Yarın sabah Coni'mi kaybedişimin birinci haftası dolacak. Yavrumun eksikliğini hissediyorum, zaman zaman ağlıyorum, herhalde ileride alışacağım. Önemli bir hadiseye değineceğim, kanarya almak istersiniz, sabinin günahına girersiniz. Bir kere ev, bark sahibi olmadan pet almak cinayettir, kedi, köpek, kuş, balık, ... fark etmez. İkincisi kanarya bakımı hepsinden zor, dadılık onun yanında solda sıfır kalır. Düz yazılardan oluşan Reziliazam, Deliminatör ve Paramatör'de bu konuyu derinlemesine işledim, Türkiye'nin namlı kanaryacılarının dahi bilemeyeceği mevzulara daldım, misal mavi kanarya üretim formülünü yazdım. En küçük dikkatsizlikte ölen bir canlı türü, gün boyunca yemek yiyor, beş on dakikada bir yemini gagalıyor. Aklınıza takılabilir: Coni son 17 ayında kördü, gözlerine katarakt inmişti. Evet, 10, 15 dakikada bir elime alıyordum, besliyordum, karton üstündeki kakalarını peçeteyle temizliyordum. Gerçi yem kaplarının yerini ezberlemişti ama haşlanmış yumurtayı ben yediriyordum, üstünü peçete ile örtüyordum, alttaki yumuşak tabakadan ikram ediyordum. Yıllarca fedakârlık yapacaksınız, yoksa telef olur. Ayrıca sağlığınızın yerinde olması, kazaya uğramamanız gerekir. Ne mutlu şanslıydım, Coni'me son nefesine kadar bakabildim. Mevzuyu bağlayayım, asla kanarya tavsiye etmem, illa pet alacaksanız başka türleri deneyin. Oğlum Coni, bana hayat verdin, en güzel yıllarımı beraber yaşadık ama doğruyu yazmak zorundaydım, öteki kanaryaların iyiliğini düşündüm. Rahat uyu minikom, bir gün ben de gideceğim ama seninkinin binde biri bakımdan, ilgiden mahrum kalacağım. Gelecekte yurt dışına yerleşebilirsem adımı Johnny Canary yapacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder