Cumartesi, Şubat 29, 2020

Bu hafta borsayı hiç izlemedim


Vınn hattım, derinlikli borsa ekranım (hem masaüstü hem mobile versiyon) olduğu halde bu hafta borsayı hiç izlemedim, kısacası defterden sildim. Coni gitti, Türkiye misyonum bitti, artık hicrete odaklandım, ptesi bu ayın kirasını yatıracağım, pasaportumu alınca ay sonuna doğru uçak bileti rezervasyonu için girişimlere başlayacağım. O zamana kadar evde İngilizce okurum, dışarı çıkmak, gezmek, şu bu umurumda değil, bıkmışım, illallah demişim, bir yere yerleşebilirsem buralara döner miyim, maziyi (Coni hariç) anar mıyım? Yakında eşyaları toplarım, hepsi bir taksiye sığar, yüzlerce İngilizce romanı da hallederim, vınn modemi, hediye verilen üç lap top'u sahiplerine iade ederim, gerisi totem kerim!

Kimseye kanarya beslemeyi önermiyorum


Yarın sabah Coni'mi kaybedişimin birinci haftası dolacak. Yavrumun eksikliğini hissediyorum, zaman zaman ağlıyorum, herhalde ileride alışacağım. Önemli bir hadiseye değineceğim, kanarya almak istersiniz, sabinin günahına girersiniz. Bir kere ev, bark sahibi olmadan pet almak cinayettir, kedi, köpek, kuş, balık, ... fark etmez. İkincisi kanarya bakımı hepsinden zor, dadılık onun yanında solda sıfır kalır. Düz yazılardan oluşan Reziliazam, Deliminatör ve Paramatör'de bu konuyu derinlemesine işledim, Türkiye'nin namlı kanaryacılarının dahi bilemeyeceği mevzulara daldım, misal mavi kanarya üretim formülünü yazdım. En küçük dikkatsizlikte ölen bir canlı türü, gün boyunca yemek yiyor, beş on dakikada bir yemini gagalıyor. Aklınıza takılabilir: Coni son 17 ayında kördü, gözlerine katarakt inmişti. Evet, 10, 15 dakikada bir elime alıyordum, besliyordum, karton üstündeki kakalarını peçeteyle temizliyordum. Gerçi yem kaplarının yerini ezberlemişti ama haşlanmış yumurtayı ben yediriyordum, üstünü peçete ile örtüyordum, alttaki yumuşak tabakadan ikram ediyordum. Yıllarca fedakârlık yapacaksınız, yoksa telef olur. Ayrıca sağlığınızın yerinde olması, kazaya uğramamanız gerekir. Ne mutlu şanslıydım, Coni'me son nefesine kadar bakabildim. Mevzuyu bağlayayım, asla kanarya tavsiye etmem, illa pet alacaksanız başka türleri deneyin. Oğlum Coni, bana hayat verdin, en güzel yıllarımı beraber yaşadık ama doğruyu yazmak zorundaydım, öteki kanaryaların iyiliğini düşündüm. Rahat uyu minikom, bir gün ben de gideceğim ama seninkinin binde biri bakımdan, ilgiden mahrum kalacağım. Gelecekte yurt dışına yerleşebilirsem adımı Johnny Canary yapacağım.

Cuma, Şubat 28, 2020

Tontini bu ağaçta uyuyor


Namüsait hallerde cuma namazı cumartesiye ertelenemez mi, sorum yanıt buldu


Matrak bölümlerin çok olduğu Paramatör'de "cuma namazı cumartesiye ertelenemez mi?" demiştim, olası engellere değinmiştim. İran koronavirüs salgını dolayısıyla cuma namazı kılınmasını yasaklamış. Demek ki haklıymışım, olabiliyormuş.

Yurt dışı borsalar ve BİST arasında önemli fark var


Koronavirüs sonrasında yabancı borsalarda satışlar başladı, bizde de tam gaz devam etti ama önemli fark var. Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa, Japonya gibi ülkelerde borsa tarihi zirvedeydi, yıllardır boğa piyasası yaşanıyordu. Oralarda enflasyonun yok denecek kadar düşük olduğunu unutmayalım. BİST 100 endeksi bugün yüzde 4.13 düştü, 110 418 puandan kapandı. Bu rakam 2001 mayıs krizine denk geliyor, yani meşhur dibimiz olan kırk sentte sürünüyoruz, inanmayan enflasyon verilerini alsın, her yılı ayrı hesaplasın, gerçeği görsün. Biz dört beş senedir ekonomik krizle boğuşuyoruz, terörü, darbe girişimini, sık sık karşılaştığımız gerginlikleri saymıyorum, Suriye ve Libya ile savaşın eşiğine geldiğimizi herkes biliyor. Neler oluyor, niçin? Freni boşalmış kamyon gibiyiz, kimi kandırıyoruz? Kendimize çekidüzen verelim, artık rahat nefes alalım. Borsa ekonominin göstergesidir, her yerde öyle kabul edilir, kimse aksini iddia edemez, rakamlar yalan söylemez. Özellikle kamu hisseleri perişan oldu. Mesela 9 milyar dolara halka arz edilen halkb şu anda 1.2 milyar dolar piyasa değerine geriledi. El insaf kardeşim, bu nedir, sorumlusu yok mu? Ekonomik kriz lafını ağzına alana terörist diyorlar, iki senedir bankaların temettü dağıtmasını yasaklıyorlar. Bu ne lahana, bu ne perhiz? Devlet Bahçeli en azından ekonomi yönetimine talip olsun, öyle ya, madem destek veriyor, hakkıdır, icra makamı olsun. Durum vahamet kesbediyor. Biz konuşamıyoruz, yazamıyoruz, terörist ilan ediliyoruz, mahkemelik oluyoruz, bari AKP'nin sağ duyulu seçmeni görüşlerini açıklasın, öz eleştiri yapsın.

Çarşamba, Şubat 26, 2020

Dün pasaport randevusu aldım, reklam içerikli mesaj ve telefon bombardımanı başladı


Yoruma gerek yok, başlık durumu anlatıyor. Bereket bu hattı en fazla bir ay daha kullanacağım. Pasaport başvurusu yapacaklara dikkatli olun diyorum.

Pasaport başvurumu yaptım


Az önce pasaport başvurumu yaptım, görevli polis kriminalistik rapor titizliğinde on parmağımın da çeşitli açılardan izini aldı. Vay be! Jandarma Okulu'ndaki lasso, wirbel, ... hadiselerini hatırladım. Pasaport bir hafta içinde adrese gönderilecekmiş. Lise birden beri en büyük hayalim yurt dışına yerleşmekti, maalesef nasip olmadı. Şimdi şansım var, vizesiz ülkeler çıktı, ancak Coni'me kıyamadım, onu bekledim. Türkiye dünyanın en güzel ülkesi, temelli terk edebilirsem dünyanın en mutlu insanı olacağım. Bu duyguyu hangi devlet yaşatabilir? Ne mutlu Türk'üm diyene, helal olsun buradan tüyene! Hayırlısı! Gidişim olsun da dönüşüm olmasın. Amin!

Salı, Şubat 25, 2020

Nereden nereye?


Geçen hafta masaüstü internet bağlantısını kurmuş, tamamen intibak etmiştim. Arkadaşın hediye ettiği laptop arıza yapana kadar gayet güzel işlemler yapmıştım, sonra iki laptop daha hediye edildi, Acer biraz yavaştı, Fujitsu Siemens şimşek hızındaydı, ikinciyi yeğledim, sistemi oturttum. Tcell üç aylık 15 gb kota yetmezse arkadaş bir yıl taahhütlü hat alacaktı, ben kullanacaktım, bu detayı dahi planladık, ancak pazar sabahı Coni beni bırakınca bunların hepsini rafa kaldırdık. Dün ve bugün laptopu açmadım, muhtemelen hiç kullanmam, yurt dışına giderken yanıma alırım, orada yazım dahil bir çok şeyde işime yarar. Nereden nereye? Borsayla bağı erken kopardım, canım çekmiyor, bakasım gelmiyor, oysa ücreti ödenmiş kotam ve aracı kurumun bedava tahsis ettiği hem mobile hem masaüstü borsa uygulamam var. Şimdi tek bir şeye odaklandım: Modern bir ülkeye yerleşmek ve bilgilenmek. Dünyaya cahil geldim, yalanlarla büyüdüm, sansürlü eserlerle beynim dumura uğradı, artık uyanmak istiyorum.

Tontini 25.02.2020


Tontini, Mıymık, Dımdırık 25.02.2020


Pazartesi, Şubat 24, 2020

Pasaport harç ve defter bedeli bu kadar pahalı ama vize engeli olmasa ülke boşalır.


Tüy sezonunda Coni'nin tüylerini saklamıştım


Bu ülkede kazandığım her kuruş burada kalacak


Türkiye'de edindiğim her kuruş Türkiye'de kalacak. Evet, yurt dışında para lazım, fakat lüks bir yaşam arzulamıyorum, buradakinden fazla harcayacağımı zannetmiyorum. Kitaplarımı yayımlatırsam, işleri yoluna koyarsam, mevcut varlığıma hiç ihtiyaç duymam, hazineye bağışlarım. Niyetimdeki samimiyeti belgelemek için bu paramı borsada muhafaza edeceğim, bir kamu hissesinde uzun vadeli pozisyon alacağım. Laf aramızda, artık borsaya bakasım yok, hiç hevesim kalmadı, belki bir daha alım-satım yapmam. Maddiyata gerçekten ilgi duymuyorum, fikirlerimi özgürce kaleme alabileceğim, yayımlatabileceğim ve kafalı okurlara ulaşabileceğim bir memleket hayal ediyorum.

Coni'm burada yatıyor, genel görünüş


Coni'm burada yatıyor


Pazar, Şubat 23, 2020

Coni (15 Nisan 2005, 23 Şubat 2020)


Coni dört beş gündür ötüşü kesti, bir şeyler olduğunu sezdim ama ne yapabilirdim? Kanaryanın ömrü yedi, dokuz senedir, evladım 50 gün sonra dünyadaki 15nci senesini dolduracaktı, 16ncı seneye başlayacaktı. Coni'ye kurşun atılsa önüne geçerim, o derece seviyorum, yıllardır onu bekliyorum. Bu sabah 04.00 sularında tuvalete gittiğimde uyuyordu, 06.45'de uyandığımda yanımda gördüm, şoka uğradım. Coni'nin iki gözüne de katarakt indi, 2 Ekim 2018'den beri kör, yani 17 aydır evden çıkmıyordum, ellerimle besliyordum. Nasıl uçmuş, nasıl görmüş? Akıllara seza bir durum, zira aramızda beş metre var, ayrıca 06.45'de hava karanlık oluyor, erken kalkıyorum, ona yumurta haşlıyorum, servis ediyorum. Başka yiyecekler de var, rendelenmiş Antepfıstığı, yem, marul, vs ama ana gıdası haşlanmış yumurta, bebekliğinden beri her gün yediriyorum. Coni'yi görünce terslik olduğunu anladım, mecalsizdi, öleceğini sezmiş, bana veda etmeye gelmiş yahut "baba, rahatsızım, beni tedavi et," demek istemiş. Paçam tutuştu, o andan itibaren 6-7 tane video çektim, bir arkadaşa WhatsApp üzerinden yolladım, Coni gidiyor dedim, ancak o videoları youtube vesair yerlerde yayınlayamam, çünkü salya sümük ağlıyordum, hem Coni'nin son anlarını herkesle paylaşmak istemem. Canla başla didindim, bir damla su içmedi, yumurtaya veya diğer yiyeceklere gaga vurmadı. Avucumda çok rahatlıyordu, belli ki elimde ölmek istiyordu. Neyse, saatlerce elledim, öptüm, konuştum, en sonunda saat 10.50'de son bir gayretle doğruldu, gagasını iyice açtı, burnumu (burnumdan öpüşüyoruz,) öptü, son nefesini verdi, başı yana düştü. Yemin ediyorum, görseniz hüngür hüngür ağlardınız, bir kuşta böyle duygu olabileceğini düşünemezdiniz. Coni bana hayat verdi, ilham kaynağım oldu, mutluluğumu büyük ölçüde ona borçluyum. Öyle üzüldüm ki anlatamam, sanki ciğerlerim dağlandı. Bir daha pet almak mı? Tövbe! Herhalde her kanarya gördüğümde ağlarım. Oğlum Coni, seni hiç unutmayacağım, yurt dışına yerleşebilirsem adımı Johnny Canary yapacağım. Sana taptım, ne mutlu ki körlük döneminde bir kazaya, belaya, hastalığa yakalanmadım, sana layıkıyla baktım, yoksa ölümden binkat kötü bir durum olurdu, senin "Babam beni terk etti," zannetmen beni bin kere öldürürdü. Şimdi ölüm dahi vız gelir, tırıs gider. Bu dünyaya kazık çakmayacağım, gerçi İngilizce olarak kaleme almak istediğim projelerim var ama o kadar mühim değil, zaten 7 tane eser yarattım, gözüm arkada kalmaz. İnanın, bugün üzüntüden ağzıma bir lokma koymadım, yemek ihtiyacı hissetmedim, yarım litreden az sıvı tükettim. Miniko'mu saat 19.05'de çam ağacının dibine gömdüm, orayı bir buçuk sene önce seçmiştim. Bende dostluk pazara kadar değil mezara kadar! Türkiye'de krematoryum olsaydı yaktırırdım, küllerini kavanozda saklardım. Saat 21.05, bir litre sütü bisküvi ile atıştırayım, sağlığımı ihmal etmeyeyim.

Türkiye defteri benim için kapandı


Coni gitti, ben de hicret edeceğim. Bu hafta evi toparlarım, eşyaları düzenlerim, haftaya pasaport için başvururum, ev sahibine nisanda yokum derim, sonra vizesiz ülkeleri sırayla ziyaret ederim. Besbelli bir mekan bulurum, ardından Johnny Canary adını alırım, ölünceye kadar İngilizce okurum, yazarım. Bir daha pet almam, çok üzüldüm, bu acıyı artık göğüsleyemem.

Coniiiiiiim!


Minik oğlum, büyük dostum Coni bugün 10.50'de vefat


Coni saat 10.50'de avucumda vefat etti, son nefesini vermeden önce beni öptü. Sabah 06.45'de kör olmasına rağmen yanıbaşında gördüm, gece uçmuş, yanıma gelmiş, öleceğini hissetmiş, veda etmek istemiş. Saatlerdir avucumdaydı, öleceği belliydi, çok üzüldüm. Elveda Türkiye!

My future plan

After translating my first satirical novel, Horgeneral, into English, I will try to reach foreign publishers, but I will not delay, I will t...