Tontini oğlum ile Mıymık teyzesi, 26 Ocak 2020

Hayattaki en büyük idealim

Yeminle yazıyorum, en büyük idealim şu ülkeyi terk etmek, modern bir ülkeye yerleşmek, İngilizce eserler üretmek ve yayımlatmak, başka gayem varsa taş olayım. Elli milyar dolar, katlar, yatlar, cart curt umurumda değil, fikirlerimi kitlelere ulaştırmak istiyorum. Niye bekliyorum? Coni 16 aydır kör, iki gözüne de katarakt indi, gün boyunca elimle besliyorum, kakalarını temizliyorum, banyo yaptırıyorum. Coni 15 Nisan 2005 doğumlu, kanaryaların azami ömrü 7-9 sene ama oğlum iksir içmiş, 15 Nisana kavuşursa tam 15 yıl yaşamış olacak. Bende dostluk pazara kadar değil, mezara kadar, bu bedende can olduğu sürece onu bekleyeceğim, sonra beni koydunsa bul! Karnım doysun, okuyacak kitap bulayım, bana yeter, bir de köpeğim olursa dünyaya bedel! Besbelli vizesiz ülkelerden birine kapağı atarım, şaheserler üretirim. Düşünce adamıyım, bu coğrafya ile ortak paydam yok, aidiyet bağı hissetmiyorum, yüzlerce şahidim var, lise birden beri yurt dışına yerleşme hayaliyle yaşıyorum. Bunları söylediğim için ben mi utanmalıyım, söyletenler mi?

Bugün muhtemelen dünya rekoru kırdım

Üç aylık maaşımla borsaya giriyorum, çeviriyorum. Bugün 23 Ocak 2020, ocak ayında 3000 lirayla şu ana dek 450 316,95 tl hacim yaptım. Bugün ise toplam 67 207,14 tl hacim yaptım, hiçbirini açığa almadım, bir işlem bitince ötekine başladım. Yalan olmasın, bir kere açık yaptım sayılır, çünkü 25 lot tuprs yerine 50 lot aldım, diğerleri param kadardı, işin garibi hiçbirinde zarar etmedim, sadece birini aldığım fiyata verdim, sonra aşağıdan üç kere aldım, yukarıdan takdim ettim. Endeks 206 puan düştü, 122 540 kapandı. Toplamda 20 işlem yaptım. :)

Tontini büyüyor, 18 Ocak 2020

Destur de ya iblis!

Coni her gün banyodan sonra burada kurulanıyor, 10.01.2020

Kar yağıyor, balkonumda 20'den fazla güvercin var, bir kısmı penceremin önünde tünemiş

Mıymık hanım, 4 Ocak 2020

Tontini oğlum, 4 Ocak 2020

Coni ile sohbet ediyoruz, 1 Ocak 2020

Tontini 2020'ye girdi

BIST 2019'u 114 424 puandan kapattı

BİST 2019'u 114 424 puandan kapattı, 2020'de nereye gidecek? Bekleyelim, görelim.

Twitter'ı tamamen noktaladım

İki tweet'im için mahkemeden erişim yasağı istendiğinde afallamıştım, ikisini de silmiştim ve o alemden kaçmıştım. Gazete okumuyorum, spor haricinde tv izlemiyorum, gelişmeleri sadece teleteksten izliyorum, dolayısıyla gündemi öğreneyim diye başka bir hesap yarattım, günde bir veya iki kere başlıkları inceledim. Geçende kafamda şimşek çaktı, acaba orada kitaplarımı tanıtabilir miyim, dedim; aklıma yattı, dün kolları sıvadım, fakat bırakın edebi mesajı, birkaç atasözünü İngilizce postaladıktan sonra hesabım kilitlendi, derken eski uygulamayı sildim, yenisini yükledim, binbir zahmetten sonra girdim, ancak İngilizce tweetlerimin birinde "ulaşılamıyor" ibaresi gördüm. Normal bir durum değil, birilerince sıkı markaja alınmışım, sinyali aldım, hesabı devre dışı bıraktım. Bu ülkede herkese tek tek tanıtsam, toplam yüz okur bulabilir miyim? :) O zaman strese girmeye değer mi? Borsa ekranımı da bugünden sonra (her ayın birinde başlatılıyor,) kapattırıyorum, İngilizce romanlara gömüleceğim, dağarcığımı geliştireceğim. Cep telefonumun şarj süresi kısalmıştı, bir arkadaş batarya değiştirmemi önerdi, Kızılay'daki Asus onarım merkezinde cihazı bırakın, 3-20 gün içinde geri döneriz, muhtemelen 200-250 tl isteriz denildi, Telekom Bayisi'ne (Yenişehir İş Bankası şubesinin karşısında,) gittim, adam orijinal batarya veriyorum dedi, hem 125 tl aldı hem cihazı bozdu, artık şarj esnasında kırmızı ve yeşil ışık yanmıyor. :) Yapılacak şey yok, Coni'nin helvasını yiyene kadar buradayım, yeni makine almayacağım, idare edeceğim. Coni herhalde Guiness rekoru kırmıştır. Ahlaksız keratayı besleyeyim, okuyayım, spor yapayım, ara sıra buraya dalayım.

Yeni twitter hesabım birkaç gönderiden sonra kilitlendi, devre dışı bıraktım

Batarya alayım dedim, yetkili servis elemanı cebimi bozdu

Bu ülkede namuslu esnaf vardır ama bana denk gelmedi. Cebin bataryasını değiştireyim dedim, servis elemanı cihazı bozdu, şarj esnasında kırmızı ve yeşil yanmıyor.

BİST'in sığlığı

Yedi bankadaki açığa satış yasağı 16 Ekim 2019'dan beri uygulanıyor. O güne değin işlem hacmi kralı olan Garanti ile işlem hacminde ilk onun değişmez isimleri olan Halkbank, Akbank, İş-C, Vakıfbank artık nal topluyor, bir veya iki tanesi hacim sıralamasında ilk yirmiye girebiliyor, üstelik hiçbiri prim yapmıyor, endeks uçtuğu halde hepsi yerinde sayıyor. Bu uygulama yurdum borsasının içler acısı halini, gerçekte yabancı borsacı olmadığını ispatlıyor. Gaflet uykusundan uyanın.

Şu ülkede hilesiz mal var mıdır?

Cep telefonumun bataryasını değiştirmek için perşembe sondaj yaptım, Coni'yi birkaç saat yalnız bırakmayı göze aldım, Kızılay'a topukladım, Asus onarım merkezinde "cihazı bırakın, 3 ile 20 gün içinde size döneriz, tahminen 200-250 liraya mal olur ama doğru fiyatı size dönünce söyleriz," denildi, derken Telekom Bayisi'nde Asus Zenfone2 bataryasının orijinalini (duy da inanma, bu memlekette orijinal ve hilesiz mal bulunacak ha? Gıdıklayın da güleyim,) buldum, 125 liraya aldım, iki kere tam kapalıyken dokuzar saat şarj edin dedi, yaptım, hiçbir faydasını göremedim. Bugün açıkken şark ettim, bu sefer kırmızı ve yeşil ışıklar yanmadı. Anlayan bir arkadaşın demesine göre ya filmi tam oturmamış ya da çakma batarya imiş. Başıma bela aldım, ilk fırsatta yine gideyim, doğru dürüst işlem yapsın, hatalı ürünse iade edeyim. Şu lanet ülkede market hariç hiçbir yerden alışveriş yapmıyorum, her şey hileli, bayat, çürük, maalesef batarya dahi yüz güldürmüyor, yeni cep telefonuna para vermem, Türkiye'den hiçbir ürün almam, çünkü bu yaşıma kadar yüzde doksan dokuz onda dokuzundan memnun kalmadım. Tüm eşyamı, aletimi, ... kafiristandan alırım, ikiyüzlü, hilekar, bilgisiz, cahil esnafa zırnık koklatmam. Bataryadan bahsedince hatırladım, bat İngilizcede yarasa demek, yarasa kan emer, bunlar da halkın kanını emiyorlar. Vay ahlaksızlar! Şu coğrafyayı bir an evvel terk etsem, kendimi okumaya ve yazmaya versem, akıllı kitlelere şaheserler sunsam, ne güzel olacak. Gece gündüz dağarcığımı geliştiriyorum, birkaç yıl içinde yeryüzünde İngilizceyi en iyi bilen kişilerden biri olacağıma inanıyorum. Ah Coni, yaktın beni!

Tontini Kedievi'nde poz veriyor

Liverpool

Liverpool dün gece en yakın takipçisi olan L. City'i deplasmanda 4-0 yendi, açık ara lider oldu. Bana göre Liverpool bu saatten sonra şampiyonluğu bırakmaz.

Açığa satış yasağı ile yatırımcının parasına el koyuluyor

Yedi bankada açığa satış yasağı 16 Ekim 2019'da başladı, önceleri brüt takas da uygulandı, sonra sadece açık devam etti. Eskiden uyanık borsacı hiç para koymadan açığa satıyordu, düşüşten nemalanıyordu ki borsada en garantili ve yüksek kazanç düşüşte olur. Bu yasakla onları saf dışı bıraktılar, halbuki en derin hisselerdi, malı olan spekülatörler artık meydanı sahiplendiler. Beş, on milyon lot alsan da havacıva, kendi alışına basıyor, aşağı çekiyor, sıfır faizli kaynak yaratıyor, mal alan borsacının parasını çalıştırıyor. Yasağın konulduğu ilk gün bankalar çoooooook düşük hacimlerle yüzde 7-8 zıpladı, ondan sonra dediğim senaryo vizyona konuldu, hepsi yerinde saydı, oysa endeks 20 bin puan civarı yükseldi. Hisse alan yatırımcı kurbanlık koyuna döndü. Neden en derin hisselerde bu kural çıkarıldı? Ayrımcılık yapılması zaten her şeyi anlatıyor. Geçen sene BDDK bankaların temettü dağıtımını yasaklamıştı, şimdi de aynı kararı uygulatacakmış, yani sermayedar avucunu yalayacak. Para kapıdan girince iman bacadan çıkıyor. Vay be, hayaldi, gerçek oldu, borsacı soyuldu.

Kedilerimize yeni ev yapılmış

Borsa ekranımın kapatılması için kesin talimat verdim

Geçen ayki talebim reddedilmişti, bu sefer kararlılığımı vurguladım, kesinlikle işlem yapmayacağım dedim. Safi İngilizce roman okuyacağım, dağarcığımı geliştireceğim. İşinize karışmak istemem, bu piyasayı sağlıklı bulmuyorum. Mesela 7 bankada 16 Ekim 2019'da brüt takas uygulaması ve açığa satış yasağı konuldu, brüt takas sonradan kaldırıldı, lakin açık engeli sürüyor. Bu ne demek? Kimin parası fazlaysa gidişatı belirleyecek. Adam basıyor, birkaç kademe alttan yerine koyuyor, uyanıkların müdahalesine izin verilmiyor, kaymaklı kadayıfı spekülatör yiyor, yatırımcı soyuluyor. Borsanın şahlandığı bir dönemde bunlar yaşandı, bankalar patinaj yaptı. BİST'in nasıl yapılandığını bir örnekle açıkladım, daha neler neler var ama ifade özgürlüğü yok. İmkanım olsa bu borsaya minnet eder miydim? Yurt dışı piyasalara giremiyorum, mecburen Abdurrahman Çelebi dedim.

Kanal İstanbul

Kanal İstanbul tartışması alevlendi. Muhalefet hayır, iktidar evet diyor, üstelik cumhurbaşkanı fütursuzca meydan okuyor, biz yaparız, siz seyredersiniz diyor. Yanlış bir yaklaşım, yabancılarda spor organizasyonu için başvuru yapılmadan önce halkın görüşü alınıyor, referandum yapılıyor. Kaldı ki İstanbul seçmeni son seçimde CHP'li adayı seçti. Hükümet kan kaybediyor, bu yüzden tansiyonu yükseltiyor, itirazları anarşik eylem hazırlığı olarak lanse ediyor, halbuki konunun enine boyuna tartışılması ve vatandaşın onayına sunulması gerekir. Konuyu saptırıyorlar, her eleştiriyi hainlik, teröristlik diye nitelendiriyorlar, beka meselesi diyorlar. Bu ülkenin mevcut AKP iktidarından kurtulması gerekir, artık dayanamıyoruz, hakikaten bunaldık. Ben ki her kitabımda CHP'yi eleştirdim, Bahçeli'yi övdüm, bazen Erdoğan'ı savundum, gelgelelim memleketi uçurumun eşiğine getirdiler. Fikirlerimizi açıklayamıyoruz, korkudan ödümüz patlıyor, böyle demokrasi olur mu?

Müzikle antrenman yapılmaz

Yedi, sekiz ay önce müzik eşliğinde antrenmana başladım, binpişman oldum, çünkü birbirinden hareketli gavur şarkıları beni coşturdu, zaten en ağır kilolarla çalışıyordum, ağır sıklet güreşçilerini, boksörlerini kıskandırıyordum, enfes parçalarla çıldırdım, derken farkına varmadan omzumu sakatladım. Gerçi ciddi değildi, sol omzumda acı vardı, barfikste belirginleşiyordu, bir süre barfiks çekmedim, neredeyse altı ay oldu, geçenlerde barda maymun gibi sallanmaya başladım, ancak kendimi zorlamıyorum, tamamen iyileşene kadar hafif tempoyla takılacağım. Sadede geleyim, bir daha spor salonunda müzik dinlemem, kendimden geçiyorum.

Açığa satışı yasaklamak ne demektir?

Açığa satış düşüş olacağına inanan oyuncunun olmayan hisseyi aynı gün yerine koyma vaadiyle satması demektir. Ters köşeye yatarsa büyük zarar eder. Bu hakkı elinden alırsanız, hisseyi tahtanın sahibine emanet edersiniz, o da kedi fareyle oynar gibi pompalar, nitekim 7 banka iki ayı aşkın süredir bu uygulama yüzünden kıpırdamıyor, küçük yatırımcı kalantora yem oluyor, maalesef kimse oyunun farkına varmıyor. Endeks uçtu, 113 bin puanı devirdi, bankalarda tık yok, yatay seyrediyor veya aşağı gidiyor, çünkü açık yasağı spekülatöre istediğini yapma fırsatı veriyor. Bu yasak antidemokratik ve çağdışı bir ilkelliktir, iki buçuk aydır sürüyor, yatırımcı boyundurukta inliyor. Bu memlekette helal süt emmiş ve aklı başında biri yok mu? Niçin medyada hiç kimse bu mevzuyu deşmiyor? Ben ta ilk gün karşı çıktım, burada herkesi uyardım, millet hala uyanamadı, tuzağı fark edemedi. Yuh! O zaman açığa alımı da yasaklayın, daha iyisi BİST genelinde her senette açığa satışı yasaklayın. Ayrımcılık niye? Biliyorum ama yazamam, zira ifade özgürlüğü yok.

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek'i hiç sevmem, hayatım boyunca eleştirdim, fakat Kanal İstanbul projesine hukuki, siyasi, ekonomik nedenlerle muhalefet etmesi hoşuma gitti. İktidarı körü körüne desteklemiyor, bravo! Devamını beklerim, özellikle ifade özgürlüğü konusunda sesini yükseltsin.

Tontini Kedievi' nde kalıyor, Mıymık teyzesiyle koyun koyuna yatıyor

Google.books kitaplarım

Halkbank tüm zamanlar usd grafiği

Halkbank tüm zamanlar tl grafiği

Açık yasağı ve brüt takas öncesi ve sonrası Halkbank

Açık yasak ve brüt takas sonrası BİST-100 grafiği (16 Ekim 2019'a çubuk koydum)

7 büyük bankada açığa satış ve brüt takas uygulaması

Borsadaki 7 büyük bankada açığa satış ve brüt takas uygulaması 16 Ekim 2019'dan itibaren başlatıldı. Endeks o güne 93 514 puandan başladı, ciddi bir yükseliş trendine girdi, hala da sürüyor. Birçok hisse yüzde elli ile yüzde yüz arasında prim yaptı, ancak bankaların hareketi sınırlı oldu, BİST uçsa da pek gitmedi. Yasak öncesinde bankalar volatilite şampiyonuydu, o düşüş esnasında bankacılık sektörü piyasa geneline göre hayli dayandı, değer kaybı az oldu, sadece Halkbank yerle bir oldu, muhtemelen tüm endeksin en fazla değer kaybeden hissesi oldu. Aradan iki aydan fazla zaman geçti, artık herkes anladı ki açığa satış trende göre volatiliteyi artırıyor, up trend yaşandığına göre el freni vazifesi görüyor. Nitekim 7 banka da endekse ayak uyduramadı. Sözüm ona küçük yatırımcı korunuyor. Bu nasıl koruma? Halkbank hissesinde tüm işlemlerin geriye dönük incelenmesi gerekir. Vaktiyle twitter hesabım açıkken de uyarmıştım, kağıt 10, 9 ve 8 liraların üstündeyken birileri demeç verdi, "mahkeme safahatından hiçbir olumsuzluk çıkmaz," dedi, mini ralliler yaşandı, derken senet 4.90'ı test etti. O günlerde mal alan, beyanatlar üzerine satmaktan vazgeçen borsacının kaybının sorumlusu kim? Tabii 2007'de ilk halka arzdan 5.80 liraya, 2012'de ikincil arzdan 15.10 liraya Halkbank alan yatırımcıyı da hesaba katabiliriz. Cuma günü 5.69 satışta kapandı. Bu iş size tuhaf gelmiyor mu? Açığa işlem yasağının diğer anlamı bu piyasada şaibe var demektir. Endeksin en yüksek hacimli hisselerinde katakulli dönüyor deniliyor. E, geldik mi benim tezime! Borsada gerçek yabancı olmadığını ispatlıyor. Hileli işlemlerin varlığı en üst merciden ilan edilirse oraya yabancı gelir mi? İfade özgürlüğü olmadığı için yazamadığım hususlar var. Borsamız doksanlarda daha modern ve şeffaftı, şimdi acayipleşmiş. Şahsi kanaatimce iki ayı aşkın süredir devam eden açığa satış uygulamasının kaldırılması gerekir. Ayrıca ticarette arızalı, hatalı imal edilen, ... malın iadesi diye bir hadise var. Halkbank kamu bankası, devlet vatandaşı kazıklamaz, aksine korur. Bankada birçok macera yaşandı, yatırımcı mağdur oldu, halbuki hiçbir günahı yoktu. Kişisel kanaatime göre devletin enflasyondan arındırılmış fiyat üzerinden Halkbank hissesini geri alması gerekir, adil çözüm bunu gerektirir.

Cep bataryası

Ben cep telefonumu 30 Ağustos 2015'de aldım, yani 4.5 sene oluyor. Şarj süresi kısaldığı için Asus genel merkezini aradım, cebi yüzde 15-10 seviyesine düşünce şarj etmem, birkaç defa tamamen kapalıyken bu işlemi yapmam önerildi, bataryanın ömrü uzuyormuş. İlk denemem hayli olumlu sonuç verdi, sizi de bilgilendireyim dedim.

Dow Jones ve Nasdaq

Dow Jones ve Nasdaq rekora doymuyor. Amerika'daki enflasyon oranı çok düşük olduğu için rakamlar gerçeği yansıtıyor. Bizdeki durum tam tersi, enflasyon çok yüksek olduğu için herkes yanılıyor. Elinize kağıdı, kalemi alın, kriz yılı olan 2001 seviyelerinde olduğumuzu anlayın, yalnız değerleri yıllık enflasyondan arındırmalısınız.

Algoritmik işlem diye bir şey yok

Algoritmik işlem diye bir şey yok, hırsızlar böyle yalanlarla vatandaşı uyutuyorlar. Size ne anlatılabilir? Borsaya dair yüzlerce sayfa yazdım, hangisini okudunuz? Horgeneral hiciv romanı, kahkaha tufanı, Ekrem Cesur'un askeri liseye girişinden sonra gülme krizine gireceğinize kalıbımı basarım, orada dahi borsanın püf noktaları var. Ekrem Cesur'un borsa anıları bilimsel izahattan daha makbul ama kime anlatabilirsiniz? Düz yazılardan oluşan Reziliazam, Deliminatör ve Paramatör'de de borsa ve finans alemini dipten doruğa çomakladım. Algoritmik, cart curt, geçin bunları, ayakta uyumayın.

Mansur Yavaş hakkındaki iddia

Eski CHP milletvekili Sinan Aygün Ankara'nın CHP'li belediye başkanı Mansur Yavaş'ın kendisinden rüşvet istediğini iddia etti ve suç duyurusunda bulundu. İşin iç yüzünü bilmiyoruz, yorum yapmam ahlaksızlık olur, bunun takdirini yargı yapar, biz o zaman konuşuruz. Mansur Yavaş bende olumlu bir izlenim bırakmıştı, ancak karşılıklı çay içmedim, iki kelam etmedim, hakkında ne diyebilirim? Diyebileceğim tek şey var ve ilkokuldan beri söylüyorum, yazıyorum, selamıma nail olan herkes duymuştur:Rüşvet alanın, yolsuzluk yapanın, tüm hırsızların canı cehenneme! Babamın dahi boğazından haram lokma geçtiyse lanet olsun derim, yedi sülalesini kalaylarım, elime fırsat geçerse kuyusunu kazarım. Mansur Yavaş'ı tenzih ediyorum, şimdilik kendisini masum kabul ediyorum, iftiraya kurban gitmiş olabilir, kendi hayat felsefemi vurguladım. Not:Mansur Yavaş yarın akşam 21.00'de Tele 1 televizyon kanalında projelerini açıklayacakmış, herhalde bu konuya da değinir. Temiz olduğunu seziyorum, iftiraya kurban gittiğini hissediyorum. İnşallah haklı çıkarım, çünkü mevcut iktidardan kurtulmak için CHP'li belediyelerin başarısına ihtiyacımız var.

Her zaman yaptığım şey:Hayvanlara yiyecek vermek

Askerken fırsatım olmuyordu, fakat emekli olup da sabit bir mekânda yaşamaya başladığımda kuşlara, sokak hayvanlarına yiyecek vermeye başladım, rutin bir alışkanlığa dönüştü, hiç aksatmıyorum. Çevreden sataşmalar olmasaydı işin boyutunu büyütebilirdim, olsun, karınca kararınca yardım ediyorum. Cin mısır, aşurelik buğday, ekmek, Coni'nin artıkları, tavuğun sosis, salam, döner vs versiyonları, ciğer gibi şeyler ikram ediyorum. Ne yalan söyleyeyim! Sağlık ve mutluluktan önemli ne var? Karnım doysun, kitaplar önüme yığılsın, bir de yazayım ve spor yapayım, başka hiçbir şey istemem, hücrede bile mutlu olurum. E, parayı nereye götüreceğim? Bu gezegen sadece bizim mi? Bence tüm canlıların ortak kullanımına sunulmalı, hayvan, bitki ayırmıyorum, hepsini bizle eşit haklara sahip sayıyorum. Sadede geleyim. Duyarlı olalım...

Beşiktaşlı kediler

Kara prensesin siyahlı beyazlı beş yavrusu viral enfeksiyon ile telef olmuş, dün bir kadın söyledi, bir arkadaşı muayene etmiş, o tanıyı koymuş. Rahatladım, yavrulara saldıran bir hayvan var sanmıştım, çünkü Tontini bir ara boynundan ve bacağından yara almıştı. Tontini erkek, haliyle hayatta kalması bir mucize, bir ay daha dayanırsa büyük bir kedi olur ama sorunu bitmez, erkekler bulunduğu bölgeye hemcinsinin girmesine izin vermiyorlar, yani Tontini ömrü boyunca arenadaki gladyatör gibi yaşayacak. Onu özel besliyorum, iri kıyım bir canavar yaratabilirsem buraların dayısı olur, uzun yaşar.

Borsa dejenere olmuş

Şerefim, namusum üzerine yemin ederim, borsa doksanlı yılların sonunda şimdikinden çok daha iyiydi, şeffaftı, derindi, ancak ifade özgürlüğü olmadığından yazamam.