Pazartesi, Haziran 08, 2020

Orduevi giriş yasağım sürüyor


Orduevi ve askeri sosyal tesislere girişim üç yıllığına yasaklanmıştı, Paramatör'de detaylıca anlatmıştım, iki-üç ay sonra filan süre bitecek, emin değilim, hiç girme ihtiyacı hissetmedim, fakat kimseye 6 aydan fazla ceza verildiğini duymadığım için durumumu merak ettim, iddiaya girmeye hazır olduğum neticeyi gördüm, yasak kaldırılmamış. Bu balyoz beni uyandırdı, yoksa uyuyacaktım, darbeye karşı durdu diye reisi övecektim. Kararın ardından cumhurbaşkanına üç kez dilekçe verdim, filancayı şikayet edeceğim, özel ifade vereceğim dedim, zira yolladığı emekli albay vasıtasıyla beni tehdit etmişti, "adım adım izliyoruz, ayağını denk alsın, mahkemeye vereceğim, tüm parasını alacağım," demişti ki TCK'ya göre açık bir suçtur, gelgelelim dilekçelerime geri dönülmedi, birisini elden Külliye'ye vermiştim, twitter'dan tarih ve sayı ile hatırlatmıştım. Tarihe not düşmek için yazayım dedim. Bunların korkusuyla üç yıldır sosyal medyadan uzaklaştım, son iki eserime yayıncı bulamadım, hepsini google.books'a yükledim. Meşhur bir söz var: Gelgit esnasında sular çekilince karıncalar balıkları yer, sular yükselince balıklar karıncaları yer. Sap döner, keser döner, gün gelir, hesap döner. Benim vergimle benim için inşa edilen tesise girişimi kim, ne hakla yasaklayabilir? Mahkeme kararı yok, orası kimsenin tapulu malı değil, engelleyişin hukuki dayanağı var mıdır? Not: Mahkemeye vermek istedim, BM dahil her platforma taşırdım, sivil avukatlar bizim alanımız değil dediler, asker orjinli avukatlar davayı almadılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder