İki tweet'im için mahkemeden erişim yasağı istendiğinde afallamıştım, ikisini de silmiştim ve o alemden kaçmıştım. Gazete okumuyorum, spor haricinde tv izlemiyorum, gelişmeleri sadece teleteksten izliyorum, dolayısıyla gündemi öğreneyim diye başka bir hesap yarattım, günde bir veya iki kere başlıkları inceledim. Geçende kafamda şimşek çaktı, acaba orada kitaplarımı tanıtabilir miyim, dedim; aklıma yattı, dün kolları sıvadım, fakat bırakın edebi mesajı, birkaç atasözünü İngilizce postaladıktan sonra hesabım kilitlendi, derken eski uygulamayı sildim, yenisini yükledim, binbir zahmetten sonra girdim, ancak İngilizce tweetlerimin birinde "ulaşılamıyor" ibaresi gördüm. Normal bir durum değil, birilerince sıkı markaja alınmışım, sinyali aldım, hesabı devre dışı bıraktım. Bu ülkede herkese tek tek tanıtsam, toplam yüz okur bulabilir miyim? :) O zaman strese girmeye değer mi? Borsa ekranımı da bugünden sonra (her ayın birinde başlatılıyor,) kapattırıyorum, İngilizce romanlara gömüleceğim, dağarcığımı geliştireceğim. Cep telefonumun şarj süresi kısalmıştı, bir arkadaş batarya değiştirmemi önerdi, Kızılay'daki Asus onarım merkezinde cihazı bırakın, 3-20 gün içinde geri döneriz, muhtemelen 200-250 tl isteriz denildi, Telekom Bayisi'ne (Yenişehir İş Bankası şubesinin karşısında,) gittim, adam orijinal batarya veriyorum dedi, hem 125 tl aldı hem cihazı bozdu, artık şarj esnasında kırmızı ve yeşil ışık yanmıyor. :) Yapılacak şey yok, Coni'nin helvasını yiyene kadar buradayım, yeni makine almayacağım, idare edeceğim. Coni herhalde Guiness rekoru kırmıştır. Ahlaksız keratayı besleyeyim, okuyayım, spor yapayım, ara sıra buraya dalayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder