Cumartesi, Nisan 11, 2020

Memleketin hali


Coni'min vefatıyla hicret için atağa kalktığımı, apar topar pasaport çıkarttığımı, 30 Mart 2020 tarihine uçak bileti aldığımı biliyorsunuz. Derken Pegasus 16 Mart 2020'de uçuşun iptal edildiğini bildirdi, aynı gün paramın iadesi için başvurdum, 3 gün içinde hesabıma yatırılacağı söylendi, sayısız telefon diplomasisine, Cimer'e şikayetine, Ulaştırma bakanlığına bilgi verilmesine rağmen henüz paramı tahsil edemedim, doğrusu umudu kestim, çoktan unuttum. Neyse, sadede geleyim, anormal tecrübelerimi aktarayım, Türkiye'nin allahlık durumunu belgeleyeyim. Ankara'yı 25 Mart 2020 Çarşamba akşamı 22.30 otobüsüyle terk ettim ki cumadan sonra şehirler arası seyahatler valiliğin iznine bağlandı, yani kıl payı ayrıldım. Martın 26'sı sabahı yani perşembe günü buraya geldim. Vaktiyle ben yüzbaşıyken kurmay albay olan birinci sicil amirim bana o günlerde de yakın ilgi gösteriyordu, beni şaşırtıyordu, çünkü atılmak üzere olduğumu, sakıncalı kategoriye ayrıldığımı filan öğrenmiş, malulen emeklilik dilekçemi vermiş, Horgeneral rütbesine terfi etmiş, Türk Silahsız Kuvvetleri başkomutanlığı görevine atanmıştım. O günleri düz yazılar kitaplarımda, Reziliazam, Deliminatör ve Paramatör'de anlattım. Fazla traş cildi bozar, konuya döneyim. O komutanıma telefon açtığımda bana önerileri sıraladı, hatırlı bir makamda olan kardeşi vasıtasıyla sahilde konut aramak, kendi evinde misafir etmek ve Almanya'da yaşayan ablasının boş dairesini vermek seçenekleri arasında sonuncusunu çok cazip buldum, evet dedim ve perşembe sabahı buraya yerleştim. Sorumlu her vatandaşın duyarlığını gösterdim, ertesi sabah yani cuma günü nüfus müdürlüğüne gittim ama beni kaydetmediler, çünkü kira kontratı yok, orada bir hanımefendinin oturduğu gözüküyordu, onun Almanya'dan gelmesi, onay vermesi gerekiyormuş. Corona dolayısıyla uluslararası uçuşlar askıya alınmasaydı bile bu mümkün müdür? Pazartesi günü bir sefer daha düzenledim, valilikteki mercileri dolaştım, netice alamadım. Hoppala, ikametgâhım verilmedi, ancak yılmadım, salı sabahı polis karakoluna gittim, komiserle görüştüm, sağ olsun, nüfus müdiresine telefon açtı, mevzuyu aktardı, kayıt için söz aldı, fakat değişik bir çözüm getirildi, ikinci adres olarak kaydedildi, resmi yazışmalarda filan Ankara'da eskiden oturduğum yer gözükecekmiş, oysa orayla bağım kalmadı. Şimdi ben aslında yokum, devlet beni Ankara'da yaşıyor sayıyor, öyle olmadığını beyan ettiğim halde kimse beni dinlemiyor. Yarın hastalansam, aile hekimi beni kabul etmeyecek, seçim olsa pusulam Ankara'ya gönderilecek. Bankalara, şuraya buraya adres olarak burayı veremiyorum, çünkü devlet beni Ankara'da sayıyor. Hayaldi, gerçek oldu, Horgeneral ecinniye döndü, buradayken orada gösterildi.

Suçu halka atıyorlar, pes!


Sokağa çıkma yasağını 22.00'de haber veriyorlar, iki saat sonra 48 saat süreli yasak başlayacak diyorlar, vatandaşı paniğe sevk ediyorlar, sonra da halkı suçluyorlar, iki gün aç kalsanız ölür müsünüz diyorlar. Ayıptır, insan utanır. Etrafım market, pastane, börekçi,... kaynıyor, en uzağı 5 dakika yürüyüş mesafesinde on kadar market var, dışarıda her şeyi buluyorum, sokağa çıkma yasağı ilan edilirse millete zaman tanınır, bir gün filan önceden haber verilir diye düşündüğüm için eve hiçbir şey almadım, bu haber üzerine belki konserve türü gıda bulurum diye sokağa fırladım, bereket iki dakika yürümeyle açık bakkal buldum, içerisi ve dışarıdaki kuyruk mahşer günü gibiydi, demek ki herkes benim gibi düşünmüş, olası bir yasak için önceden hazırlanabileceğimiz süre verilir demiş. Saat 20.00'de sağlık bakanı tvye çıktı ki Allah'ı var, temiz birine benziyor, güven veriyor, o zaman niye bizi bilgilendirmedi? Yasağı bilmiyor muydu? İstanbul belediye başkanı İmamoğlu açıkladı, haberi yokmuş, bizle birlikte öğrenmiş. Büyük bir hata yapıldı, AKP'li kardeşlerim körü körüne bizi suçlamamalı, burada hayati bir mesele var, ben hayatım boyunca parti tutmadım, CHP'yi herkesten çok eleştirdim (şimdi destekliyorum, denize düşen yılana sarılırmış,), yani objektif olabiliyorum. Vahim bir hata yapıldı, insanların suçu yok, o saatte baskın bir yasak kararı almak yanlıştı. Bunu dürüst olan herkes kabul eder. Tamam, peygamber bile memnu meyveyi yemiş, cennetten kovulmuş. Peygamber dahi hata yapıyor, siyasetçi de insan, etten kemikten yapılmış. Eyvallah, itirazım yok ama zeytinyağı gibi üste çıkmaya gerek yok, hiçbir suçu olmayan yığınları suçlamayın, benim yerimde siz de olsanız dün gece dışarı çıkardınız, açık bakkal, manav, fırın, ... arardınız.

Cuma, Nisan 10, 2020

31 şehirde sokağa çıkma yasağı


Bu akşam bir arkadaş WhatsApp ile saat 21.55'de haber verdi, 24.00'den sonra 31 ilde 48 saat süreyle sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş. Abu, paçam tutuştu, hemen sokağa fırladım, belki bakkal bulurum dedim. Bu akşamüzeri hava kararmadan 15 dakika önce şehrin merkezindeydim, aynı arkadaşa WhatsApp üstünden yazdım, hayalet kent olmuş, sokaklar bomboş dedim, açık bir yerde iki lahmacun yedim, evime döndüm. Kısacası in cin top oynuyordu, sabahleyin 62 yaşındaki birinin kargosunu PTT'ye teslim ettiğimde de yollar bomboştu, demin bakkala gittiğimde ana baba günüydü, araçlar vızır vızır turluyordu, insanlar sokakları doldurmuştu, küçücük bakkalda en az 30 kişi vardı, bir veya iki kişi maske takmıştı, dışarıdaki kuyruk da epey uzamıştı. Ankara'da doğal gaz, elektrik, su aboneliklerimi iptal ettirdiğimde cirit atmıştım, metroları, otobüsleri kullanmıştım; yemin ediyorum, bu kadar kalabalık görmemiştim. Gündüz ve akşamüstü ıssız olan kent 22.00'den sonra ayaklandı, herkes caddelere fırladı. Bu ortamda virüs çok büyük hızla yayılmıştır, büyük olasılıkla ben de Corona'yı kapmışımdır. Bir anlam veremedim, maksat üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? Bu gece Corona vakası patlar, rekor kırar. Bana göre hava hoş, değil Corona ölümden korkmuyorum, ancak çok büyük bir yanlış yapıldı, entelektüelin misyonu doğruları açıklamaktır, bu nedenle buraya yazdım, aydın sorumluluğumun vecibesini yerine getirdim. Hayır, bir ay sokağa çıkma yasağı koyulsa bile itiraz etmem, saygı duyarım, alkışlarım, ancak vatandaşın hazırlık yapmasına fırsat vermeden böyle bir karar almak akılla, bilimle bağdaşır mı? Kaldı ki AKP kanadından sesler yükseliyordu, sokağa çıkma yasağı isteyenlere Fetöcü, bozguncu, terörist deniliyordu. Bu ne lahana bu ne perhiz? Bundan sonra sana kim inanır, güvenir? Corona'yı bundan hızlı yayamazsınız, bu işin vebalini göğüsleyemezsiniz. Ayrıntıya girmiyorum, niçin 81 il değil, niye sadece hafta sonundaki iki gün demiyorum, zaten ifade özgürlüğünün kırıntısı kalmadı. Yazık! Korkmadığım için alışveriş yaptım, hıncahınç dolu bakkala daldım, yoksa açlıktan ölmeyi yeğlerdim. Demek ki halk da salgını ciddiye almıyor. Vah Türkiye'm, kimlerin eline kaldın?

Mars Sportif


Ankara Eryaman Mars Sportif kulübüne üye olmuştum, nakit para almıyorlar, illa kredi kartından tahsilat yapıyorlar. Mecburen kredi kartının internet alışverişini açtırdım, orada antrenman yaptım, derken 30 Mart 2020'de yurt dışına uçuş bileti aldım, martın ilk haftasında dilekçe verdim, üyeliğim bitirilsin dedim, birkaç gün sonra sordum, "tamam, gereği yapıldı," denildi, ayın ortasında Coronavirüs yüzünden salon kapatıldı, uçuş da iptal oldu, Ankara'yı terk ettim, fakat Mars Sportif bana sürekli mail yolluyor. Al başına belayı! Demek ki talebimi hasıraltı ettiler. Bugün Mars Sportif genel merkezine telefon açtım, üyeliğinin bitirildiğine dair bilgiyi Eryaman şubesine sorun denildi. Hoppala! Topu taca atıyor, belli ki katakulli çevirecek, benden zorla para sızdıracak. Yurt dışında on sene kalırım, onlar bana fatura ibraz ederler. Vay be! Hayaldi, gerçek oldu. Ne günlere kaldık, bu iktidar döneminde akıllara seza şeylere şahit olduk. Eryaman şubesi şimdi kapalı, internet kanalıyla mesaj yazdım, başvurumun gereği yapıldı mı dedim. Bakalım cevap verilecek mi? Geri dönülmezse E-devlet üstünden Cimer'e yazarım. Pegasus paramı utanmazca iç etti, haftalardır geri ödemedi, Cimer bile yanıtlamadı, bir de bu Mars Sportif çıktı. Türkiye cehenneme döndü, her türlü haksızlığa maruz kalıyoruz, hak arayamıyoruz. Yuh! Buraya not düştüm, belli ki Mars Sportif gıyabımda cüzdanımı boşaltmak için her yolu deneyecek. Alır mı alır, benim Türkiye'de olmayışım kimin umurunda... Vay anasını! Bu şirket şişe muhabbeti yapıyor, internette olumsuz yorumlar var, ağır ithamlar yapılmış. İşi sağlama bağlayayım dedim, demin E-devlet vasıtasıyla Cimer'e dilekçe verdim.

Çarşamba, Nisan 08, 2020

Pegasus


Pegasus yurt dışı uçuşumu 16 Mart 2020'de iptal etti, aynı gün biletimin iadesi için başvurdum, en geç üç gün içinde hesabıma aktarılacağı bildirildi, görevliler de defalarca öyle söylediler, netice alamadım, 30 Mart 2020 pazartesi günü Cimer ve ulaştırma bakanlığına şikayet ettim, hala gelişme olmadı, Pegasus yazılı başvuruma da twitter üzerinden direkt mesajıma da yanıt vermedi. Bugün 8 Nisan 2020 Çarşamba, bu kadar zamanda paramın ödenmemesi normal mi? Devletin görevi vatandaşın hakkını korumak değil mi? Neler oluyor? Anlayan beri gelsin, bana da izah etsin.

Salı, Nisan 07, 2020

Kızlarla ilişkilerimde yaptığım iki hata


Maziyi anımsıyorum, kız arkadaşlarımdan hiçbirine yalan konuşmadım, bana versin diye name okumadım, seni seviyorum demedim, evlilik vesair balonlar vaat etmedim, bilakis "yurt dışına yerleşeceğim, kimseyle evlenmeyeceğim," dedim. Lise birden beri bu teraneyi tutturdum, pişman olmadım, ancak iki konuda hata yaptım. Çanakkale'de üsteğmendim, ay parçası D. ile çıkıyordum, zamanla abayı yakar gibi oldum, tehlikeyi sezdim, ilişkiyi bitirmeye karar verdim, arabamda iken kıza açıldım, "evlenmeyeceğim, yabancı ülkeye yerleşeceğim, çok güzelsin, sana kıyamam, zamanını alamam, şimdi bana kızacaksın, fakat ileride dua edeceksin, artık görüşmeyelim," dedim. D. hayır dedi, torpido gözünden Ahmet Kaya'nın Kum Gibi kasedini çıkarttı, aynı şarkıyı dinletti, ben kararımda direttim, o ise parçayı birkaç kere dinletti, kulak ver ve hislerimi anla dedi. Serde odunluk var, meramını anlamadım, noktayı koydum, fişi çektim. Yıllar sonra o şarkıyı daha dikkatle dinledim, içim cız etti, daha makul bir bahane bulabilirdim, uygun bir zamanı bekleyebilirdim. Ben acılara şerbetliyim, ciğerlerim korlanmış, herkesi öyle sanıyorum, halbuki kızlar narin ve duygusal oluyorlar, dobra olayım diye öküz olmuşum. İkinci bir yanlışım daha var, birkaç sene öncesine kadar sebebini çözememiştim, kızın kaprisi sanmıştım, oysa tam bir moloz gibi davranmışım. Yine Çanakkale'de idim, üsteğmendim, F.li ve güzeller güzeli bir kız arkadaşım vardı, bir gözü mavi,öteki yeşildi, iki üniversite bitirdi, ikincisi ODTÜ idi, o sırada memleketimde ilk üniversiteyi okuyordu, yıllık izne gittiğimde tanışmıştık, mercimeği fırına vermiştik. Sadede geleyim, sömestr tatilinde yanıma gelmek istedi. Kediye ciğer ister misin denilir mi? Buyur ettim, geldi, kaldı ve gitti ama giderken ters davrandı, küstü, ben de anlam veremedim, şaşırdım. Seneler sonra jeton düştü, yaş elliyi geçti, mevzuyu yeni çakozladım. Kızı otobüse bindirdim, uğurladım ama bilet parasını ödemedim. Yuh bana! Hayatımda hiçbir kadına, kıza para yedirmedim, hep Alman usulü yaptım, dolayısıyla bilet ücretini ödemeyi fahişe muamelesi sanıyordum. Vay akılsız başım! Bre teres, o bir öğrenci, parası sınırlı, ta Giresun'dan yanına gelmiş, kim bilir kaç günlük harçlığını gözden çıkarmış. Benim dolgun bir maaşım vardı, altımda sıfır arabam filan derken maddi sorunum yoktu. Ne angut adammışım, şu meseleyi göremedim, normalde bileti almalıydım, üstüne üstlük harcırah babından cüzdanına takviye yapmalıydım. Beni tanıyanlar bilirler, pinti değilim, aksine bonkörüm, maddiyata hiç önem vermem, fakat o hadisede sığırlık yaptım, kız da haklı olarak siktirnameyi takdim etti, daha doğrusu surat astı. Ben işin aslını bilmediğim için yine aradım, görüştük, arkadaşlığımız sürdü, fakat mesajı yıllar sonra aldım. Pazar günü kiliseye gitsem, papaza af çıkar desem, sopa çıkarır, kafamı gözümü yarar.

Cumartesi, Nisan 04, 2020

Pegasus bilet paramı hala iade etmedi


Pegasus 16 Mart 2020'de uçuşun iptal olduğunu bildirdi, aynı gün bilet ücretimin iadesi için işlem yaptım, paranın 3 gün içinde hesabıma yatırılacağı bildirildi, 850'li telefondan kontak kurduğum her görevli aynı teraneyi yineledi, twitter'dan Pegasus Destek'e direkt mesaj yolladım ama yanıt alamadım, internetteki "bize yazın" uygulamasına başvurdum, yine geri dönülmedi, 4 Mart 2020'de ödediğim ücret iade edilmedi. Geçen hafta pazartesi günü valilikte Cimer'e şikayet dilekçesi verdim, bilgi için ulaştırma bakanlığı ile sivil havacılık müdürlüğüne de yazıldı, şu ana dek hiçbir gelişme olmadı. İlginç bir durum, malum olasılık aklıma geliyor, dikkatli olun. Bu da bana ders oldu, keşke THY'den bilet alsaydım ki borsa tarihimin en büyük kazancını thyao ile sağladım; 20.750'den aldığım hisseyi tam kırk gün sonra 57.000'e sattım. Her zaman tek kağıt aldığımı düşünürseniz kazancın büyüklüğünü anlarsınız. Sen misin thyao'ya ihanet eden? Layığımı buldum, caminin önüne gideyim, mendil açayım, kaybımı telafi edeyim. Abiler, ablalar, Allah rızası için bir sadaka verin diyeyim, paranın fazlasıyla höşmerim yiyeyim.

Kimse haddini bilmiyor


Türkiye'de kimse haddini bilmiyor, herkes her alanda ahkam kesiyor, hele gazetecilerin maydonoz olmadığı konu yok, halbuki birikimleri negatif tam sayıyla ifade edilebilir, ilkel kabilelerin yerlilerini mumla aratır. Corona hadisesi hortladı, gazeteciler cevher yumurtluyorlar, işin erbabı olan hekimlerden çok konuşuyorlar. Yuh!

Salı, Mart 31, 2020

Halkbank için adil çözüm


Burada defalarca yazdım, yineleyeceğim. Halkbank 2013 yılından beri devam eden şayialar ve Amerikan mahkemelerindeki davalar yüzünden borsada çok kan kaybetti. Ekonomik kriz veya Corona virüsü ile konunun alakası yok, başka bir nedenle hisse tepetakla düştü, borsacı mağdur oldu. Bence vatandaşın hiçbir suçu yok, bu nedenle enflasyondan arındırılmış fiyat üstünden devletin hisseyi geri alması yerinde olur, Hz. Ömer adaleti bunu gerektirir. Devlet tüccar zihniyetiyle hareket etmez, halka müşteri gözüyle bakmaz. Halkbank hisselerinde yaşanan facianın bir benzerini hiçbir yerde görmedim, okumadım. Böyle bir şey olamaz, artık tahammül sınırları aşıldı. Arkadaş, 2013'den bu yana spekülasyon yapılıyor, mahkemenin duruşmaları sürekli erteleniyor. Dünya tarihinde böyle bir skandal yaşanmış mıdır?

Halkbank Davası


Halkbank Davası 9 Haziran 2020'ye ertelendi. Bizim avukat bu akşam 90 gün süre istemiş, hakim 70 gün yeter demiş. Geçen sefer avukatımız yönetim kurulundan vekalet almam gerekecek demişti, duruşmayı erteletmişti. Acayip şeyler oluyor, Amerika mahkemeleri insanı şaşırtıyor. Kardeşim, bu mevzu 2013'de patladı, hala sürüyor, olacak iş değil, bence tüm hakimlerin, savcıların (davaya bakan Amerikalıların) cezalandırılması gerekir. Amerika gayriciddi yargıçlarla hukukun bokunu çıkardı. Nedir bu rezalet? Bir an önce bitirilsin. Halkbank halka açık bir şirket, dava nedeniyle yatırımcılar mahvoldular. Bu kadar sorumsuzluk, duyarsızlık modern bir ülkede de olabiliyormuş. Yuh! Ben de Amerika'yı matah bir ülke sanıyordum, meğer bizden de betermiş, gözümde büyütüyormuşum. Amerikan adalet sistemi yargılanmalı, bundan sonra yatırımcıların mağduriyeti anca öyle önlenebilir. Açık yazıyorum, Halkbank Davası yüzünden Amerika düşmanlığı oluştu. Hayır, ne yapılacaksa bir an önce yapılsaydı fazla sinirlenmezdim ama işi başka bir boyuta getirdiler, bokunu çıkardılar. Pes, 2013 nere, 2020 nere?

Pegasus'u dün Cimer'e şikayet ettim


Dün öğleyin Pegasus'u Cimer'e şikayet ettim, 16 Mart 2020'den beri uçak bileti paramın iade edilmediğini, konuştuğum her görevlinin üç günde paramın hesabıma aktarılacağını söylediğini belirttim. İşin kötüsü twitter yoluyla Pegasus'un reklamını (?!) yapamıyorum, çünkü daha önce iki tweetim mahkemelik oldu, pılı pırtı topladım, sırra kadem bastım, çünkü canımı yolda bulmadım, hukukun kırıntısının kalmadığını biliyorum. Memleket o kadar çürüdü ki Pegasus resmen paramı gasp etti. Yuh!

Pazartesi, Mart 30, 2020

Corona günlerinde spor


Corona salgını yayıldı, önlemler arttı, şehirlerarası yolculuk valiliğin iznine bağlandı, yolculara sağlık kontrolü şartı getirildi, tabii bunlar benim Ankara'yı terk edişimden bir buçuk gün sonra oldu, yoksa çile çekecektim. Neyse, hayat durdu, sokaklar boş, spor salonları kapandı, bu koşullarda antrenman yapamaz mıyız? Bence sağlığımızı ihmal etmeyelim, evde yapılabilecek etkili egzersizler var, her gün devam edelim. Mide hareketlerini ve şinavı öneriyorum, normal bir kişiyi forma sokar, bir de barfiks imkânınız varsa (maalesef bende yok,) fazlasıyla yeter! Günde üç set 40 tekrar şinav çekseniz (nizami olsun, göğüs yere değsin, kalça dümdüz dursun,) ve karnınız yanana dek mide çalışsanız kondisyonunuzu korursunuz.

Pazar, Mart 29, 2020

Pegasus'u şikayet edeceğim, bu şirketten uzak durun


Pegasus 16 Mart 2020 tarihinde yurt dışı uçuşumun iptal edildiğini bildirdi, aynı gün biletimin iadesi için işlem yaptım, 1-3 gün içinde bileti aldığım kanal ile iade edileceği bildirildi, hala parayı tahsil edemedim, bugün 29 Aralık 2020'de Pegasus'un 850 numaralı telefonunda bir görevliyle konuştum, kadın name okudu, 1-3 gün içinde hesabınıza yatabilir, aksi takdirde 5 Şubat 2020'de çıkan yasa gereği uçuşlar başladıktan iki ay sonra iade edilir dedi, yani uçak seferleri 3 ay sonra başlatılırsa 5 ay sonra ücret iade edilecekmiş, oysa biletimi 4 Mart 2020 günü almıştım. Kadın beni salak sanıyor, "bayan, yedi kitap yazdım, sizi bundan sonraki eserimde anlatacağım, ayrıca sosyal medyada tanıtımınızı yapacağım, bir daha firmanıza yanaşmayacağımı söylemeye gerek yok. Haftaya sizi ilgili mercilere şikayet edeceğim, gerekirse dava edeceğim. Dediğiniz tarihte, 5 şubatta Türkiye'de Corona yoktu, kaldı ki kelalaka, siz 4 Martta paramı aldınız, bugün 29 mart, hala iade etmediniz. Açıkça soygun yapıyorsunuz, hapishanedeki hırsız hiç olmazsa gizli icraata geçiyor, siz resmen gasp ediyorsunuz, paramı zorla alıyorsunuz, ancak er ya da geç ödeyeceksiniz, mecbursunuz, sadece kendinizi rezil ediyorsunuz," dedim, görüşmeyi sonlandırdım. Yarın nüfus müdürlüğüne kaydımı yaptırayım, ilk işim şikayet olacak. Benden size tavsiye, Pegasus'tan uzak durun, kriz nedeniyle acı sürprizler yaşanabilir, piyango oraya vurabilir. THY böyle bir edepsizlik yapmaz, demek ki Pegasus antin kuntini şiar edinmiş ama şu krizde lastiği patlatabilir.

Cennete geldim


Olağanüstü bir yere geldim, havası tertemiz, süt ürünleri meşhur, gıdalar taze ve ucuz, evin doğal gazı, suyu, elektriği bağlı, beş beşlik eşyalar var ve ev sahibi benden kira istemiyor, oysa bir arkadaşım ziyaretime geldi, kentin en lüks semti dedi. İşin aslı şu, Ankara'da telefonlaştık, tanışlığımız 22 sene öncesine dayanıyordu, ömrü yurt dışında geçti, doktoralı, birkaç dili çok iyi biliyor, derken beni evine davet etti, kabul etmedim, Almanya'da olan ablasının evini önerdi, kira istemedi, bundan büyük iyilik olabilir mi? Ortalık karıştı, Corona salgını yayılıyor, durum normale dönene dek burada kalacağım, bilahare kafiristana hicret edeceğim. Cuma günü nüfus müdürlüğüne gittim, memure kayda gerek yok dedi ama yarın zorlayacağım, çünkü ilmühaberi olmayan vatandaş düşünülemez. Dün üçüncü gecemdi, 21.00'de kafayı vurdum, 07.30'a kadar uyudum. Oha! Neler oluyor, anlayamadım. İngilizceye de iyice gömüldüm, ufakta parlak bir gelecek görünüyor. Bekleyin beni Marialar, Nataşalar, geyşalar, size söyleyecek bir çift sözüm var. Destur de ya iblis!

Cumartesi, Mart 28, 2020

Pegasus hala paramı iade etmedi


Pegasus 16 Mart 2020'de uçuşumun iptal edildiğini bildirdi, aynı gün biletimin iadesi için gerekli girişimde bulundum, paramın aynı kanala (kredi kartımın sanal kartı) iade edileceği bildirildi, fakat 28 Mart 2020 saat 17.30 itibarıyla paramı alamadım. Pegasus tuhaf bir şirket, internet uygulamasını kullandım, yoksa 888'li telefondan bilet alınıyor ki korkunç bir meblağ ödeniyormuş. Acenteler yüklü komisyon alıyorlar, derken müşteriye zerre saygısı olmayan bir şirketmiş, tesadüfen öğrendim. Bugünün yarını da var. Besbelli Corona salgını bitecek, ortam normale dönecek, fakir yurt dışına uçacak. E, bir daha Pegasus'a yanaşır mıyım? Beklemeye devam edeyim, herhalde paramın üstüne yatmazlar, Nisan'a kadar tahsil edemezsem resmi kanallar yoluyla şikayet ederim.

Şu ortamda Kanal İstanbul ihalesi yapıldı, pes!


Coronavirüs salgını kabusa dönüştü, millet sokağa çıkamıyor, buna rağmen Kanal İstanbul ihalesi yapıldı. Yuh! Bir kere toplumsal mutabakat sağlanmadı, vatandaşın rızası alınmadı; ikincisi şu havada bu işler yapılır mı? Muhalefet rant projesi diyor, bilirkişiler olumsuz görüş belirtiyorlar, nedir bu aceleciliğin sebebi?

Cuma, Mart 27, 2020

Yeni şehir, yeni hayat


Dün gece 19.00'da kafayı vurdum, 00.00'da ve 06.00'da iki kere tuvalete gitmemi saymazsak 08.00'e kadar deliksiz uyudum. Coni gitti, Ankara bitti, artık yeni bir dünya kuracağım, Corona belası def edilirse kafiristana hicret edeceğim, kaleme asılacağım, özgürce yazacağım. Destur de ya iblis!

Salı, Mart 24, 2020

Benzinde indirim


Benzin fiyatlarında sürekli indirim yapılıyor. Şu anki rakamlar 6 sene öncesine geriledi. Pekala, otobüs biletlerinde de aynı oranda indirim yapılıyor mu?

Doğal gaz ve su aboneliğim kapandı, Enerjisa'nın elektriğini bekliyorum


Bugün doğal gaz ve su aboneliklerim kapandı, Enerjisa'ya elektrik için başvurdum, memure bu akşam en geç 19.00'da elektriğin kapatılacağını söyledi, ancak gelişme olmadı, saat 19.50, bence bu gece işlem yapılmaz, yarını bekleyeceğim. Burası Türkiye, tembel bir milletiz, Corona ile iyice cıvıttık, hattımın üç günde kapatılması dahi mucize sayılır. Neyse, acelem yok, zaten elimden bir şey gelmez, şimdi tüm başvurularımı tamamladım, sokağa çıkmama gerek kalmadı, eve kapanabilirim. Elektrik işi bitince evi emlakçıya teslim edeceğim, aynı gece otobüse atlayacağım, yeni mekan arayacağım. Ankara'yı terk vakti yanaştı vesselam!

Borsacı antin kuntin peşinde


Borsadaki sert düşüşler volatiliteyi artırdı, kademeler birkaç saniyede kalkıyor, düşüyor. Bu nedenle herkes antin kuntin planlıyor, satayım, alttan yerine koyayım diyor yahut daha çok düşen hisseye zıplıyor. Kurt dumanlı havayı sever, uyanık yatırımcı bu ortamda deveyi havuduyla yutar.

Pazartesi, Mart 23, 2020

Vatandaşlar ilk kez duyarlı davranıyorlar


Demin kedilere balıklı yaş mama vermeye gittim, sokakların ilk kez boş olduğunu gördüm, birkaç dingildek dingildiyordu, o kadar olacak. Millet sokağa çıkış kısıtlamasına 15 gün uysa Corona virüsünü yok ederiz ama bu işte global iş birliği şart, tüm dünyanın tedbir alması ve mikrobu öldürmesi gerekir, yoksa döner, dolaşır, yine gelir.

Pazar, Mart 22, 2020

Üfürükçüler çoğaldı


Coronavirüs salgını dünyaya yayıldı, üfürükçüler çoğaldı, herkes işkembeden sallıyor. Bence hepsine kulak tıkayalım, eve kapanalım, ortam normale dönene kadar dışarı adım atmayalım. Doğal gaz aboneliğinin iptali telefonla oluyormuş, bu sabah başvurdum, sonra suyu ve elektriği kapattıracağım, mümkünse aynı yöntemi kullanacağım, evi emlakçıya teslim edeceğim, otobüse atlayacağım, yeni mekan arayacağım. Yeminle yazıyorum, yerleştikten sonra dünyayla bağı keserim, kendimi izole ederim, gece gündüz İngilizce okurum, İngilizce kanallar izlerim ki spor salonuna gidişim ve marketten alışverişim haricinde son yıllarda böyle yaşıyordum. Milletin götünde kurt olmalı, uyarılara rağmen sokaklarda cirit atıyorlar. Yuh!

Doğal gaz aboneliğimi kapattırmak için başvurdum


Demin, 22 Mart 2020, pazar saat 09.15'de Başkent Doğalgaz'a aboneliğimin sonlandırılması için 0850'li telefon üzerinden müracaat ettim, talebim kayda alındı, 3 iş günü içinde işlem yapılacakmış, bana mesajla bilgi verilecekmiş. Oradan haber gelince suya, en sonunda elektriğe başvuracağım, çünkü cep telefonumun şarjı biterse problem yaşayabilirim. Ondan sonra emlakçıya haber vereceğim, evi teslim edeceğim, otobüse bineceğim, Ankara'yı terk edeceğim, kendime yeni mekan arayacağım.

Coronavirüs salgınında son durum


Cumartesi, Mart 21, 2020

65 YAŞ ÜZERİNE SOKAĞA ÇIKIŞ YASAKLANDI


Bu geceden itibaren 65 yaş üstü kişilerin sokağa çıkışı yasaklandı. Bence isabet oldu, dışarıda dolaşanların çoğu yaşlı, hatta geçen hafta tren biletini iptal ettirmek için otobüse bindim, yolcuların yarısı yaşlıydı, beleş diye geziyorlar, Coronavirüs tehlikesini umursamıyorlar. Önümüzdeki hafta doğal gaz, su ve elektrik aboneliklerimi sonlandıracağım, sonra otobüse atlayacağım, Ankara'yı terk edeceğim, yeni mekan arayacağım, yoksa evin dışına (kedilere balıklı yaş mama ikramı hariç) adım atmazdım. İşin tuhafı, ölümden korkuyorsam namerdim, hele Coni'nin gidişinden sonra cehennemi, zebaniyi dahi iplemiyorum, ancak bile bile lades demem, toplum sağlığını baltalamam. Dünyaya kazık çakmayacağız, elbet bir gün nalları dikeceğiz ama her işin yolu, yordamı var.

Tontini, annesi ve teyzesi


Perşembe, Mart 19, 2020

Coronavirüs'te en önemli konu: dayanışma


Coronavirüs Çin'de başladı, dünyaya hızla yayıldı. Bu hastalıkta bağışıklık kazanma diye bir hadise yok, demek ki virüs tamamen yok edilmezse pinpon topu gibi dolaşır. Şahsi önlemler önemli, fakat toplumsal tedbirler daha önemli, hatta global karantina uygulaması şart, yoksa virüsü nasıl kaldırabiliriz? Bir bölgeyi temizlersiniz, birkaç hafta sonra başka yerden virüs bulaşır. Bu nedenle kolektif düşünmeliyiz, diğer insanların sağlığını da kendimizinkiyle eş değer görmeliyiz.

Çarşamba, Mart 18, 2020

Yaşadıklarım mucizenin de ötesinde


Düşünün, lise birde en büyük idealimi yurt dışında yaşamak olarak belirledim, hısım akrabaya, manitalarıma açıkça söyledim (hiçbir kıza yalan konuşmadım, yiyişelim diye pembe balonlar vaat etmedim,), çok cazip evlilik tekliflerini reddettim, olağanüstü bir form tuttuğum dönemlerde, üsteğmen ve yüzbaşıyken büyükelçilikleri aşındırdım, maalesef burada kaldım. Sonradan vizesiz ülkeler hadisesi çıktı, fakat Coni vardı, kıyamadım, onu bekledim. Coni'm muhtemelen en uzun yaşayan kanarya rekorunu kırdı, derken 23 Şubat 2020'de vefat etti, hiç zaman yitirmedim, paldır küldür pasaport aldım, internet üzerinden uçak biletimi kaptım ve geriye sayıma başladım. Ne gariptir birdenbire küresel salgın başladı, Coronavirüs tehdidi ilk kez görülüyordu, Çin'den başlamıştı, yeryüzüne yayıldı, Dünya Sağlık Örgütü küresel salgın ilan etti, her devlet tedbir aldı, uçuşlar yasaklandı ve benim kırkyıllık hayalim şimdilik yattı. Mucize diye buna derim. Ömrüm boyunca beklediğim an geldi ama ayağıma pranga vuruldu. Daha kötüsü deminki mesajımda yazdığım üzere dımdızlak ortada kaldım, gidecek yerim yok, doğal gaz, elektrik ve su hatlarımı kapatırken tehlike çok, mekan ararken de ateşle oynayacağım. İnsanlık tarihinde görülmemiş şeyler yaşanıyor, işin garibi lise birden beri düşlediğim hicretin arifesinde oluyor. Bu tür bahtsızlıklar filmlerde bile olmaz.

Vatandaşlık görevimi yaptım


Pegasus 30 Mart tarihli yurt dışı uçuşumun iptal edildiğini 16 Mart 2017 Pazartesi öğleyin bildirdi. Bunun üzerine b, c, d planları geliştirdim. Toplum sağlığını riske atmamak için salgın süresince en mantıklı hareket tarzı evde beklemek olur düşüncesiyle dün, yani 17 Mart 2020 Salı saat 11.00 sularında ev sahibini aradım, "uçuşum iptal oldu, uçak seferleri başlayana dek evde kalabilirim," dedim, çünkü bugüne değin evi görmeye gelen olmamıştı, o ise "Yo, olmaz, Şenol bey, 31 Mart'a kadar evi boşaltmak zorundasınız. Yeğenim gelecek, öğrenci, çok sıkıştı," dedi. Bu durumda ne yapabilirim? Günah benden gitti. Gerçi mevcut konjonktürde kimse beni zorla sokağa atamaz, hukuk benden yana olur, ancak ben mülayim adamım, kimseyle didişmem, huzurumun bozulmasına izin vermem, olay mahallini anında terk ederim. Gelecek hafta (ev sahibi karşımdaki sitede oturuyor, evi boşaltacağım dediğim günden beri gelmedi, Ankara dışındayım diyor, gelecek hafta gelecekmiş, henüz 750 tl depozitomu da vermedi, oysa ev pırıl pırıl oldu, paramı almadan çıkış işlemlerine başlamam,) doğal gaz, elektrik ve suyu kapatmak için sokaklarda turlayacağım, metro ve otobüslerde fink atacağım, kendi sağlığımı (tabii toplumu da,) riske atacağım. Buraya not düştüm, bu işlerde günahım yok, Ankara dışına çıkıp da keyif çatmayı hayal etmedim. Spor salonu da kapatıldı, normal şartlarda evde beklerdim, kapının eşiğinden adım atmazdım.

Salı, Mart 17, 2020

Ben mecburiyetten dışarı çıkıyorum, ya millet?


İstemesem de dışarı çıkmak zorundayım, tren biletimi başka türlü iptal ettiremem. Gelecek hafta doğal gaz, elektrik ve su aboneliklerimi kapattıracağım, güvence bedellerini alacağım. Haydi ben mecburiyetten sokakta geziyorum, vatandaşa ne oluyor? Yaşlılar dahi otobüse yığılmışlar. Yuh!

Tren biletini de iade ettim


Dünkü uçuş iptali üzerine bugün gara gittim, tren biletimi de iptal ettirdim. Ben ödediğimde bir saniyede tahsil ediliyor ama onların kredi kartına iadesi günlerce sürebiliyor. Niye? Burası Türkiye... Bekleyeyim bakayım, özellikle Pegasus'un ne zaman göndereceğini merak ediyorum.

EGO AÇIK ARTIRMA İLANI


Okullar tatil oldu, sokaklar öğrenci istilasına uğradı


Coronavirüs önlemleri kapsamında okullar tatil edildi ama öğrenciler evde oturmuyorlar, sokaklarda dolaşıyorlar. Spor salonu dün tıklım tıklım doluydu, afalladım, bugünden itibaren saat 07.00'de gitmeye karar verdim, akşam maille haber geldi, spor salonu kapatılmış, üyelik hakkımız dondurulmuş. Corona vakası hızla artıyor, gençler zapzingil gibi dingildiyorlar. Bu kafayla felakete davet çıkarırız.

Pazartesi, Mart 16, 2020

Pegasus iade işlemini öğleyin (16.03.2020) bitirdim, onay verdi, ne zaman iade edileceğini göreceğiz


Camilerde Coronavirüs önlemi


Ankara-İstanbul tren seferleri sürüyor


Coronavirüs önlemleri artırıldı, doğal gaz aboneliğinin fesih işlemi dahi E-devlet üzerinden yapılıyor, yurt dışına uçuşlar iptal edildi ama tren seferleri sürüyor. İlginç bir durum, salgını hızlandırabilir.

B planı hazırladım, uygulayacağım


Bugün Pegasus uçuşumu iptal edince beyin jimnastiği yaptım, bir saat geçmeden çözdüm. Evet, Coronavirüs dünyanın sonu değil, illaki ortalık düzelecek, hayat normale dönecek. Yurt dışına çıkışlar açılana kadar buradaki turistik beldelerin otellerinde, motellerinde konaklayacağım, zaten fiyatlar dibe vurmuştur, hem tatil yaparım hem okurum. Hay aklımı seveyim.

TUS 2024 EYLÜL SIRALAMASI