10/02/2018

Fazla yükselmeyin, aşağıdakilere küçük görünürsünüz

İlkokul çağımdan beri okudum, kütüphanelere dadandım, binlerce eseri devirdim, cehaletimi fark ettim, Türkçeye çevrilmiş ürünlerle bilgilenilmeyeceğini kavradım, son yıllarda sadece İngilizceye odaklandım, artık gavurca yazacağım, sansürün hışmına uğrayanlar dahil didaktik matbuata gömüleceğim. Tabii kafiristana yerleşeceğim, fakat Coni'nin çıngırağı çekmesini bekleyeceğim. Kerata tüm zamanların en yaşlı kanaryası olacak, ramak kaldı.

Biri roman öteki deneme iki kitabı bitirdim, yayıncı bile aramadım, çünkü şu ülkede şaheserler yaratsanız da netice alamazsınız. Nasılsa dosya bende, önceki beş eserimi ve bunları her dilde yayımlatabilirim, yeter ki cehennemden kurtulayım. Türkiye'de demokrasi veya ifade özgürlüğü yok, zekaya saygı kalmamış, bilgi teşvik edilmiyor, kitleler uyuşturulmuş. Hukukun olmadığı bir diyarda daha açık yazamıyorum. Meramımı şöyle açıklayayım: Hitler Almanya'sını aratmayan saldırılara maruz kalıyorum, resmi mercilere başvurularıma yanıt alamıyorum. Akıllara seza absürtlüklerin hangisini anlatsam? Aktaramam, zaten suç sayılır. Size tüyo vereyim: Annem bana bugün, "Otobüste, metroda filan çok dikkatli ol, birisi cebine bir şey bırakabilir, komploya kurban gidebilirsin," dedi, güvenliğimden bayağı endişeleniyor, sabahleyin ve akşam saat onda telefonlarımızı karşılıklı çaldırıyoruz, sağ olduğumu anlıyor. O öğüdü verirken uyuşturucu, illegal örgüt dokümanı vesair dubaraları kastediyordu. Ölmüşüz de ağlayanımız yok. Tarihe not düşmek için durumumu sizle paylaştım.

Devalüe olmuş liradan değersiz insanlar edebiyat alemine girmemi engelliyorlar, kitapçılar kitaplarımı satmıyor, kütüphane sorumluları bana ambargo uyguluyor, bu engeller yetmiyor, açıkça tehdit ediliyorum. Tırnağım olamayacak tiplerle ileride hesaplaşacağım, kalemimin en güçlü silahtan daha etkili olduğunu göstereceğim. Ben hücrede bile mutlu olurum (ki şu günlerde cennette gibiyim,) onlar villalarda bunalıma girerler, çünkü beyin fonksiyonları işlevselliğini yitirmiş. Gelecekte bir gün gelecek, Şenol Onay kötüleri elek gibi delecek, bu komediyi herkes görecek.

Bir vatandaşa özel mesaj göndereyim: Uzayda kapladığın hacmin milyonlarca yıl sonra insanlığa faydalı olacak, fosilin kömürleşecek, petrole dönüşecek, egzos borusunda tüteceksin, yine havayı kirleteceksin, fakat bir motorun (şoroloları kastetmiyorum,) çalışmasına, taşıtın ilerlemesine vesile olacaksın. Bense fikir üretim kurumu kurdum, kısaca fük diyorum, cenabıtotemin inayetiyle fükümün tatlı mamullerini sana da yedireceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder