To be or not to be!👇👇👇

When I received a glimmer of hope from a British publishing house, a lightning bolt struck. I wondered if my books would be translated into other languages, adapted into films or TV series. In that case, my chances of becoming a foreign citizen would increase, as some countries can grant permanent residency visas through real estate acquisition. Wow! Just imagine, in a world where I was born Turkish, I'd have the chance to die as an Englishman, an Australian, etc. Oh my God! Believe me, then I might fall into a psychotic rut of, "I need to die as soon as possible, or they might make me Turkish again." 🤭🤭🤭

I was born to write!

I was born to write. I realized this again yesterday. I was overjoyed when I received a positive signal from a major publishing house. I wrote a response there in the morning, and then I didn't even look at the stock market. I'd bought some with my salary the day before. Even though the stock gained more than a 1 percent premium during the 1.56 percent crash, I didn't sell it. I didn't think about buying it back at the bottom. I swear, I didn't buy or sell a single share all day, and I didn't look at the screen for a total of two minutes. This is how I realized that if I could find a publishing house abroad, I could focus entirely on writing, forgetting the stock market, bonds, foreign exchange, and so on.

Yazmak için doğmuşum, doğuştan filozofum!

Yazmak için doğmuşum. Bunu dün bir kez daha anladım, çok büyük bir yayınevinden olumlu sinyal alınca sevincimden havaya uçtum, sabahleyin oraya yanıt yazdım, daha sonra borsaya bile bakmadım. Bir önceki gün maaşımla biraz alım yapmıştım, hisse borsadaki yüzde 1.56'lık çöküş esnasında yüzde 1'den fazla prim yaptığı halde satmadım, alttan yerine koyayım falan gibi düşüncelere kapılmadım, yemin ediyorum, gün boyunca bir lot olsun hisse alım satımı yapmadım, ekrana toplamda iki dakika bakmadım. Bu vesileyle anladım ki yurt dışında yayınevi bulabilirsem tamamen yazmaya odaklanırım, borsayı, bonoyu, dövizi, ... boşlarım. 

Ahmet Necdet Sezer'den sonra dürüst bir idareci daha göreceğimizin sinyali olabilir mi? Bence Ali Erbaş çok kişiyi dinden uzaklaştırmıştır, ateizme Marx'tan fazla katkı sağlamıştır.👇

 

TÜİK rakamlarının doğru olmadığına bir örnek vereyim. Fotoğraftaki fındık ezmesi iki veya üç ay önce A-101-de 109 liraya satılıyordu, şimdi 189 lira olmuş, yani yüzde 73.39 zam yapılmış, oysa TÜİK bırakın üç ayı, yıllık enflasyon yüzde 33 diyor. Türkiye'de mantık dışı bir şey, yani şeylik şeyleniyor. Erdoğan ekonomiyi mahvetti. 👇👇👇

 

Aklım sıçradı 😋😜🤑🤭

Bu sabah çok büyük bir İngiliz yayıncıdan mail aldım, aklım sıçradı, çünkü şu anda Frankfurt Kitap Fuarı'nda (Londra ile dünyanın en büyük iki kitap fuarından biri) olduğu halde dün akşam yolladığım maili cep telefonuyla yanıtlamış. Ben küçük bir İngiliz yayıncıya ulaşmak için yırtınıyordum, mizah ve hicivin çok tehlikeli görüldüğünü biliyordum, bu kadar prestijli bir yayınevinin benle ilgilenmesi gururumu okşadı, sabah kahvaltısını yaparken zevkten sarhoş olmuştum. Bugün boştaki paramla fon almalıydım, inanın, 10.15'de aklıma geldi, borsaya baktım, çöküyordu, fakat umursamadım, ekrana hiç bakmadım, alımı veya satımı düşünmedim. Ben de yayıncıya yanıt yazdım, gelişmeleri merakla bekliyorum. Olumsuz sonuçlansa bile önemi yok, dünya devi İngiliz benle bu hengamenin ortasında ilgilendi, muhtemelen kafasını kaşıyamıyordur ama kitabımla kahkaha komasına girmiştir. Bir gün yayıncı bulabilirsem dünyayı sarsacağım, hiç şüphem yok, bu gezegenin en iyi yazarlarından, filozoflarından biriyim, muhtemelen en iyi mizahçısıyım. Bana para lazım değil, lümpenden azade yaşayayım, karnım doysun, son nefesime kadar yazayım, okuyayım, yeter! Bir de erkek Jack Russell yavrusu edinebilirsem orası bana cennet olur. Kim sker borsayı, piyasayı? Bana felsefe, ideoloji, tarih, sosyoloji, ekonomi, spor, bilim gerek, gerisi hikaye! Destur de ya iblis! Bu sabah sanki yeniden doğdum, saat 13.25 oldu, hala heyecanımı atamadım. Demek ki kitabım yayınlansa o sevinçle aylarca uyuyamam. Vay be! 

Milletvekili Ümit Dikbayır (adını yeni duydum, partisini bilmiyorum,) tweet atmış, fakat bence Tarım Kredi ürünleri genelinde fiyatlar onun dediğinden de fazla arttı.

 

Burası benim evim, bir nevi ceride tutuyorum, borsacıdan huylanıyorum diye ekstremi niye yazmayacakmışım? Bugün endeks yüzde 0.90 düştü, ben de 36 bin liraya net yüzde 1.805 oranında para kazandırdım. Maaşımı böyle büyütüyorum, yakında portföyümle de işlem yapacağım, spekülatörlere dünyanın kaç bucak olduğunu göstereceğim. 👇👊🙌👏👍💪

 

16.10.2025

 

Long live poverty!

My greatest blessing in life has been my poverty. I'm being honest, don't think I'm joking. If I had been rich, I would have been ruined, even losing my health. Just think, if I had gone to the hospital, the doctors could have found a whole host of illnesses after unnecessary ultrasounds, X-rays, and other requests. With all the medications and treatments, I could have been truly ill and dependent on them. But because my wallet was empty, they didn't treat me that way. After all, I lived like a lion until I was 60, but if I had been rich, I would have been in a dire straits. I was also surrounded by fake friends and a throng of women. Thank God, He granted me poverty, and I remained both healthy and happy.

Ne filmler dönüyormuş da bilmiyormuşuz. 👇

 

Borsacının, ekonomistin bilmesi gereken her şeyi bu videoda açıkladım, aklı olan salağa yattığım mevzuları da anlar. 👇👇👇

 https://youtu.be/Emvi_Vda1Ug?si=3bUrI2JtUoAYr8l7

Düşük karbonhidratlı beslenme

Vücut yağ yüzdesinin düşmesi, karın kası görünümü vs maksatlarla düşük karbonhidratlı beslenme yapılıyor. Bilinçli yapılırsa çok faydalı olabilir, uzun vadeli sürdürülebilir, fakat yanlışlıkların ağır faturası çıkabiliyor. Bir kere dengeyi ayarlamak lazım, protein ağırlıklı diyetin riskleri var. Karbonhidrat azaltımı başarılı olursa idrar boşaltma ihtiyacı artar, daha az su tüketseniz bile sonuç değişmez, ayrıca dışkı sertleşir, dozu abartırsanız kabız olursunuz. Ben baklavaları dizdim, tek eksiğim beslenme kaldı, martta dengeli besleneceğim yere taşınırsam onu da halledeceğim. On cm'lik camdan ve bir cm'lik camdan görüntü aynı olmaz, derideki yağ tabakasını inceltmemiz halinde baklava daha iyi görünür. Bilmem anlatabildim mi? 

CHP en son ne zaman iktidara geldi?

CHP 1946-1950 sonrasında, yani çok partili yaşamda hiç iktidara gelemedi, bir kere MSP ile koalisyon (1974, on ay sürdü,) kurdu veya 1978-1979 yılında olduğu üzere azınlık hükümeti kurdu, bir daha yönetimi devralmadı. Acayip bir parti, Sığacık'ta bir yıl kalmıştım, alt kattaki ihtiyar İzmir'in birkaç ilçesinde başkanlık yapmış. Adam bildiğiniz posta memuruydu, çok cahildi ama bilge gibi her alanda fetva veriyordu. Geçenlerde İstanbul CHP İl başkanlığına Gürsel Tekin atandı, sert eleştiriler yöneltilince öğrendik, lise mezunuymuş, çaycılıkla (Google garson diyor) işe başlamış, partinin ağır toplarından biri olmuş, defalarca milletvekili seçilmiş, iddialara göre müthiş servet edinmiş, fakat maddi durumunu biz bilemeyiz. Şunu da ekleyeyim: Hiçbir ülkede bir partinin bankası yok, sadece bizde var, Atatürk'ün zamanında tek parti olduğundan CHP'ye miras kaldı, aradan neredeyse bir asır geçti, İş Bankası'nın payı hala hazineye devredilmedi. Batı'da partinin banka sahibi olması kanunla yasaklanmış, bir nevi yüz kızartıcı suç sayılmış. 

Adana vergi rekortmeni👇

A milli futbol takımımızın teknik direktörü Vincenzo Montella 60.8 milyon TL vergiyle Adana'da en çok vergi ödeyen isim oldu. Adana'da bir sürü milyarder varken Montella vergi rekortmeni olmuş. 🤭🤭🤭 Vergi kaçakçılığını denemelerimde işlemiştim, bu açık yüzünden enflasyon yaratılıyor, hazine gizli tahsilat yapıyor. Enflasyon örtülü vergidir, geçende malak Hilal'in bile anlayacağı basitlikte yazmıştım. 

Gagala kanarya

Ali Koç yüzünden anti Fenerbahçeli olmuştum, oysa rahmetli kanaryam Coni nedeniyle kanarya sembollü bir takımı desteklemeliyim. Gerçi tarafsız bir futbolseverim, iyi oynayan kazansın diyorum ama Fenerbahçe'ye sempati duymam gerekir. Ali Koç seçimde kaybettiğine göre bundan sonra Fenerbahçe taraftarı sayılabilirim. Gagala kanarya! 

Taşınma planımı netleştirdim

Yepyeni eşyalarıma son derece ucuza satış yazdığım halde üç buçuk aydır alıcı çıkmadı, Balıkesir veya Konya'da birkaç günde hatta birkaç saatte kapışılırdı. Normalde 1 Ekim 2025'de taşınacaktım, soygunculara yem olmayayım diye planımı revize ettim, kışı geçireyim dedim. Gideceğim yerde kiralar buranın iki katı görünüyor, yani beş aylık rötardan kazanacağım para çok daha fazla olacak, eşyalarımı çöpe atsam bile karlı çıkacağım. Orucun ilk günü 19 Şubat 2026, son günü 19 Mart 2026 olacak, onu bile hesapladım. Gerçi benim ramazanla, diyanetle alakam yok, şimdiye kadar alnım secdeye vurmadı, burada yemek yediğim tesiste oruç zamanında öğlen yemekleri çıkmıyor, iftar rezervasyonu yapılıyor, birkaç kere denedim, yer yok denildi. Neyse, traşı keseyim, sadece geleyim: İlanıma alıcı çıkmasa da 1 Mart 2026'da taşınacağım, ev sahibine 1 Şubat 2026'da yeni kiracı araması için haber vereceğim. Şu halde 4.5 ayım kaldı, o zamana kadar sadece yabancı yayıncı ararım, İngilizce olarak yeni kitap yazarım. Destur de ya iblis!