Sokağa çıkma yasağını 22.00'de haber veriyorlar, iki saat sonra 48 saat süreli yasak başlayacak diyorlar, vatandaşı paniğe sevk ediyorlar, sonra da halkı suçluyorlar, iki gün aç kalsanız ölür müsünüz diyorlar. Ayıptır, insan utanır. Etrafım market, pastane, börekçi,... kaynıyor, en uzağı 5 dakika yürüyüş mesafesinde on kadar market var, dışarıda her şeyi buluyorum, sokağa çıkma yasağı ilan edilirse millete zaman tanınır, bir gün filan önceden haber verilir diye düşündüğüm için eve hiçbir şey almadım, bu haber üzerine belki konserve türü gıda bulurum diye sokağa fırladım, bereket iki dakika yürümeyle açık bakkal buldum, içerisi ve dışarıdaki kuyruk mahşer günü gibiydi, demek ki herkes benim gibi düşünmüş, olası bir yasak için önceden hazırlanabileceğimiz süre verilir demiş. Saat 20.00'de sağlık bakanı tvye çıktı ki Allah'ı var, temiz birine benziyor, güven veriyor, o zaman niye bizi bilgilendirmedi? Yasağı bilmiyor muydu? İstanbul belediye başkanı İmamoğlu açıkladı, haberi yokmuş, bizle birlikte öğrenmiş. Büyük bir hata yapıldı, AKP'li kardeşlerim körü körüne bizi suçlamamalı, burada hayati bir mesele var, ben hayatım boyunca parti tutmadım, CHP'yi herkesten çok eleştirdim (şimdi destekliyorum, denize düşen yılana sarılırmış,), yani objektif olabiliyorum. Vahim bir hata yapıldı, insanların suçu yok, o saatte baskın bir yasak kararı almak yanlıştı. Bunu dürüst olan herkes kabul eder. Tamam, peygamber bile memnu meyveyi yemiş, cennetten kovulmuş. Peygamber dahi hata yapıyor, siyasetçi de insan, etten kemikten yapılmış. Eyvallah, itirazım yok ama zeytinyağı gibi üste çıkmaya gerek yok, hiçbir suçu olmayan yığınları suçlamayın, benim yerimde siz de olsanız dün gece dışarı çıkardınız, açık bakkal, manav, fırın, ... arardınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder