Enayilik etmişim

Ankara'daki birine binlerce kitap bıraktım, Türkçe eserler üç bini bulabilir, İngilizce romanlar bine yakındır. Kızılay'daki Adnan Ötüken Kütüphanesi'nin raflarındaki eserlerin önemli kısmını devirmiştim, orada olmayanları satın almıştım. Bilginin, zekanın hor görüldüğü bir ülkede asgari ücrete yakın maaşımla ne çok harcama yapmışım. Zamanı geriye alsak aynı şeyi yapar mıydım? Asla! Türkiye'de ağır sansür var, bu coğrafyaya işe yarar kitap, dergi sokulmuyor, yani boşuna didinmişim, keşke sadece İngilizceye odaklansaydım, dağarcığımı 70, 80 bine çıkartsaydım, çünkü kafiristan'a gidebilirsem ve cenabıazümişşamın inayetiyle gavur olabilirsem didaktik matbuata gömülürdüm, bir nebze bilgilenirdim. Hıyar gibi para harcadım, kan bağı var diye bağışladım, halbuki sadece kitaplık müthiş para eder, çoğu kütüphanede öylesi yoktur, kitapları da onu da satmalıydım, çok pişman oldum ama olmuşla ölmüşün çaresi yoktur.