Yazar, trader, horgeneral, Türk Silahsız Kuvvetleri Başkomutanı, Yokluk Fonu reisi, Hıyanet İşleri Başkanı, kuş pezevengi, düş hekimi, hayal taciri, borsa peygamberi, parayolları genel müdürü, parabulucu, kültür aristokratı, üstün korkaklık madalyası, beyaz zenci, haymatlos, tektuşconi, heccav, beisicumhur, meritokrasi, ekomünist, futbolog, sütkolik, arbitraj, satranç, snooker, müzik, briç, body building, kafes dövüşü. Yedi kitabımı da google.books'a yükledim.
Salı, Mayıs 31, 2016
Tuzla Piyade Okulu'nda kursiyer teğmendim
Geçen sene rahmetli olan Hatice teyzemin büyük oğlu Sabit abimin kızı Özlem ile kardan adam yaptık. Özlem, Kemal Sunal hayranıydı, yanına giderken videocudan bir Kemal Sunal filmi kiralıyordum.
Çooooook sevdiğim komutanım: Osman Ödemiş Binbaşı
J. Bnb. Osman Ödemiş Silvan'da 1. Tb. komutanıydı. Sicil bağlantımız yoktu ama çok sevdiğim bir komutanımdı. Bir nevi maskotuydum, beni yanından ayırmıyordu, akşamları briç partilerinde, fotoğrafta görüldüğü üzere yemekli eğlencelerde hep yanına oturtuyordu. Komutanım güvercin etine meftundu, sırf ona yiyecek hazırlamak için havalı tüfekle zavallı güvercinleri vuruyordum. Komutanım hakikatli dost çıktı. Sakıncalı subaydım, bu durumu öğrenir öğrenmez ordudan ayrıldım, herkes benden vebalıymışım gibi kaçıyordu, onunla Anıttepe Jandarma Misafirhane'si önünde karşılaştık. Bolu İl J. K. olarak atanmıştı, dolayısıyla generallik şansı vardı, beni yemeğe alıkoydu, şahane bir ziyafet çekti. Düşünün, sakıncalı, gomonis zabit eskisiyle hem de jandarma teşkilatının en gözde mekanında saatlerce muhabbet etti. Böyle karakterli bir adamdı. Ne yazık ki emekli olunca kalp krizi geçirmiş, vefat etmiş, yoksa şimdi kesinlikle haberleşirdik. Kalender, baba, bilgili bir kumandandı. Bana çok iyilikleri geçti, hakkını ödeyemem. İtikadım zayıf olmasaydı sabah akşam dua ederdim. Cenabıtotem taksiratını affetsin, amin!
Herhalde Ortaokuldaydım
Köyde, İsmet dayımların harmanının önünde yarış yapıyorduk. Eh, beni geçmeleri için bir fırın ekmek yemeleri lazımdı, aksilik bu ya buğday kıtlığı vardı.
Pazartesi, Mayıs 30, 2016
Errorist'in Ön ve Arka Kapağı
Kapağı ben tasarladım, 100 lira karşılığında Cumhuriyet Gazetesi karikatüristi Mustafa Bilgin'e çizdirdim.
Reziliazam'ın Kapağı
Kapağı ben tasarladım, 100 lira karşılığında Cumhuriyet Gazetesi karikatüristi Mustafa Bilgin'e çizdirdim.
Horgeneral'in Kapağı
İlk eserim olan Horgeneral'in kapağını yayınevi düzenledi. Ben daha komik bir kompozisyon önermiştim, fakat çizer yoktu, ben de o sırada hiçbir karikatüristi tanımıyordum, ne çıkarsa bahtıma misali bir durum oldu.
Gazilerle Niyaziler'in Kapağı
Horgeneral hariç tüm kitaplarımın kapağını ben tasarladım, yüz lira karşılığında çizdirdim. Bu kapağı Cumhuriyet Gazetesi karikatüristi Mustafa Bilgin çizdi.
Zampara Coni ile
Coni o günlerde çok azgındı, gelene geçene döşüyordu, dışarı çıkmasına izin versem balkondaki güvercinlerin bile ırzına geçebilirdi.
Pazar, Mayıs 29, 2016
Beşiktaş Ankara Deplasmanına Gelmişti, Otel Sürmeli'nin Lobisindeydik
Askeri öğrencilik çağımda fanatik Beşiktaşlıydım. Beşiktaş'ın Ankara'ya geleceği hafta boyunca konfeti hazırlıyorduk, biletlerimizi hafta arasında aldırıyorduk, sabahın ilk ışıklarıyla firar ediyorduk, stadyumda kuyruğa giriyorduk. O zamanların gözde futbolcusu Metin Tekin ile hatıra fotoğrafı çektirdik. Sanki kankaymışız gibi görünüyor, çünkü yüzünü bana dönmüş.
Silvan
En soldaki oda arkadaşım ve komutanım ulu manitu, kendimize ölümcül ikili diyorduk. Havuzun etrafındaki masalara tünüyorduk, müzik eşliğinde kadeh tokuşturuyorduk. Tel örgünün dışındaki sefalet kimin umurunda?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Errorist
Errorist is very funny, I am in a laughing coma, it was my third satirical novel, when I finish this one I will start translating my essays....