28/03/2024

Borsada neler oluyor?

Borsaya krizden krize, yani on yılda bir giriyorum. Bu seferki girişimde büyük hata yaptım, Coni en uzun yaşayan kanarya rekorunu geliştiriyordu, son on yedi ayında katarakt olmuştu, evden hiç çıkmıyordum, gün boyunca elimle besliyordum, ondan sonra hicret edecektim, bu ülkedeki son günlerim olduğundan prensibimi bozdum, epey kişiye girişimi müjdeledim hatta tüyo verdim, lümpenle bile diyalog kurdum, gulguleden kafam şişti, analize, trade yapmaya zaman bulamadım. Neyse, 23 Şubat 2020 pazar sabahı Coni vefat etti, pazartesi pasaport için müracaat ettim, onaylanınca ev sahibine evi terk edeceğim dedim, vizesiz ülkelerden ilk tercihim olan Sırbistan'a dümen kırdım, Belgrad bileti aldım ama 16 Mart 2020'de corona nedeniyle tüm uçuşlar iptal edildi, şehirden şehire savruldum. Sadede geleyim: Borsaya girdiğim günlerde mevzuya uyanmıştım, BİST, VİOP, VARANT ve DÖVİZ piyasası tek elden yönetiliyor, şirketin ortakları karı payları oranında kırışıyorlar demiştim, zaman beni haklı çıkardı, gelişmelerle tezimin doğruluğuna iyice inandım. Endekste ağırlığı yüksek olan hisseler usd bazında beş, on, yirmi, elli misli prim yaptıkları halde borsa geneli çöküyor. Doğa kanunlarına aykırıdır, çünkü akıllı yatırımcı karı realize eder, borsadan çıkar yahut dipteki hisseye zıplar ama borsada öyle olmuyor, o nedenle uyandım. Türkçesi bir yandan gel gel yapıyor, öte taraftan pompalıyor, borsacı zararda olduğundan satamıyor, parası faizsiz kredi olarak işletiliyor. Bizde finans alemi şeyleşmiş, şirket net karın en az yüzde doksanını temettü olarak dağıtmalı ki ortaklığımızın manası olsun, yüzde beşini verirse dua ediyoruz hatta bedelli yahut tahsisli sermaye artırımı yapmazsa seviniyoruz. Şirkete yatırdığımız paranın temettü getirisi yıllık enflasyon kadarsa yatırımdan bahsedilebilir, yoksa spekülasyona bel bağlarız. Gelecek kuşaklara not düşeyim diye bunları yazdım, aydın sorumluluğumun vecibesini yerine getirdim, memleketi şeylediler. Yalnız bir konuya mim koyayım: Hiçbir siyasetçiyi hedef almıyorum, bence milletvekilleri ve belediye başkanları emir kuludur, sıradan insandır, nitekim hiçbir sınava tabi tutulmuyorlar, halbuki memur veya işçi alımında mesleki, fiziki testler yapılıyor,sağlık raporu isteniyor. Yönetici sandığımız vekil, bakan, belediye başkanı, ... tevdi edilen vazifeyi yapar, apartmandaki kapıcıdan farkı yoktur, gerçek otorite sermayedir, parayı yaratan güç dünyayı kontrol ediyor. Demem o ki a yerine b partisi iktidarı olsaydı da sonuç değişmezdi, böyle gelmiş, böyle gider. Takas ve trampa sistemi değişmeli, mübadele aracı olan paranın alternatifi yahut ikamesi bulunmalı, yoksa hiçbir şey değişmez, işbu nedenle kapitalizmle sosyalizm arasında fark göremiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder