domates, erik, kavun, karpuz, ... kalitesini görseniz kafayı üşütürsünüz. Piliç gril ile kömürde piliç ızgaraya (kanat, pirzola vs alternatifler var) zaten abone oldum. Kısacası muhteşem besleniyorum, spor salonu da harika, gerisi bana kaldı. Tutmayın beni, pek yakında baklavaları dizerim. Aman bre!

7 Haziran 2020


06/06/2020

Borsada rekor kırıldı


İstanbul Borsası 1993'de 12 gün art arda yükselmişti, cuma günü 13 gün ile rekor kırıldı. Pazartesi rekor gelişecek mi, göreceğiz; yalnız inzibati tedbirler olmasaydı sonuç değişebilirdi. Corona salgınına rağmen global piyasalar coştu, bizim ekonomimiz zaten dibe vurmuştu, ortama uyduk, rekor kırdık. Taban ve tavan limitlerindeki sınırlamalar, devre kesicinin devreye girişindeki yeni düzenlemeler, açığa satış yasağı filan artık kalksın, yatırımcı rahatlasın. Neymiş, 27,Temmuz 2020'de endeksten iki sıfır atılacakmış. Sen önce normale dön, ondan sonra düzenleme yap!

30/05/2020

1 Haziran 2020:Milat


Corona dolayısıyla başlatılan kısıtlamalar 1 Haziran 2020'den itibaren hafifletilecek. Beni spor salonları ve kütüphanelerin açılışı ilgilendiriyor, başka hiçbir şeye ihtiyacım yok. Şunun şurasında 48 saat kaldı, bundan sonra hayatımda yeni bir sayfa açılacak. Borsa, para pul hepsi hikaye, artık iki alana odaklanacağım, gece gündüz İngilizce roman okuyacağım, dağarcığımı geliştireceğim, bir de mükemmel spor yapacağım, diyeti de rayına oturtturursam, daha doğrusu güvenilir gıda satılan bir mekan bulursam sonuç muhteşem olur, baklavalar dizilir. Sosyal medya, internet sörfü, cart curt, zaten yoktu, şimdi sözü bile edilemez. Ankara'da uydudan maç izliyordum, İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya liglerinin yayın akışını öğrenmek için uyduruk bir facebook hesabı açmıştım, artık ihtiyacım kalmadı, Kablo TV'ye üye oldum, o hesabı tamamen sildim. Çok güzel günler göreceğim, hissediyorum, sonrası için umut doluyum, yazmak ve okumak için yaşıyorum, bu nedenle 100 milyar usd teklif edilse bile Türkiye'de kalmam, ileride yurt dışına yerleşirim, İngilizce şaheserler üretirim; bir de sportif ideallerimi gerçekleştiririm. Sol şeridi boşaltın, iki gün sonra yeniden doğacağım.

25/05/2020

Pasaportumun süresi hiç kullanmadan bitecek


Coni 23 Şubat 2020 Pazar günü vefat etti, 26 Şubat 2020 Çarşamba günü bir yıllık harcı yatırdım, pasaport için başvurdum, 3 Mart 2020 Salı pasaportum kargoyla gönderildi, 4 Mart 2020 Çarşamba internet uygulamasıyla 30 Mart 2020 saat 14.45 Sabiha Gökçen-Belgrad uçak biletimi Pegasus'tan aldım, uçuş 16 Mart 2020 Pazartesi iptal edildi, bilet ücretimin iadesini istedim, üç gün içinde iade edileceği ibaresi ekranda belirdi, derken pasaporta verdiğim 464.40 lira da Pegasus'un ödemediği 370 lira da havaya uçtu. Hicret edelim dedik, sermayeyi kediye yükledik.

24/05/2020

Mutlaka izlenmeli


Döviz ve altın alımına müthiş vergi geldi


Döviz işlemleri artık rüya olacak, arbitrajdan kimse nemalanamayacak, çünkü vergi oranı binde ikiden yüzde bire çıkarıldı. Kısacası 100 usd alan 1 usd vergi ödeyecek. Korkunç bir oran, herhalde Türkiye'de kaldığım süre boyunca bir daha dövize bulaşmam.

Yıllardır kullan(a)madığım twitter hesabımdaki son tweetim


Pegasus için açtığım twitter hesabını kapattım


Pegasus'un bilet paramı iade etmediğini duyurmak için açtığım twitter hesabını bu sabah kapattım. Hedefime ulaştım, azımsanamayacak bir kitleye durumu ilettim, ayrıca bir gün önce Pegasus'un mail ile dönüş yapmasını sağladım, kısaca yaz tahtaya, alırsın haftaya deniliyor, ben zaten paradan umudu kesmiştim. Ağrısız aşım, dertsiz başım, bu kadar antidemokratik bir ülkede tweet atacak kadar enayi miyim? Kaldı ki hitap ettiğim kitlenin düzeyi malum iken bu riske değer mi? Normal hayatıma döndüm, İngilizce romanlara gömüldüm.

22/05/2020

Şişmanlık Yasası


Pişmanlık yasasını duydunuz, pekala, şişmanlık yasasını biliyor musunuz? Giresun'da iki amcaoğlu bu yasayla çürük raporu aldı, askerlikten yırttı. Biri 25, öteki 35 yaşlarında olmalı, büyük olanının fiziği normale dönmüş, fakat ne askere çağıran var ne onun gidesi var. İkisi de fanatik milliyetçi, ikisinin de dedesi çürük raporu almış, dedelerinin babası İstiklal Savaşı yıllarında askerden kaçmış. Şimdi şişmanlık yasasını öğrendiniz mi? Şişman olmayan pişman!

Dün Twitter'dan sıkıştırdım, Pegasus bugün maille yanıt verdi


22 Mayıs 2020


01/05/2020

İçimi kustum, oh be!


Sosyal medyada bile yazamaz oldum, kaç senedir kapalı olan twitter hesabımı kullanmıyordum ama Pegasus'un paramı ödememesi yüzünden içim içimi yiyordu, Cimer'e başvurduğum halde netice alamıyordum. Takdir sizin, bunu adlandırın. İki gün önce bir twitter hesabı açtım, Pegasus'un reklamını yaptım, oh dedim. Can Dündar'ı hiç sevmem, onu izleyenler çok olduğu için bay beyaz Türk dediğim Dündar'ın profiline dahi içimi döktüm. Şimdi rahatladım, artık param iade edilmese bile üzülmem.

Perşembe günü polis maske dağıtıyordu


Sağlık bakanlığı bana maske yollandığını mesajla bildirdi ama Ankara'daki eczanelerden alabilirmişim. Bürokratik sorunları biliyorsunuz, Ankara ile bağı kestim, elektriği, suyu, doğal gazı kapattım, anahtarı ev sahibine teslim ettim, muvazzaflığımda birinci sicil amirim (yüzbaşıydım, o kurmay albaydı,) komutanımın Almanya'daki ablasının evine yerleştim. Buradaki nüfus müdürlüğüne üç gün gittim, beni kaydetmediler, karakola başvurdum, sağ olsun komiser nüfus müdürünü aradı, beni ikinci adrese eklediler, zaten ne varsa polislerde var. Yalnız adresim resmi kayıtlarda hala Ankara, E-devlet'e yazdım, gelişme olmadı. Neyse, konuyu dağıtmayayım, kendi imkanlarımla maske satın aldım, fakat polisin bedava verdiği çok daha kaliteliydi, markete girdiğimde boğulmadım. Beni tanıyanlar, kitaplarımı okuyanlar bilirler, her zaman polisleri sevdim, hele özel harekatı hiç sormayın. Bu yazıyı polis kardeşlerime teşekkür için yazdım, sağ olsunlar, var olsunlar, ömürleri uzun olsun, gönülleri neşeyle dolsun!

KKTC'de 14 gündür Corona vakası görülmemiş


Kuzey Kıbrıs TC'de 14 gündür Corona vakası görülmüyormuş, kısmi sokağa çıkma yasağı 4 Mayıs 2010'dan itibaren kaldırılacakmış. Ne büyük başarı, bravo! Acaba oranın cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları bizimkiler gibi (hoş, makul icraatlarına pek seyrek rastlanıyor,) şişiniyorlar mı? Sanmam, öyle yapıdaki idareciler böyle başarılı olamazlar.

Corona bitmeden ligler tartışılıyor


Corona hız kesmedi, dünyaya yayıldı, liglerin ne zaman başlayacağı tartışılıyor. Hollanda ve Fransa noktayı koydu, 2109-2020 sezonunu bitirdi. Almanya ve İngiltere ne yapacak? Bence onlar da bu sezonun bittiğini açıklayacak.

Kütüphaneler kapalı, marketler açık


Corona salgını başlayınca kütüphaneler kapatıldı, marketler ise açık kaldı. İlginç bir çelişki yok mu?

1 Mayıs 2020


28/04/2020

CİMER Pegasus şikayetimi bu akşam (28 Nisan 2020) yanıtladı


Pegasus 30 Mart 2020 tarihindeki Sabiha Gökçen-Belgrad 14.45 uçuşumu 16 Mart 2020 tarihinde iptal etti, bana mesajla ve maille bildirdi; aynı gün Pegasus internet uygulaması üzerinden bilet ücretimin iadesi için başvurdum, hesabıma üç gün içinde gönderileceği uyarısı ekranda belirdi, ancak gelişme olmadı; görevlileri defalarca aradım, her seferinde üç gün teranesi yinelendi. Bunun üzerine şimdi bulunduğum ilin valiliğine 30 Mart 2020'de gittim, Cimer'e dilekçe verdim, ayrıyeten Pegasus "Bize yazın" bölümüne 3 Nisan 2020 tarihinde müracaat ettim, o günden beri "incelemede" yazıyor. :) Cimer bu akşam yani 28 Nisan 2020 tarihinde mail gönderdi, "yeniden müracaat edin, şikayete konu firmanın talebinizi yanıtsız bıraktığını ispatlayan belge sunun, yoksa suçlu duruma düşersiniz," içerikli posta yazılmıştı. :) Suphanallah, bereket ekran görüntüsü almayı öğrendim, yeni dilekçemin ek'ine iliştirdim. Evet, durumu kamuoyuyla paylaşmak istedim. Beni hala Ankara'da gösteren, kira kontratı olmadığı için nüfusa kaydetmeyen, komutanımın Almanya'daki ablasının buraya gelip onay vermesi gerektiğini söyleyen bir devlet var, demem o ki şu anda ben yokum, hastalansam hiçbir sağlık kurumuna gidemem, aile hekimi beni kovar; sağlık bakanlığı maske yolluyor, mesajla "Ankara'daki eczanelerden alın," diyor; onu bırakın, uçak param ödenmiyor, talebime böyle yaklaşılıyor. Hayaldi, gerçek oldu, bugünleri de gördük. Bereket acentelerden değil de internet uygulaması üzerinden bilet aldım, yoksa 370 lira değil de en az 608 lira ödeyecektim, hele daha uzak ülkelere gitseydim hapı yutmuştum. Gitti benim 370 papelim vesselam! Gelse bile sıfır faizle aylarca çalıştırılacak, bu nüansı ıskalamayın. :)

Eyvah! Türkiye normale dönecekmiş


Corona salgını dünyayı tedirgin etti, biz de gerilimli günler yaşadık, derken bugünlere geldik. Türkiye yakında normale dönecek yollu demeçler veriliyor. Eyvah dedim, zira son yıllarımız çalkantılı geçti, her gün diken üstünde yaşadık, ekonomi dibe vurdu, kur spekülasyonları beş yıldır sürüyor, benim gibi düşünce adamları susturuldu, komşu ülkelere çatıldı, savaş korkusu iliklerimize işledi. Bu hayata normal diyorlar ama bana anormal geliyor, endişeyle bekliyorum. Okumak, yazmak ve spor yapmak haricinde hiçbir isteğim yok, maalesef bu ülkede gerçekleştiremiyorum, sacayağının en az biri eksik kalıyor.

27/04/2020

Peygamber hata yapar, Türk hata yapmaz


Peygamber memnu meyveyi yemiş, cennetten kovulmuş, yani hata yapmış, fakat Türk hata yapmaz, hele devlet görevlisinin yanlışı olmaz, haksız olduğu durumlarda daha da haklıdır. Ömrüm boyunca aksini görmedim. Acayip bir milletiz, ha bire kendimizi övüyoruz, şişiniyoruz, bir de eleştiriye tahammül edemiyoruz, hemen öfkeleniyoruz, galiba bu yüzden bize hindi (turkey) demişler. Yüzlerce örnek verebilirim ama ifade özgürlüğü, hukuk var mı? Yazarım, filozofum, Twitter'da dahi yazamıyorum, mahkeme erişim yasağı kararı alınıyor yahut hesabım şikayet ediliyor, askıya alınıyor, falan fıstık, yani kitap yazmayı bırakın, sosyal medyada dahi görüşlerimi açıklayamıyorum. Öteyi beriyi kurcalamayayım, bu sabah Corona vakalarındaki son durumu paylaştım. Cumhurbaşkanı, sağlık bakanı, ... herkes Türkiye'nin Corona ile mücadelesinin dünyaya örnek olduğunu söylüyor. Pes, dünya yedincisi olmuşuz, madalya için yarışıyoruz, ilk üçe girme ihtimalimiz var, buna rağmen böyle demeçler veriliyor. :) Arkadaş, şu coğrafyayla, kitleyle hiçbir ortak paydam yok, her şeyim farklı, fikrim, zikrim, cartım, curtum benzemiyor. Cenabıtoteme dua ettim, tanrıçaya adak adadım, yine de kafiristan'a hicret edemedim. Bat dünya bat!

25/04/2020

Ölesiye İngilizce öğrenmeliyim


Hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum, Corona kabusu sayesinde işlerim rast gitti, geçenlerde detaylandırmıştım, konuyu yeniden deşmeyeyim, sadede geleyim: Bir kamyon para kazansam da bu ülkeden göçmeliyim, fikirlerimi kaleme almalıyım. Türkiye'de ifade özgürlüğünün kırıntısı yok, özgür değilim, baskı altındayım, tehdit edildiğim dahi oldu, hak arayamadım; yazamıyorum, yazsam bile yayımlatamıyorum, yayımlatsam da okura ulaşamıyorum, kısacası ben yokum, var numarası yapıyorum. Söyleyecek sözüm çok ama hapsi göze alacak gözüm yok. Kafamda epey proje birikti, bunları kitlelerle paylaşmalıyım, bunun yolu da yurt dışına yerleşmek ve İngilizce yazmaktan geçiyor. Fikir adamıyım, lümpenle vakit kaybedemem, zottiriklerle didişemem, düşünce çakıştırmalıyım. Karamsar gözle bakayım: Başarısızlığa uğrasam da kaybedecek bir şeyim yok, çünkü burada zaten icraat yapamıyorum, yani cesur olmak için bahanem var. Düşünür diyeli, kıyıyı gözden çıkarmayan okyanusu keşfedemez. Corona dengeleri altüst etti, uzun bir süre bir yere gidemem, bir yılı bile geçebilir, bekleyeceğim, göreceğim, fakat bu süre zarfında ölesiye İngilizce okuyacağım, dağarcığımı geliştireceğim. Destur de ya iblis!

23/04/2020

Sol şeridi boşaltın, ben geliyorum


Spor salonları açıldığında adaleye dair hayallerimi gerçekleştireceğim. Ölmek var, dönmek yok, atın ölümü arpadan olsun. Antrenmanda çıldırmak için müzik şart, geçen sene farkına varmadım, omzumu hafiften sakatladım, bir sene barfiks çekemedim. Turkcell'in hediyesiyle favori parçaları dinlerken öyle oldu. Tabii Ankara'da beslenme sorunum vardı, burada minimuma indi, artık hedefime yaklaştım. Hiçbir suplement, takviye, cart curt kullanmadan bu yaşta baklavaları dizmezsem yüzüme tükürün. Kablonet'e abone oldum, birkaç gündür youtube favori listemi düzenliyorum, şarkı sayısını azaltacağım, sonra yükleyeceğim, spor salonu açılınca antrenmanı müzik eşliğinde yapacağım. Ondan sonrası malum, isteyen boksör gelsin, ringe çıkalım, kozumuzu paylaşalım. Destur de ya iblis!

19/04/2020

23 Nisan ve 19 Mayıs kutlamaları için öneri (Kendi keşfim, okumadım, duymadım)


23 Nisan Çocuk Bayramı her yıl nisanın üçüncü hafta sonundaki cumartesi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı her yıl mayısın üçüncü hafta sonundaki cumartesi günü kullanabilir. Fazla tatil yapıyoruz, çalışmaya ihtiyacımız var, bu vesileyle iki gün ekstra mesai yaparız, daha çok üretiriz. Not: Fikir benimdir, demin kafamda çaktı.

18/04/2020

Şenol Onay'dan Fotoğraflar

Tuhaf bir dünya


Neye niyet neye kısmet? Coni'm gidince pasaport için başvurdum, gelir gelmez Sabiha Gökçen-Belgrad uçak biletini aldım, 30 Mart 2020 saat 14.45'de uçacaktım, 45 dakikalık yolculuktan sonra Türkiye'yi terk edecektim, bir daha dönmemek için her şeyi yapacaktım. Vizesiz ülkeler listesini didik didik ettim, üç aylık Sırbistan'ı, üç aylık Moldova'yı ve bir aylık G. Afrika'yı gözüme kestirdim. Oralara kapağı atamazsam G. Amerika dahil bir sürü coğrafyayı dolaşacaktım, yine başarısız olursam önceki devletleri azami süresine kadar tekrar deneyecektim. Nasılsa zincirlerimden başka kaybedeceğim bir şeyim yok, buradakinden fazla masraf da çıkmaz, turistik gezilerim yanıma kar kalır. Bu planım cepte duruyor, Corona salgını bitsin, dünya normale dönsün, Abbas bir kez daha atağa kalkar, şimdilik soteye yatacağım, mıymıntı spekülatörleri bir bir çarpacağım, borsada el mi yaman bey mi yaman, göstereceğim. Muvazzaflığımda kurmay albay olan ve birinci sicil amirim olan komutanım sağ olsun, Coronalı günlerde mağdur olmadım, bilakis hayatımın en güzel günlerini yaşayacağım bir muhite geldim. Komutanımın ablası yurt dışında, evi boş, elektrik, su, doğal gaz vs açık, rüyamda bile göremeyeceğim bir mekana denk geldim, ancak minik bir sorun çıktı, kira kontratı olmadığı için devlet beni kaydetmedi, üç günlük koşturmanın ardından ikinci adres diye yazıldım. E-devlet üstünden yazdım, beni Ankara'da gösteriyorsunuz, oysa orayla bağım kalmadı, daireyi ev sahibine teslim ettim dedim, henüz gelişme olmadı. Neyse, o kadarcık olur, ben vatandaşlık vazifemi yaptım, ilgili mercileri uyardım. Corona hastalığı dünyayı felakete sürükledi, bana cennetin kapılarını açtı. Bak şu işe! Etin Kabe'si, süt ürünlerinin ana vatanı, turizmin gözbebeği bir yere denk geldim, oranın da en lüks mahallesiymiş, burada yaşayan bir devrem öyle diyor. Gerçi ben köpek kulübesinde dahi mutlu olurum, yeter ki sığırlardan uzak kalayım, fakat mevcut durum çok fazla oldu, öylesi konforu hiç tatmamıştım. İnanmayacaksınız ama gerçek, yaşam kalitem elli misli arttı, masraflarım eskiden 10 ise şimdi 4'e veya 3'e indi, o oranda azaldı. Yiyecekler enfes, her yanım lokanta, pideci, fırın, ... dolu, üstelik çok lezzetli ve ucuz, evde pişirmekten daha hesaplı oluyor. Dün akşam kablonet tv ve internete üye oldum, tcell vınn taahhütsüz bağlantı yedekte duruyor, birkaç günlük tatile, tekne turuna, ... çıksam borsa işlemlerimi laptop ile yaparım. Gerçi cep telefonumda da on kademe derinlikli versiyon var, fakat masaüstünün binde biri olamaz. Buraya yazıyorum, not alın, spor salonları ve kütüphaneler açıldığında beni kimse tutamaz, adaleyi yakarım, mükemmel diyet uygularım, vahşi hayvan gibi olurum. Borsayı ne siz sorun ne ben yazayım. Mekke'den çift hörgüçlü deve siparişi verdim, kazanacağım paraları anca o taşıyabilir, bir de vinç satın alırım, balyaları onunla yüklerim, Ege kıyılarında turlarım, Nataşalara göz kırparım. Borsa nedir? Herkesin her zaman kaybettiği, benim her zaman kazandığım şeydir. Endeks 100 binden 200 bine yükselse siz zarar edersiniz, endeks 100 binden 50 bine düşse ben servet kazanırım. Niye? :) Destur de ya iblis! Sol şeridi boşaltın, Hz. Horgeneral S.A.S efendimiz geliyor.

Dün akşam hayalim gerçek oldu, snooker için Eurosport, UFC için S Sport'un bulunduğu Kablonet'e üye oldum, internet de caba!


17/04/2020

Turkish Lessons_2

Pegasus'un durumu kamuoyuna açıklanmalı


Pegasus halka açık bir şirket, şeffaf olması gerekir. Benim yurt dışı uçuşum 16 Mart 2020'de iptal edildi, paramın üç gün içinde iade edileceği bildirildi, binbir yere başvurdum, Cimer dahil, hiçbirinden yanıt alamadım. Bugün 17 Nisan 2020, çok uzun bir zaman dilimi geçti. Borsadaki yatırımcıları düşünün, bu gelişmeyi biliyorlar mı? Mevcut durumu halktan gizlemek suç değil midir? Vatandaşlık görevimi yaptım, amme namına ihbarda bulundum. Konuyu Sol Gazete, Yeniçağ Gazetesi ve Evrensel Gazetesi gibi muhalif basına mesajla bildirdim, hiç biri geri dönmedi.

15/04/2020

Asuman


Asuman ne güzel ad, maalesef çok seyrek duyuluyor. Ortaokulda Asuman diye bir kız vardı, bana tapıyordu, salak olduğunu oradan anlamıştım, fakat ismi muhteşem, bu nedenle Vatansavar'ın kahramanının eşine o ismi verdim.

Müracaatım olmadığı halde Sağlık Bakanlığı maske yollamış ama?


Sağlık Bakanlığı'ndan mesaj geldi, Ankara'daki eczanelerden birine gidersem filan kod uygulamayla maske alabilirmişim. Hayda, Ankara defterini kapattım ama nüfus memurları burada beni kaydetmediler, üç günlük koşturma sonrasında ikinci adres diye zabıt tuttular, fakat resmiyette geçerliği yokmuş, nitekim E-devlet dahil her yerde Ankara'daki eski ev gözüküyor. Cimer'e de başvurdum, netice alamadım, Almanya'daki ev sahibesi buraya gelecekmiş, onay verecekmiş. İkamet Karacaahmet! Minelcinneti vennas!

13/04/2020

Sokağa çıkma yasağı niye 31 ilde?


Sokağa çıkma yasağı yine hafta sonlarında yine 31 ilde tekrar uygulanacakmış. Güler misin, ağlar mısın? Virüs sadece büyükşehirlere mi işliyor? Bana sorarsanız hiç gerek yok, medyanın eğitici ve korkutucu telkinleri artırılsa netice alınır. Ne virüsten ne ölümden korkuyorum (dikkatinizi çekerim, olmam demiyorum, ölmem demiyorum, hiç bir şeyden korkmuyorum diyorum,), tam da bu nedenle dünyanın en mutlu insanıyım, en azından ben öyle hissediyorum. Yemişim Corona'yı, eskiden salgın mı vardı? Coronalı bir Nataşa, geyşa beni çağırsın, bakımını seve seve (ss) üstlenirim, hücrelerine sinen mikropları yalarım. Yaşasın fikfikçiler! Ne mutlu fikfik yapana!

12/04/2020

Gavur gavurluk yapıyor


Ne acayip şeyler oluyor


Demin merak ettim, buradaki börekçilere (ekmek de yapılıyor, bildiğiniz fırın,) telefon açtım, ikisi de açıkmış ama paket servisi yapılmıyormuş, gelen müşteriye veriliyormuş. E, polis yok mu dedim, var ama içeri girebilen kişilerin taleplerini karşılıyoruz dedi. Hoppala! Fıkra desen değil, gülemiyorum da, şaştım, kaldım. Hayaldi, gerçek oldu, bunu da gördük. Açık fırın var ama sokağa çıkma yasağı da var. Minelcinneti vennas!

Cola'yı eleştiren zıbıdıklara


Cahiller aydınlar üzerinde hükümranlık kurarsa işin zordur, ne yazsan da nafile, okutamazsın. Memleketin durumunu siz değerlendirin, medyayı 30 senedir izlemiyorum, gazeteleri okumuyorum, sadece teletekse ve twitter'a bakıyorum, gelişmelerden haberdar oluyorum. Cuma akşamı 22.00'de iki saat sonra 31 ilde iki günlüğüne sokağa çıkma yasağı uygulanacağı ilan edildi, halk açık bakkal bulabilmek için sokaklara fırladı, rafları yağmaladı. Trajik bir hataydı, o dakikada burada açıkladım. Kararın hatalı olduğunu söylemeyen, masum vatandaşı suçlayan kelleler var. Evet, şehitlere kelle diyenler de var, bense şehitlere, gazilere saygı duyuyorum, Horgeneral ile Gazilerle Niyaziler bunun kanıtıdır. Menşesi (başka dilden kelime alınır, gramer değil, menşei sanan zıbıdıkların bilmesi gerekir,) belli zapzingiller cola alanlarla dalga geçiyorlar. Vay şaban! Ulan dıbır, besin konusunda bilgin yok, esasen beynin de yok, niye zırlıyorsun? Tevellüt 1965, nice profesyonel sporcuyla birçok alanda yarışabilirim, şimdi kafes boksu yapsam ciddi başarı elde edebilirim, üç aylık diyetle baklavaları dilim dilim sergileyebilirim ki ortam normale dönsün, yapacağım. Bre hacıyatmaz, dişlere zarar verdiği için Cola'yı önermem, fakat limecola farklı, tadı da harika, dişlere olumsuz etkisi de yok, onu öneririm, deneyin, görün. Cola kadar güç, enerji veren içecek var mıdır? Salt sıvıyla beslenmek bünyeyi felç eder, iki haftada leyla olursunuz, ancak cola müthiş bir kuvvet sağlıyor, evde gıda olmasa bile size dayanma gücü veriyor, organizmanın olmazsa olmazı olan şeker ihtiyacını da karşılıyor, yani adam en doğru seçimi yapmış. Bravo! Abidik gubidik zottiriklerin eline kaldık. Ağzı olan konuşuyor. Bat dünya bat!

11/04/2020

Memleketin hali


Coni'min vefatıyla hicret için atağa kalktığımı, apar topar pasaport çıkarttığımı, 30 Mart 2020 tarihine uçak bileti aldığımı biliyorsunuz. Derken Pegasus 16 Mart 2020'de uçuşun iptal edildiğini bildirdi, aynı gün paramın iadesi için başvurdum, 3 gün içinde hesabıma yatırılacağı söylendi, sayısız telefon diplomasisine, Cimer'e şikayetine, Ulaştırma bakanlığına bilgi verilmesine rağmen henüz paramı tahsil edemedim, doğrusu umudu kestim, çoktan unuttum. Neyse, sadede geleyim, anormal tecrübelerimi aktarayım, Türkiye'nin allahlık durumunu belgeleyeyim. Ankara'yı 25 Mart 2020 Çarşamba akşamı 22.30 otobüsüyle terk ettim ki cumadan sonra şehirler arası seyahatler valiliğin iznine bağlandı, yani kıl payı ayrıldım. Martın 26'sı sabahı yani perşembe günü buraya geldim. Vaktiyle ben yüzbaşıyken kurmay albay olan birinci sicil amirim bana o günlerde de yakın ilgi gösteriyordu, beni şaşırtıyordu, çünkü atılmak üzere olduğumu, sakıncalı kategoriye ayrıldığımı filan öğrenmiş, malulen emeklilik dilekçemi vermiş, Horgeneral rütbesine terfi etmiş, Türk Silahsız Kuvvetleri başkomutanlığı görevine atanmıştım. O günleri düz yazılar kitaplarımda, Reziliazam, Deliminatör ve Paramatör'de anlattım. Fazla traş cildi bozar, konuya döneyim. O komutanıma telefon açtığımda bana önerileri sıraladı, hatırlı bir makamda olan kardeşi vasıtasıyla sahilde konut aramak, kendi evinde misafir etmek ve Almanya'da yaşayan ablasının boş dairesini vermek seçenekleri arasında sonuncusunu çok cazip buldum, evet dedim ve perşembe sabahı buraya yerleştim. Sorumlu her vatandaşın duyarlığını gösterdim, ertesi sabah yani cuma günü nüfus müdürlüğüne gittim ama beni kaydetmediler, çünkü kira kontratı yok, orada bir hanımefendinin oturduğu gözüküyordu, onun Almanya'dan gelmesi, onay vermesi gerekiyormuş. Corona dolayısıyla uluslararası uçuşlar askıya alınmasaydı bile bu mümkün müdür? Pazartesi günü bir sefer daha düzenledim, valilikteki mercileri dolaştım, netice alamadım. Hoppala, ikametgâhım verilmedi, ancak yılmadım, salı sabahı polis karakoluna gittim, komiserle görüştüm, sağ olsun, nüfus müdiresine telefon açtı, mevzuyu aktardı, kayıt için söz aldı, fakat değişik bir çözüm getirildi, ikinci adres olarak kaydedildi, resmi yazışmalarda filan Ankara'da eskiden oturduğum yer gözükecekmiş, oysa orayla bağım kalmadı. Şimdi ben aslında yokum, devlet beni Ankara'da yaşıyor sayıyor, öyle olmadığını beyan ettiğim halde kimse beni dinlemiyor. Yarın hastalansam, aile hekimi beni kabul etmeyecek, seçim olsa pusulam Ankara'ya gönderilecek. Bankalara, şuraya buraya adres olarak burayı veremiyorum, çünkü devlet beni Ankara'da sayıyor. Hayaldi, gerçek oldu, Horgeneral ecinniye döndü, buradayken orada gösterildi.

Suçu halka atıyorlar, pes!


Sokağa çıkma yasağını 22.00'de haber veriyorlar, iki saat sonra 48 saat süreli yasak başlayacak diyorlar, vatandaşı paniğe sevk ediyorlar, sonra da halkı suçluyorlar, iki gün aç kalsanız ölür müsünüz diyorlar. Ayıptır, insan utanır. Etrafım market, pastane, börekçi,... kaynıyor, en uzağı 5 dakika yürüyüş mesafesinde on kadar market var, dışarıda her şeyi buluyorum, sokağa çıkma yasağı ilan edilirse millete zaman tanınır, bir gün filan önceden haber verilir diye düşündüğüm için eve hiçbir şey almadım, bu haber üzerine belki konserve türü gıda bulurum diye sokağa fırladım, bereket iki dakika yürümeyle açık bakkal buldum, içerisi ve dışarıdaki kuyruk mahşer günü gibiydi, demek ki herkes benim gibi düşünmüş, olası bir yasak için önceden hazırlanabileceğimiz süre verilir demiş. Saat 20.00'de sağlık bakanı tvye çıktı ki Allah'ı var, temiz birine benziyor, güven veriyor, o zaman niye bizi bilgilendirmedi? Yasağı bilmiyor muydu? İstanbul belediye başkanı İmamoğlu açıkladı, haberi yokmuş, bizle birlikte öğrenmiş. Büyük bir hata yapıldı, AKP'li kardeşlerim körü körüne bizi suçlamamalı, burada hayati bir mesele var, ben hayatım boyunca parti tutmadım, CHP'yi herkesten çok eleştirdim (şimdi destekliyorum, denize düşen yılana sarılırmış,), yani objektif olabiliyorum. Vahim bir hata yapıldı, insanların suçu yok, o saatte baskın bir yasak kararı almak yanlıştı. Bunu dürüst olan herkes kabul eder. Tamam, peygamber bile memnu meyveyi yemiş, cennetten kovulmuş. Peygamber dahi hata yapıyor, siyasetçi de insan, etten kemikten yapılmış. Eyvallah, itirazım yok ama zeytinyağı gibi üste çıkmaya gerek yok, hiçbir suçu olmayan yığınları suçlamayın, benim yerimde siz de olsanız dün gece dışarı çıkardınız, açık bakkal, manav, fırın, ... arardınız.

10/04/2020

31 şehirde sokağa çıkma yasağı


Bu akşam bir arkadaş WhatsApp ile saat 21.55'de haber verdi, 24.00'den sonra 31 ilde 48 saat süreyle sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş. Abu, paçam tutuştu, hemen sokağa fırladım, belki bakkal bulurum dedim. Bu akşamüzeri hava kararmadan 15 dakika önce şehrin merkezindeydim, aynı arkadaşa WhatsApp üstünden yazdım, hayalet kent olmuş, sokaklar bomboş dedim, açık bir yerde iki lahmacun yedim, evime döndüm. Kısacası in cin top oynuyordu, sabahleyin 62 yaşındaki birinin kargosunu PTT'ye teslim ettiğimde de yollar bomboştu, demin bakkala gittiğimde ana baba günüydü, araçlar vızır vızır turluyordu, insanlar sokakları doldurmuştu, küçücük bakkalda en az 30 kişi vardı, bir veya iki kişi maske takmıştı, dışarıdaki kuyruk da epey uzamıştı. Ankara'da doğal gaz, elektrik, su aboneliklerimi iptal ettirdiğimde cirit atmıştım, metroları, otobüsleri kullanmıştım; yemin ediyorum, bu kadar kalabalık görmemiştim. Gündüz ve akşamüstü ıssız olan kent 22.00'den sonra ayaklandı, herkes caddelere fırladı. Bu ortamda virüs çok büyük hızla yayılmıştır, büyük olasılıkla ben de Corona'yı kapmışımdır. Bir anlam veremedim, maksat üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? Bu gece Corona vakası patlar, rekor kırar. Bana göre hava hoş, değil Corona ölümden korkmuyorum, ancak çok büyük bir yanlış yapıldı, entelektüelin misyonu doğruları açıklamaktır, bu nedenle buraya yazdım, aydın sorumluluğumun vecibesini yerine getirdim. Hayır, bir ay sokağa çıkma yasağı koyulsa bile itiraz etmem, saygı duyarım, alkışlarım, ancak vatandaşın hazırlık yapmasına fırsat vermeden böyle bir karar almak akılla, bilimle bağdaşır mı? Kaldı ki AKP kanadından sesler yükseliyordu, sokağa çıkma yasağı isteyenlere Fetöcü, bozguncu, terörist deniliyordu. Bu ne lahana bu ne perhiz? Bundan sonra sana kim inanır, güvenir? Corona'yı bundan hızlı yayamazsınız, bu işin vebalini göğüsleyemezsiniz. Ayrıntıya girmiyorum, niçin 81 il değil, niye sadece hafta sonundaki iki gün demiyorum, zaten ifade özgürlüğünün kırıntısı kalmadı. Yazık! Korkmadığım için alışveriş yaptım, hıncahınç dolu bakkala daldım, yoksa açlıktan ölmeyi yeğlerdim. Demek ki halk da salgını ciddiye almıyor. Vah Türkiye'm, kimlerin eline kaldın?

Mars Sportif


Ankara Eryaman Mars Sportif kulübüne üye olmuştum, nakit para almıyorlar, illa kredi kartından tahsilat yapıyorlar. Mecburen kredi kartının internet alışverişini açtırdım, orada antrenman yaptım, derken 30 Mart 2020'de yurt dışına uçuş bileti aldım, martın ilk haftasında dilekçe verdim, üyeliğim bitirilsin dedim, birkaç gün sonra sordum, "tamam, gereği yapıldı," denildi, ayın ortasında Coronavirüs yüzünden salon kapatıldı, uçuş da iptal oldu, Ankara'yı terk ettim, fakat Mars Sportif bana sürekli mail yolluyor. Al başına belayı! Demek ki talebimi hasıraltı ettiler. Bugün Mars Sportif genel merkezine telefon açtım, üyeliğinin bitirildiğine dair bilgiyi Eryaman şubesine sorun denildi. Hoppala! Topu taca atıyor, belli ki katakulli çevirecek, benden zorla para sızdıracak. Yurt dışında on sene kalırım, onlar bana fatura ibraz ederler. Vay be! Hayaldi, gerçek oldu. Ne günlere kaldık, bu iktidar döneminde akıllara seza şeylere şahit olduk. Eryaman şubesi şimdi kapalı, internet kanalıyla mesaj yazdım, başvurumun gereği yapıldı mı dedim. Bakalım cevap verilecek mi? Geri dönülmezse E-devlet üstünden Cimer'e yazarım. Pegasus paramı utanmazca iç etti, haftalardır geri ödemedi, Cimer bile yanıtlamadı, bir de bu Mars Sportif çıktı. Türkiye cehenneme döndü, her türlü haksızlığa maruz kalıyoruz, hak arayamıyoruz. Yuh! Buraya not düştüm, belli ki Mars Sportif gıyabımda cüzdanımı boşaltmak için her yolu deneyecek. Alır mı alır, benim Türkiye'de olmayışım kimin umurunda... Vay anasını! Bu şirket şişe muhabbeti yapıyor, internette olumsuz yorumlar var, ağır ithamlar yapılmış. İşi sağlama bağlayayım dedim, demin E-devlet vasıtasıyla Cimer'e dilekçe verdim.

08/04/2020

Pegasus


Pegasus yurt dışı uçuşumu 16 Mart 2020'de iptal etti, aynı gün biletimin iadesi için başvurdum, en geç üç gün içinde hesabıma aktarılacağı bildirildi, görevliler de defalarca öyle söylediler, netice alamadım, 30 Mart 2020 pazartesi günü Cimer ve ulaştırma bakanlığına şikayet ettim, hala gelişme olmadı, Pegasus yazılı başvuruma da twitter üzerinden direkt mesajıma da yanıt vermedi. Bugün 8 Nisan 2020 Çarşamba, bu kadar zamanda paramın ödenmemesi normal mi? Devletin görevi vatandaşın hakkını korumak değil mi? Neler oluyor? Anlayan beri gelsin, bana da izah etsin.

07/04/2020

Kızlarla ilişkilerimde yaptığım iki hata


Maziyi anımsıyorum, kız arkadaşlarımdan hiçbirine yalan konuşmadım, bana versin diye name okumadım, seni seviyorum demedim, evlilik vesair balonlar vaat etmedim, bilakis "yurt dışına yerleşeceğim, kimseyle evlenmeyeceğim," dedim. Lise birden beri bu teraneyi tutturdum, pişman olmadım, ancak iki konuda hata yaptım. Çanakkale'de üsteğmendim, ay parçası D. ile çıkıyordum, zamanla abayı yakar gibi oldum, tehlikeyi sezdim, ilişkiyi bitirmeye karar verdim, arabamda iken kıza açıldım, "evlenmeyeceğim, yabancı ülkeye yerleşeceğim, çok güzelsin, sana kıyamam, zamanını alamam, şimdi bana kızacaksın, fakat ileride dua edeceksin, artık görüşmeyelim," dedim. D. hayır dedi, torpido gözünden Ahmet Kaya'nın Kum Gibi kasedini çıkarttı, aynı şarkıyı dinletti, ben kararımda direttim, o ise parçayı birkaç kere dinletti, kulak ver ve hislerimi anla dedi. Serde odunluk var, meramını anlamadım, noktayı koydum, fişi çektim. Yıllar sonra o şarkıyı daha dikkatle dinledim, içim cız etti, daha makul bir bahane bulabilirdim, uygun bir zamanı bekleyebilirdim. Ben acılara şerbetliyim, ciğerlerim korlanmış, herkesi öyle sanıyorum, halbuki kızlar narin ve duygusal oluyorlar, dobra olayım diye öküz olmuşum. İkinci bir yanlışım daha var, birkaç sene öncesine kadar sebebini çözememiştim, kızın kaprisi sanmıştım, oysa tam bir moloz gibi davranmışım. Yine Çanakkale'de idim, üsteğmendim, F.li ve güzeller güzeli bir kız arkadaşım vardı, bir gözü mavi,öteki yeşildi, iki üniversite bitirdi, ikincisi ODTÜ idi, o sırada memleketimde ilk üniversiteyi okuyordu, yıllık izne gittiğimde tanışmıştık, mercimeği fırına vermiştik. Sadede geleyim, sömestr tatilinde yanıma gelmek istedi. Kediye ciğer ister misin denilir mi? Buyur ettim, geldi, kaldı ve gitti ama giderken ters davrandı, küstü, ben de anlam veremedim, şaşırdım. Seneler sonra jeton düştü, yaş elliyi geçti, mevzuyu yeni çakozladım. Kızı otobüse bindirdim, uğurladım ama bilet parasını ödemedim. Yuh bana! Hayatımda hiçbir kadına, kıza para yedirmedim, hep Alman usulü yaptım, dolayısıyla bilet ücretini ödemeyi fahişe muamelesi sanıyordum. Vay akılsız başım! Bre teres, o bir öğrenci, parası sınırlı, ta Giresun'dan yanına gelmiş, kim bilir kaç günlük harçlığını gözden çıkarmış. Benim dolgun bir maaşım vardı, altımda sıfır arabam filan derken maddi sorunum yoktu. Ne angut adammışım, şu meseleyi göremedim, normalde bileti almalıydım, üstüne üstlük harcırah babından cüzdanına takviye yapmalıydım. Beni tanıyanlar bilirler, pinti değilim, aksine bonkörüm, maddiyata hiç önem vermem, fakat o hadisede sığırlık yaptım, kız da haklı olarak siktirnameyi takdim etti, daha doğrusu surat astı. Ben işin aslını bilmediğim için yine aradım, görüştük, arkadaşlığımız sürdü, fakat mesajı yıllar sonra aldım. Pazar günü kiliseye gitsem, papaza af çıkar desem, sopa çıkarır, kafamı gözümü yarar.

04/04/2020

Pegasus bilet paramı hala iade etmedi


Pegasus 16 Mart 2020'de uçuşun iptal olduğunu bildirdi, aynı gün bilet ücretimin iadesi için işlem yaptım, paranın 3 gün içinde hesabıma yatırılacağı bildirildi, 850'li telefondan kontak kurduğum her görevli aynı teraneyi yineledi, twitter'dan Pegasus Destek'e direkt mesaj yolladım ama yanıt alamadım, internetteki "bize yazın" uygulamasına başvurdum, yine geri dönülmedi, 4 Mart 2020'de ödediğim ücret iade edilmedi. Geçen hafta pazartesi günü valilikte Cimer'e şikayet dilekçesi verdim, bilgi için ulaştırma bakanlığı ile sivil havacılık müdürlüğüne de yazıldı, şu ana dek hiçbir gelişme olmadı. İlginç bir durum, malum olasılık aklıma geliyor, dikkatli olun. Bu da bana ders oldu, keşke THY'den bilet alsaydım ki borsa tarihimin en büyük kazancını thyao ile sağladım; 20.750'den aldığım hisseyi tam kırk gün sonra 57.000'e sattım. Her zaman tek kağıt aldığımı düşünürseniz kazancın büyüklüğünü anlarsınız. Sen misin thyao'ya ihanet eden? Layığımı buldum, caminin önüne gideyim, mendil açayım, kaybımı telafi edeyim. Abiler, ablalar, Allah rızası için bir sadaka verin diyeyim, paranın fazlasıyla höşmerim yiyeyim.

Kimse haddini bilmiyor


Türkiye'de kimse haddini bilmiyor, herkes her alanda ahkam kesiyor, hele gazetecilerin maydonoz olmadığı konu yok, halbuki birikimleri negatif tam sayıyla ifade edilebilir, ilkel kabilelerin yerlilerini mumla aratır. Corona hadisesi hortladı, gazeteciler cevher yumurtluyorlar, işin erbabı olan hekimlerden çok konuşuyorlar. Yuh!

31/03/2020

Halkbank için adil çözüm


Burada defalarca yazdım, yineleyeceğim. Halkbank 2013 yılından beri devam eden şayialar ve Amerikan mahkemelerindeki davalar yüzünden borsada çok kan kaybetti. Ekonomik kriz veya Corona virüsü ile konunun alakası yok, başka bir nedenle hisse tepetakla düştü, borsacı mağdur oldu. Bence vatandaşın hiçbir suçu yok, bu nedenle enflasyondan arındırılmış fiyat üstünden devletin hisseyi geri alması yerinde olur, Hz. Ömer adaleti bunu gerektirir. Devlet tüccar zihniyetiyle hareket etmez, halka müşteri gözüyle bakmaz. Halkbank hisselerinde yaşanan facianın bir benzerini hiçbir yerde görmedim, okumadım. Böyle bir şey olamaz, artık tahammül sınırları aşıldı. Arkadaş, 2013'den bu yana spekülasyon yapılıyor, mahkemenin duruşmaları sürekli erteleniyor. Dünya tarihinde böyle bir skandal yaşanmış mıdır?

Halkbank Davası


Halkbank Davası 9 Haziran 2020'ye ertelendi. Bizim avukat bu akşam 90 gün süre istemiş, hakim 70 gün yeter demiş. Geçen sefer avukatımız yönetim kurulundan vekalet almam gerekecek demişti, duruşmayı erteletmişti. Acayip şeyler oluyor, Amerika mahkemeleri insanı şaşırtıyor. Kardeşim, bu mevzu 2013'de patladı, hala sürüyor, olacak iş değil, bence tüm hakimlerin, savcıların (davaya bakan Amerikalıların) cezalandırılması gerekir. Amerika gayriciddi yargıçlarla hukukun bokunu çıkardı. Nedir bu rezalet? Bir an önce bitirilsin. Halkbank halka açık bir şirket, dava nedeniyle yatırımcılar mahvoldular. Bu kadar sorumsuzluk, duyarsızlık modern bir ülkede de olabiliyormuş. Yuh! Ben de Amerika'yı matah bir ülke sanıyordum, meğer bizden de betermiş, gözümde büyütüyormuşum. Amerikan adalet sistemi yargılanmalı, bundan sonra yatırımcıların mağduriyeti anca öyle önlenebilir. Açık yazıyorum, Halkbank Davası yüzünden Amerika düşmanlığı oluştu. Hayır, ne yapılacaksa bir an önce yapılsaydı fazla sinirlenmezdim ama işi başka bir boyuta getirdiler, bokunu çıkardılar. Pes, 2013 nere, 2020 nere?

Pegasus'u dün Cimer'e şikayet ettim


Dün öğleyin Pegasus'u Cimer'e şikayet ettim, 16 Mart 2020'den beri uçak bileti paramın iade edilmediğini, konuştuğum her görevlinin üç günde paramın hesabıma aktarılacağını söylediğini belirttim. İşin kötüsü twitter yoluyla Pegasus'un reklamını (?!) yapamıyorum, çünkü daha önce iki tweetim mahkemelik oldu, pılı pırtı topladım, sırra kadem bastım, çünkü canımı yolda bulmadım, hukukun kırıntısının kalmadığını biliyorum. Memleket o kadar çürüdü ki Pegasus resmen paramı gasp etti. Yuh!

30/03/2020

Corona günlerinde spor


Corona salgını yayıldı, önlemler arttı, şehirlerarası yolculuk valiliğin iznine bağlandı, yolculara sağlık kontrolü şartı getirildi, tabii bunlar benim Ankara'yı terk edişimden bir buçuk gün sonra oldu, yoksa çile çekecektim. Neyse, hayat durdu, sokaklar boş, spor salonları kapandı, bu koşullarda antrenman yapamaz mıyız? Bence sağlığımızı ihmal etmeyelim, evde yapılabilecek etkili egzersizler var, her gün devam edelim. Mide hareketlerini ve şinavı öneriyorum, normal bir kişiyi forma sokar, bir de barfiks imkânınız varsa (maalesef bende yok,) fazlasıyla yeter! Günde üç set 40 tekrar şinav çekseniz (nizami olsun, göğüs yere değsin, kalça dümdüz dursun,) ve karnınız yanana dek mide çalışsanız kondisyonunuzu korursunuz.

29/03/2020

Pegasus'u şikayet edeceğim, bu şirketten uzak durun


Pegasus 16 Mart 2020 tarihinde yurt dışı uçuşumun iptal edildiğini bildirdi, aynı gün biletimin iadesi için işlem yaptım, 1-3 gün içinde bileti aldığım kanal ile iade edileceği bildirildi, hala parayı tahsil edemedim, bugün 29 Aralık 2020'de Pegasus'un 850 numaralı telefonunda bir görevliyle konuştum, kadın name okudu, 1-3 gün içinde hesabınıza yatabilir, aksi takdirde 5 Şubat 2020'de çıkan yasa gereği uçuşlar başladıktan iki ay sonra iade edilir dedi, yani uçak seferleri 3 ay sonra başlatılırsa 5 ay sonra ücret iade edilecekmiş, oysa biletimi 4 Mart 2020 günü almıştım. Kadın beni salak sanıyor, "bayan, yedi kitap yazdım, sizi bundan sonraki eserimde anlatacağım, ayrıca sosyal medyada tanıtımınızı yapacağım, bir daha firmanıza yanaşmayacağımı söylemeye gerek yok. Haftaya sizi ilgili mercilere şikayet edeceğim, gerekirse dava edeceğim. Dediğiniz tarihte, 5 şubatta Türkiye'de Corona yoktu, kaldı ki kelalaka, siz 4 Martta paramı aldınız, bugün 29 mart, hala iade etmediniz. Açıkça soygun yapıyorsunuz, hapishanedeki hırsız hiç olmazsa gizli icraata geçiyor, siz resmen gasp ediyorsunuz, paramı zorla alıyorsunuz, ancak er ya da geç ödeyeceksiniz, mecbursunuz, sadece kendinizi rezil ediyorsunuz," dedim, görüşmeyi sonlandırdım. Yarın nüfus müdürlüğüne kaydımı yaptırayım, ilk işim şikayet olacak. Benden size tavsiye, Pegasus'tan uzak durun, kriz nedeniyle acı sürprizler yaşanabilir, piyango oraya vurabilir. THY böyle bir edepsizlik yapmaz, demek ki Pegasus antin kuntini şiar edinmiş ama şu krizde lastiği patlatabilir.

Cennete geldim


Olağanüstü bir yere geldim, havası tertemiz, süt ürünleri meşhur, gıdalar taze ve ucuz, evin doğal gazı, suyu, elektriği bağlı, beş beşlik eşyalar var ve ev sahibi benden kira istemiyor, oysa bir arkadaşım ziyaretime geldi, kentin en lüks semti dedi. İşin aslı şu, Ankara'da telefonlaştık, tanışlığımız 22 sene öncesine dayanıyordu, ömrü yurt dışında geçti, doktoralı, birkaç dili çok iyi biliyor, derken beni evine davet etti, kabul etmedim, Almanya'da olan ablasının evini önerdi, kira istemedi, bundan büyük iyilik olabilir mi? Ortalık karıştı, Corona salgını yayılıyor, durum normale dönene dek burada kalacağım, bilahare kafiristana hicret edeceğim. Cuma günü nüfus müdürlüğüne gittim, memure kayda gerek yok dedi ama yarın zorlayacağım, çünkü ilmühaberi olmayan vatandaş düşünülemez. Dün üçüncü gecemdi, 21.00'de kafayı vurdum, 07.30'a kadar uyudum. Oha! Neler oluyor, anlayamadım. İngilizceye de iyice gömüldüm, ufakta parlak bir gelecek görünüyor. Bekleyin beni Marialar, Nataşalar, geyşalar, size söyleyecek bir çift sözüm var. Destur de ya iblis!

28/03/2020

Pegasus hala paramı iade etmedi


Pegasus 16 Mart 2020'de uçuşumun iptal edildiğini bildirdi, aynı gün biletimin iadesi için gerekli girişimde bulundum, paramın aynı kanala (kredi kartımın sanal kartı) iade edileceği bildirildi, fakat 28 Mart 2020 saat 17.30 itibarıyla paramı alamadım. Pegasus tuhaf bir şirket, internet uygulamasını kullandım, yoksa 888'li telefondan bilet alınıyor ki korkunç bir meblağ ödeniyormuş. Acenteler yüklü komisyon alıyorlar, derken müşteriye zerre saygısı olmayan bir şirketmiş, tesadüfen öğrendim. Bugünün yarını da var. Besbelli Corona salgını bitecek, ortam normale dönecek, fakir yurt dışına uçacak. E, bir daha Pegasus'a yanaşır mıyım? Beklemeye devam edeyim, herhalde paramın üstüne yatmazlar, Nisan'a kadar tahsil edemezsem resmi kanallar yoluyla şikayet ederim.

Şu ortamda Kanal İstanbul ihalesi yapıldı, pes!


Coronavirüs salgını kabusa dönüştü, millet sokağa çıkamıyor, buna rağmen Kanal İstanbul ihalesi yapıldı. Yuh! Bir kere toplumsal mutabakat sağlanmadı, vatandaşın rızası alınmadı; ikincisi şu havada bu işler yapılır mı? Muhalefet rant projesi diyor, bilirkişiler olumsuz görüş belirtiyorlar, nedir bu aceleciliğin sebebi?

27/03/2020

Yeni şehir, yeni hayat


Dün gece 19.00'da kafayı vurdum, 00.00'da ve 06.00'da iki kere tuvalete gitmemi saymazsak 08.00'e kadar deliksiz uyudum. Coni gitti, Ankara bitti, artık yeni bir dünya kuracağım, Corona belası def edilirse kafiristana hicret edeceğim, kaleme asılacağım, özgürce yazacağım. Destur de ya iblis!

24/03/2020

Benzinde indirim


Benzin fiyatlarında sürekli indirim yapılıyor. Şu anki rakamlar 6 sene öncesine geriledi. Pekala, otobüs biletlerinde de aynı oranda indirim yapılıyor mu?

Doğal gaz ve su aboneliğim kapandı, Enerjisa'nın elektriğini bekliyorum


Bugün doğal gaz ve su aboneliklerim kapandı, Enerjisa'ya elektrik için başvurdum, memure bu akşam en geç 19.00'da elektriğin kapatılacağını söyledi, ancak gelişme olmadı, saat 19.50, bence bu gece işlem yapılmaz, yarını bekleyeceğim. Burası Türkiye, tembel bir milletiz, Corona ile iyice cıvıttık, hattımın üç günde kapatılması dahi mucize sayılır. Neyse, acelem yok, zaten elimden bir şey gelmez, şimdi tüm başvurularımı tamamladım, sokağa çıkmama gerek kalmadı, eve kapanabilirim. Elektrik işi bitince evi emlakçıya teslim edeceğim, aynı gece otobüse atlayacağım, yeni mekan arayacağım. Ankara'yı terk vakti yanaştı vesselam!

Borsacı antin kuntin peşinde


Borsadaki sert düşüşler volatiliteyi artırdı, kademeler birkaç saniyede kalkıyor, düşüyor. Bu nedenle herkes antin kuntin planlıyor, satayım, alttan yerine koyayım diyor yahut daha çok düşen hisseye zıplıyor. Kurt dumanlı havayı sever, uyanık yatırımcı bu ortamda deveyi havuduyla yutar.

23/03/2020

Vatandaşlar ilk kez duyarlı davranıyorlar


Demin kedilere balıklı yaş mama vermeye gittim, sokakların ilk kez boş olduğunu gördüm, birkaç dingildek dingildiyordu, o kadar olacak. Millet sokağa çıkış kısıtlamasına 15 gün uysa Corona virüsünü yok ederiz ama bu işte global iş birliği şart, tüm dünyanın tedbir alması ve mikrobu öldürmesi gerekir, yoksa döner, dolaşır, yine gelir.

22/03/2020

Üfürükçüler çoğaldı


Coronavirüs salgını dünyaya yayıldı, üfürükçüler çoğaldı, herkes işkembeden sallıyor. Bence hepsine kulak tıkayalım, eve kapanalım, ortam normale dönene kadar dışarı adım atmayalım. Doğal gaz aboneliğinin iptali telefonla oluyormuş, bu sabah başvurdum, sonra suyu ve elektriği kapattıracağım, mümkünse aynı yöntemi kullanacağım, evi emlakçıya teslim edeceğim, otobüse atlayacağım, yeni mekan arayacağım. Yeminle yazıyorum, yerleştikten sonra dünyayla bağı keserim, kendimi izole ederim, gece gündüz İngilizce okurum, İngilizce kanallar izlerim ki spor salonuna gidişim ve marketten alışverişim haricinde son yıllarda böyle yaşıyordum. Milletin götünde kurt olmalı, uyarılara rağmen sokaklarda cirit atıyorlar. Yuh!

Doğal gaz aboneliğimi kapattırmak için başvurdum


Demin, 22 Mart 2020, pazar saat 09.15'de Başkent Doğalgaz'a aboneliğimin sonlandırılması için 0850'li telefon üzerinden müracaat ettim, talebim kayda alındı, 3 iş günü içinde işlem yapılacakmış, bana mesajla bilgi verilecekmiş. Oradan haber gelince suya, en sonunda elektriğe başvuracağım, çünkü cep telefonumun şarjı biterse problem yaşayabilirim. Ondan sonra emlakçıya haber vereceğim, evi teslim edeceğim, otobüse bineceğim, Ankara'yı terk edeceğim, kendime yeni mekan arayacağım.

Coronavirüs salgınında son durum


21/03/2020

65 YAŞ ÜZERİNE SOKAĞA ÇIKIŞ YASAKLANDI


Bu geceden itibaren 65 yaş üstü kişilerin sokağa çıkışı yasaklandı. Bence isabet oldu, dışarıda dolaşanların çoğu yaşlı, hatta geçen hafta tren biletini iptal ettirmek için otobüse bindim, yolcuların yarısı yaşlıydı, beleş diye geziyorlar, Coronavirüs tehlikesini umursamıyorlar. Önümüzdeki hafta doğal gaz, su ve elektrik aboneliklerimi sonlandıracağım, sonra otobüse atlayacağım, Ankara'yı terk edeceğim, yeni mekan arayacağım, yoksa evin dışına (kedilere balıklı yaş mama ikramı hariç) adım atmazdım. İşin tuhafı, ölümden korkuyorsam namerdim, hele Coni'nin gidişinden sonra cehennemi, zebaniyi dahi iplemiyorum, ancak bile bile lades demem, toplum sağlığını baltalamam. Dünyaya kazık çakmayacağız, elbet bir gün nalları dikeceğiz ama her işin yolu, yordamı var.

Tontini, annesi ve teyzesi