Pazar, Haziran 05, 2016

Sığacık'taki köpüşlerim



İkisi de çok ürkekti, haftalar sonra fotoğraflarını çekebildim, çünkü insandan kaçıyorlardı, ayrıca kaburgaları gözüküyordu. Aç bırakılmışlar, dövülmüşler, sokağa atılmışlar. Sabileri sahiplendim, büyüttüm, kısırlaştırdım, küpe taktırttım. Şakir'in yalancısıyım, şimdilerde bir lokantacı onlara bakıyormuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

British and American fascism

There's incredible censorship in Turkey , and there's no trace of freedom of expression , but a horrific system has been established...